Reklam
Reklam

30 MAÇTA 4 GALİBİYETLE TRAPATTONİ OLUNMAZ

Sadece delilerle ölüler fikir değiştirmez özdeyişini literatüre kim hediye ettiyse sakın ha Türkiye’ye gelmesin…

30 MAÇTA 4 GALİBİYETLE TRAPATTONİ OLUNMAZ

Sadece delilerle ölüler fikir değiştirmez özdeyişini literatüre kim hediye ettiyse sakın ha Türkiye’ye gelmesin…

30 MAÇTA 4 GALİBİYETLE TRAPATTONİ OLUNMAZ
26 Ağustos 2022 - 10:42

KALECİNİN SEYİR DEFTERİ

Adam “ben ne için söylemiştim, bunlar ne kadar farklı anlamış” deyip saçını başını yolardı!
BŞK’de 18’de 3, BJK’de 6’da 1, TRB’de 6’da 0 derken Avrupa’da 30 maçta 4 galibiyet alan bir hocanın, üstelik tüm takımlarda elinin altında kapasitesi yüksek oyuncular varken böyle tablo ortaya çıktığında yapması gereken bellidir; “özür dilemek!”
Tabii burası T. Özal’ın ifadesiyle “balık hafızalı!” insanların yaşadığı bir coğrafya; Murathan Mungan’ın enfes tespitiyle “rezil olmanın mümkün olmadığı” bir belde; her sözün, her malın, her icraatın, her yalanın mutlaka alıcısının çıktığı inanılmaz bir memleket…
43 sene önce profesyonelliğe adım attığımız Bolu’da duyduğumuz “Büyük Cami’de söylediği yalana Küçük Cami’de kendisi inanır!” sözünü ahali sanki başka işleri güçleri yokmuşcasına sabah akşam ispatlayıp duruyor…
Başakşehir gibi “gülleri dikensiz-parası ganimet-seyirci baskısının olmadığı-ülkenin en güçlü şahsının üzerinden eksilmeyen gölgesiyle alenen hakkının yenme ihtimali sıfır” bir ekipte devamlı hepyek atması birilerini uyandırmalıydı oysa…
Okan Buruk aynı takımı ligde şampiyon yapmış, Ş.L’de 6 maçta 1 galibiyet aldırmış, Avrupa Ligi’nde gruptan ilk sırada çıkarmış, Sporting’i elemiş, Kopenhag’a elenirken de hiç değilse bir kez yenmişti…
Hakikatte entelektüel değilken o havalarda gezinip konuşanlar nedense benimsenmediklerini, sevilmediklerini anlayamıyor…
Bu kadroyla, bu seyirciyle, bu atmosferle Ş.L’de gruba kalamamak başarısızlığın tâ kendisidir lâkin zırva tevil götürmez!
İşin en garabet kısmıysa bu hafta sonu GS ile çok önemli maç varmış ve şimdi ona odaklanmak gerekiyormuş! İster istemez seneler önce ilk maçta yendikleri Liverpool’dan fark yedikten sonra BJK hocasının verdiği akla ziyan demeci hatırladık; “Hafta sonu oynayacağımız lig maçını kazanarak kendimizi affettireceğiz!
Öncelikle ortada affedilecek bir şey yok, verilmesi gereken hesap var; ikincisi telafi denilen şey eş değerlerle olur; örneğin son model Maseratinizi ağaca çarparak hurdaya çıkaran kişi sıfır Egea alıp verdiğinde sizinle ödeşmiş sayılmaz!
Şanssızlık deyip geçemezsiniz zira 30 maç var geride tam 30 maç ve galibiyet oranı % 15 bile değil. Yanlış yapılan şeyler, yetersizlikler, eksiklikler olmalı ortada…
Sorması ayıp Fener Dinamo Kiev’e, Trabzon Kopenhag’a, Sivas Malmö’ye elenirken kalecilerin performansını nasıl buldunuz?
Daha bir kaç hafta önce hiç sıkılmadan masa başında 20-40 milyon euro değer biçilen eldivenlerin fiyatı artmış mıdır?
Oysa kolaylıkla vasat eldivenler sınıfına dahil edilebilecek Mathew Ryan, turu Trabzonun elinden alıp götürüverdi…
Sıkmayın canınızı, her alanda olduğu gibi futbolda da şahlanıyoruz; sadece sizde bunu idrak edecek kapasite, görecek göz, anlayacak izan yok!!


 

Bu haber 485 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum