Reklam

Acılı anne-baba konuştu : 'Ne olur kızımı bulun'

Günlerdir haber alınamayan 21 yaşındaki Gülistan Doku’nun annesi ve babasıyla konuştuk. Anne Bedriye ve Baba Halit güçlükle konuşurken, kızlarının bir an önce bulunması için başka şehirlerden de arama-kurtarma ekiplerinin gelmesini istedi. Bedriye Doku, kaybolmadan birkaç gün önce sabah saatlerinde Gülistan’ın kendisini aradığını söyledi.

Acılı anne-baba konuştu : 'Ne olur kızımı bulun'

Günlerdir haber alınamayan 21 yaşındaki Gülistan Doku’nun annesi ve babasıyla konuştuk. Anne Bedriye ve Baba Halit güçlükle konuşurken, kızlarının bir an önce bulunması için başka şehirlerden de arama-kurtarma ekiplerinin gelmesini istedi. Bedriye Doku, kaybolmadan birkaç gün önce sabah saatlerinde Gülistan’ın kendisini aradığını söyledi.

Acılı anne-baba konuştu : 'Ne olur kızımı bulun'
16 Ocak 2020 - 09:02

Sesinde herhangi bir burukluk hissetmediğini söyleyen Anne Doku, “Ben de tahminen Ocak ayının sonunda geleceğini düşündüm. Gözüm yolda. Ciğerim yanıyor. Kızımı istiyorum. Gün geçtikçe dayanacak gücüm kalmıyor. Allah aşkına kızımı bulun.” derken, Baba Halit Doku ise, “Biz çalışmalar hızlansın diye bir-iki ekip daha istiyoruz. Ölüyse de diriyse de bir an önce bulalım istiyoruz” şeklinde seslendi.

 

GÜÇLÜKLE KONUŞTULAR

Tunceli’de 5 Ocaktan bu yana kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku hala bulunamadı. Doku’nun Annesi Bedriye ve Babası Halit ile konuştuk. Acılı anne-baba, kızlarının bir an önce bulunması için herkesten yardım bekliyor. Doku çifti, gözyaşları arasında EMEK’imize açıklamalarda bulundu.

 

 “GÜN GEÇTİKÇE DAYANACAK GÜCÜM KALMIYOR”

Gülistan’ın annesi Bedriye Doku; “Benim kızım 21 yaşında. Fidanımı benden aldılar. Canıma ateş düşürdüler. Kaybolmadan 4-5 gün önce beni aradı. Sabah saat 10.00 sıralarıydı. Telefonum çaldığında sanki hissettim. Dedim ‘sabah sabah ne bu arama?’ Sıkıntısı olduğunu anlayamadım. Dedi ‘anne ne yapıyorsun.’ Bende ‘bulaşık yıkıyorum’ dedim. ‘Kimse yok mu’ diye sordu. Ben de ‘diğerleri aşağıda başka işlerle uğraşıyor.’ Anne telefon sim kartı indirime girmiş, sana alayım mı?’ dedi. Ben de ‘sen alma kızım. Eve geldiğinde telefon alırım, sonra sim kartını da alırım.’ ‘Yeğenlerime hediye aldım.’ Bir şey olacağını anlayamadım. ‘Ne zaman geleceksin’ dedim.  Dedi ‘bir hafta sonra sınavlarım başlayacak. Sınavlarıma girip geleceğim.’  Ben de tahminen Ocak ayının sonunda geleceğini düşündüm. Gözüm yolda. Ciğerim yanıyor. Kızımı istiyorum. Ölüsünü ya da dirisini istiyorum. Gün geçtikçe dayanacak gücüm kalmıyor. Allah aşkına kızımı bulun. Kızım kuş olup uçtu mu? Tunceli büyük bir şehir de değil. Kızım nereye gitti? Hepiniz çocuk sahibisiniz. Herkes elinden geleni yapsın. Ateş durur, su durur. Evladı olanlar ciğerimin nasıl yandığını anlar. Saniyeler bizim için çok önemli. İnsanlar ‘kızın geldi mi?’ diye soruyor. Artık dayanamıyorum. Her gün Acil Servisteyim. Kızım olmadan hiçbir şey istemiyorum. Kızım eve gelsin de ben başka şey istemiyorum. Arama çalışmalarının yapıldığı bölgeye gidiyorum. Ben aramalardan anlamıyorum ama bana anlatıyorlar.

 

“ODASINDA BULUNAN NOT ŞAKA İÇİN YAZILMIŞ”

Odasında bulunan not geçen senenin notu. Kızım öğretmenlerini ve arkadaşlarını çok severdi. Elbiseleri ve dolabı biraz dağınıkmış. Arkadaşlarıyla şakalaşıyor. Diyor ki ‘Bakın ben ölürsem etrafımı toparlayın. Kimse etrafımı bu dağınıklıkla görmesin.’ Geçen sene şakalaşmışlar. Arkadaşları söyledi. Ben ölseydim. Benim haberim ona gitseydi de onun haberi bana gelmeseydi.  Çok zor bir durum. Benim başıma gelen kimsenin başına gelmesin. Kimin elinden ne geliyorsa yapsın. Allah, Peygamber aşkına. Artık gücüm kalmadı. Yüreğime ateş düştü. Gülistan’ın arkadaşı da, şoför de bizden kaçıyor. Madem bir suçunuz yok, niye kaçıyorsunuz? Gelin acımızı birlikte yaşayalım, paylaşalım. Gelin ki size inanalım. Erkek hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Sadece alınan ifadelerinin birbirini tutmadığını biliyorum. Ama ben erkekten de şüpheleniyorum ailesinden de. Plan yapmış da olabilirler. Belki de çocuğu içerden çıkarmamışlar.  Çocuktan habersiz kızımı bir yerlerde kaybetmişler. Ya da şoför bir şey yaptı. Şoför bize bir şey söylemiyor. Minibüste ‘3 yolcu vardı’ diyor. Kalabalık olsaydı, şoföre inanırdık. Ama üç yolcu varsa nerede indirdiğini hatırlarsın. Diyarbakır’dan, Ankara’dan, İstanbul’dan da ekipler gelsin. Tunceli’de nereye bakarsan kamera var. Kızıma ne oldu? Telefon sinyali o köprüde gitmiş. Kim kızımı götürdüyse önceden planlamış. Kameranın olmadığı yerde telefonuna bir şey yapmışlar. Kim götürdüyse planlı yapmış. Kızımın bir sıkıntısı olsaydı; sana, yeğenlerime hediye alacağım der miydi?”  

 

“BİR-İKİ EKİP DAHA İSTİYORUZ”

Gülistan’ın babası Halit Doku: “7 çocuğum var. Gülistan en ufak çocuğumdu. Diyarbakır’ın Ergani ilçesinin Sıncık Köyündenim. Şuan ekipler çalışıyor. Ama daha fazla ekip gelsin istiyoruz. Erkek arkadaşı dedikleri çocuğun ifadesini görmedik. Ben avukatlarla görüşmedim. Kızımın hiçbir sorunu yoktu. En son bu olaydan bir hafta evvel konuştuk. Gülistan okulundan da şehirden de memnundu. Arkadaşları derslerinin iyi olduğunu da söyledi. Ama çocukla sorunu varmış. Buraya geldiğimizde öğrendik. Eskiden bilmiyorduk. Çocukla tartıştığını söylemişler. O gece öğretmeninin evine gitmiş. O da ifade vermiş. Ne olduysa çocuğun yüzünden olmuş. Öğretmenine çocukla problem yaşadığını söylemiş. Öğretmeni ‘sabah kalktı. Ben ‘gitme’ dedim. O ‘gideceğim sınavlarım var.’ dedi.  ‘Bilseydim gitmesine izin vermezdim.’  dedi. Bulunan makas belki de onun değildir. Başkasının da makası olabilir. O bir ihtimal. Diğer kızım bu işlerle ilgileniyor. Biz aramalar hızlansın diye bir-iki ekip daha istiyoruz. Ölüyse de diriyse de bir an önce bulalım.”
KAYNAK: https://www.tunceliemek.com.tr/ 

Bu haber 793 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum