Reklam

AĞILLAR ÖREN OLDU

Çocukluk ve gençlik yıllarımız tarımda, hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke övüncüyle geçti.

AĞILLAR ÖREN OLDU

Çocukluk ve gençlik yıllarımız tarımda, hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke övüncüyle geçti.

AĞILLAR ÖREN OLDU
29 Nisan 2021 - 00:17

 
Çocukluk ve gençlik yıllarımız tarımda, hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülke övüncüyle geçti. Yaylalarımızda koyun sürüleri otluyordu. Kendi tohumumuzdan buğday üretiyorduk ve ağız tadıyla yiyorduk ekmeğimizi. 
 
Her şey süt tozu ve margarinle bozulmaya başladı. İlkin ilkokul sıralarında içmiştim süt tozunu ve müthiş iğrenmiştim. Ve o çocuk aklımla, yüz elli sağmal koyunu olan bir ailenin çocuğu olarak neden süt tozuna muhtaç olduğumu düşünmüştüm.
 
Güzelim sadeyağımıza karşı müthiş bir savaş açılmıştı. Sağlığımıza ne kadar tehlikeli olduğu anlatılıyordu. Kocaman teneke içinde margarin girmeye başladı evlere. 
 
Köyden şehirlere müthiş bir göç başladı, kimsenin umurunda olmadı. Köyler yaşlılara kaldı. Tarlalar ekilmez oldu, yaylalar boşaldı. Başımızdaki kıt akıllılar buna bir çözüm bulmak yerine her şeyi dışardan getirme kolaycılığına düştüler, sonuçta etimiz angus ineğine, ekmeğimiz Rus buğdayına kaldı. 
 
Yaylalara bir düşürün yolunuzu, ağıllar viran durumda. Onlarca ailenin çıktığı yaylalarda bir ev ya var ya yok.
 
Viran olmuş yayla evlerini, ağılları görünce Bayburtlu Zihni’nin dizeleri düşer dilinize.
“Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı…
 
Zeki Oğuz

Bu haber 470 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum