Reklam

ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK = BÜYÜKLÜK

Deniz kenarında, belki bir sabahçı kahvesinde, kırık dökük ahşap bir masa. Omza atılmış bir palto, belli ki biraz üşümüş, ayaklarını birleştirmiş.

ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK = BÜYÜKLÜK

Deniz kenarında, belki bir sabahçı kahvesinde, kırık dökük ahşap bir masa. Omza atılmış bir palto, belli ki biraz üşümüş, ayaklarını birleştirmiş.

ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK = BÜYÜKLÜK
09 Nisan 2021 - 15:34

Levent Aktaş 
 
Deniz kenarında, belki bir sabahçı kahvesinde, kırık dökük ahşap bir masa. Omza atılmış bir palto, belli ki biraz üşümüş, ayaklarını birleştirmiş. Yanındakiler el pençe divan değil. Sağındaki rahat rahat sigarasını telliyor. 
 
Kahveci ya sabah çayını ya da çok sevdiği Türk kahvesini getiriyor. 
Ne silahlı korumalar var etrafta, ne olağanüstü bir durum. 
Öylesine. Sıcak, samimi. 
Oradan geçsen bir tabure alıp yanına oturup sohbet edebilecekmişsin gibi. 
Hani 10 Kasım'da bir dakikalık saygı duruşuna bile saygı göstermeyen ama bugünün muktedirleri karşısında utanmadan takla atanlar var ya, onlar merak ediyor, 
'Bu adamın sırrı ne?' diye. 
'Ölümünün üzerinden 83 yıl geçmiş, bu ne gözyaşı, bu ne anma? 
Niye duruyor bu arabalar yolda?'
 
Ben de diyorum ki sır bu fotoğrafta gizli. 
Bakabilene, anlayabilene. ve ekleyelim: 
 
Bizim seni neden bu kadar çok sevdiğimizi hiçbir zaman anlamayacaklar. Yattığın yer nur, ruhun şad olsun Aziz Atatürk’üm... 

Bu haber 564 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum