* Necdet Topçuoğlu 

Onlardan biri Steve Newport'du. Karısı Mary Newport bir doktordu. Mary kocasının ciddi Alzheimer hastalığı olduğunu öğrendi.

Doktor kocasını hastanede muayene ettiğinde, Steve'den bir saat çizmesini istedi. Bunun yerine, birkaç daire çizdi ve daha sonra mantıksız birkaç figür çizdi. Hiç bir saat gibi değildi!

Doktor onu bir kenara çekti ve şöyle dedi: "Kocanız çoktan Alzheimer hastası olmuş.!"

Bir kişinin Alzheimer hastalığı olup olmadığının bir testi olduğu ortaya çıktı. Mary o sırada çok üzgündü, ama bir doktor olarak, sadece pes etmeyecekti. Hastalığı incelemeye başladı. Alzheimer hastalığının beyine glikoz eksikliği ile ilişkili olduğunu keşfetti.

Araştırması şunları söylüyor: “Yaşlıların demansı kafasına diyabet gibi geliyor! Birisi Diyabet veya Alzheimer hastalığı semptomlarına sahip olmadan önce, vücutta zaten 10 ila 20 yıl boyunca problemler vardır.”

Dr. Mary'nin çalışmasına göre Alzheimer hastalığı Tip 1 veya Tip 2 diyabetlere çok benzer. Nedeni aynı zamanda insülin dengesizliğidir.

İnsülinin sorunu beyin hücrelerinin glikozu emmesine engel olur. Glikoz beyin hücrelerinin gıdasıdır. Glikoz beyne az gidince, beyin hücreleri yavaş yavaş ölür.

Sonuç olarak, bu yüksek kaliteli proteinler tüm vücudumuzu besleyen hücrelerdir.

Ama beyin hücrelerimizin beslenmesi glikozladır. Bu iki çeşit yiyeceğin kaynağına hakim olduğumuz sürece, kendi sağlığımızın ustaları oluruz!

Bir sonraki soru, nerede glikoz buluruz? Mağazadan aldığımız hazır glikoz olamaz. Üzüm gibi meyvelerden de değil. Alternatif arayışına devam ettiğimizde

Beyin hücrelerinin alternatif besininin, ketonlar olduğu görülür.. Ketonlar beyin hücreleri içi gereklidir. Ketonlar vitaminlerde bulunamaz.

* Hindistan cevizi yağı * trigliserit içerir. * Hindistan cevizi yağı * içindeki trigliseritler tüketildikten sonra karaciğerde ketonlara metabolize dönüşür. Bu da; beyin hücreleri için alternatif bir besindir!

Bu bilimsel gerçeğin tespitinin ardından Dr. Mary, kocasının yemeğine * hindistan cevizi yağı * ekledi. Sadece iki hafta sonra, resim ve saat çizme testlerinde ilerleme inanılmazdı.

Mary şöyle dedi: “O zaman, Tanrı'nın dualarımı duyduğuna inandım.! Hindistan cevizi yağı çok işe yaradı? Ama başka yoluda yoktu. Hindistancevizi yağını almaya devam etti”.

Dr. Mary artık geleneksel tıp pratiğinin bir parçasıydı. Geleneksel tıbbın yeteneklerini açıkça biliyordu.

Üç hafta sonra, onu bir akıllı saat testi yapmak için üçüncü kez hastaneye gidildiğinde, performans mükemmeldi. Bu ilerleme sadece entelektüel değil, aynı zamanda duygusal ve fizikseldi.

Mary şöyle dedi: “Koşamıyordu ama şimdi koşabiliyor. Bir buçuk yıldır okuyaıyordu, ama şimdi üç ay boyunca * hindistan cevizi yağı * aldıktan sonra tekrar okuyabiliyor.”

Kocasının hareketleri çok değişmeye başlamıştı. Sabahları konuşmazdı ama konuşuyor ve gülüyor ayrıcs yaşama sevinci var artık. "Şimdi kalktıktan sonra, Suyunu kendisi içiyor ve kendi başına eşyalarını düzenliyor."

Yüzeyde, bunlar çok basit günlük görevler ancak, şimdi evde akraba olan akrabaları sevinçle karşılaşabilirler: Böyle bir ilerlemeyi görmek kolay değildir!

Hindistan cevizi yağı ile hindistan cevizli kekler yemekler ve borekler vs. yapilabilir ve hasta günde, 2-3 çorba kaşığı hindistan cevizi yağı alınır ve, tedavi başlar. İlk 1-2 haftada düzelmrler gözlenir. Hattâ 2-3 ay sonra gözler bile normâl görmeye başlar.

Çalışmaları, * hindistancevizi yağının * yaşlılarda demans problemini gerçekten çözdüğü kanıtladı.

Evde ekmek yapıp hindistancevizi yağını hamura uygulayın. Hindistan cevizi kreması da yapabilirsiniz ve tat beklenmedik şekilde iyidir.

Gençler de ayrıca sağlığını korumak için kullanabilir ve bunama belirtileri varsa düzelir.

Demans, besinlerin beyin hücrelerine taşınamadığı durumlardan kaynaklanır.

Özellikle diyabetik hastalar için insülin salgılanması kolay değildir. “Beslenme beynine ulaşamaz. Beyin hücreleri açlıktan ölünce, zekadan mahrum kalırlar. ”

* Hindistan cevizi yağı *, insülin kullanmadan beyne besin sağlayabilen orta zincirli trigliserit içerir.
* Böylece Alzheimer hastalığını ve Parkinson hastalığını iyileştirir *.