BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI....
Sn. Turan Ateş Bey'in "BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI...." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.
KAMUOYUNA.....
BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI....
İSTİFA ETMESİ....GENSORU İle DÜŞÜRÜLMESİ....
HÜKÜMETİN İSTİFA ETMESİNDE BAKANLARIN
KONUMU MÜESSESELERİ...
1961 ve 1982 Anayasalarımıza göre; BAKANI-BAKANLAR
KURULU LİSTESİNİ; HÜKÜMETİ KURMA GÖREVİNİ
CUMHURBAŞKANINDAN ALAN BAŞBAKAN;
BAKANLAR KURULU LİSTESİNİ HAZIRLAR...
YÜKSEK TASVİPE-CUMHURBAŞKANIN ONAYINA SUNAR....
Fısıltı Gazetelerinin yazdığına göre; Bazı Bakanlar bu safhada Cumhurbaşkanın tavrı ile değişebiliyor....
Hükümet Programı TBMM.de OKUNUP, Görüşüldükten sonra da GÜVEN OYUNA Başvuruluyordu. Ve GEÇERLİ OYLARIN YARISINDA BİR FAZLASI OY ÇOĞUNLUĞU Yeterliydi.
Bu safhadan sonra; artık Hükümet TBMM .de GÜVEN OYUNU da almış ve bir BAKANI; Bakanlık GÖREVİNDEN ALACAK Bir GÜÇ ve İRADE Yoktu...
-Ancak BAKAN İSTİFA Edebilir. Tek taraflı bir irade beyanıdır. Görevden ayrılır...
-BAKAN Hakkında; TBMM.de GENSORU ÖNERGESİ verilip; Gensoru Önergesinin Kabülü halinde; Bakan Bakanlıktan DÜŞÜRÜLMÜŞ olurdu. Bu Tasarruf; TBMM.nin İradesidir.
-HÜKÜMET-Başbakan- İSTİFA DİLEKÇESİNİ Cumhurbaşkanına sunar...Cumhurbaşkanın Onayı ile Hükümet düşer...Ve Bakan da Bakanlıktan düşmüş olur...
Bu Anayasal Düzenlemelere dayanan Hukuksal Tasarrufların dışında T.C.nin Bir BAKANINI Kimse Görevden alamaz...
1978 li yıllar....Merhum ECEVİT' İN 11 liler adı verilen ve bir Siyasi Partiden kopan Milletvekillerinin İstifası ve Bakanlık verilmesi ile kurulan KOALİSYON Hükümetinde; Bir Bakanın Muhalefet Partisi ile ilişkileri sonunda; Görevden alınamadı. Ve bir takım baskılar sonucu Devlet Bakanı olan kişi; Bakanlıktan İSTİFA ETMEK Zorunda kaldı. Ve bazı hoş olmayan Baskıların Bakana istifa etmesi içinde yapıldığı söylendi...
Yalnız TBMM. Seçimlerinde Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları Bakanlık görevlerinden çekilirler idi...TBMM.nin Bağımsız Üyelerinden veya TBMM. dışında Bürokratlardan atanırlardı.
Evet...1980 12 Eylül Askeri Darbesine dek ; DEMOKRASİMİZ de bu özellikler vardı...
xxxxx
1982 Anayasamızda ise; BAKANI GÖREVDEN ALMA-Azletme- Müessesi getirildi.
İlk kez de; merhum Turgut ÖZAL'ın Başbakanlığı Döneminde EDİRNE MİLLET VEKİL olan MALİYE BAKANI ; Başbakan ÖZAL'ın isteği ile Cumhurbaşkanı EVREN Tarafından Görevden alındı....
Yani Demokrasimiz geri fitesini edindi...
xxxxxx
Şimdi ise; DEMOKRASİMİZ BAŞKANLIK SİSTEMİNE dönüştü...
-Bakanlar Kurulu için TBMM.de GÜVENOYLAMASI yok...
- GENSORU Müessesi de yok...
- BAKANLARI İstifa Müessesinin adı da;- GÖREVDEN AFFINI İSTEME- adını aldı...Kabul edip-etmemek de Sayın Cumhurbaşkanın Takdirinde...
xxxxx
1961 Anayasası getirdiği bu sistem ile ;TBM.ile BAKANLAR KURULU arasında DENGE Müessesini getirmiş idi.
TBMM.nin Hükümeti DÜŞÜRME Yetkisine karşılık; HÜKÜMETİN de TBMM.ni FES Etme -Olağan süre dolmadan; TBMM Üyelerini SEÇİME Yollama yetkisini getirmiş idi...
Yalnız bu Kararları ÖNDERLER alırlar ve DİSİPLİN Yolu ile de TBMM.de uygularlar... Ama 1961 Anayasası bu müessesenin uygulanmasını zorlaştırmış idi...Bu Yetki; YÜRÜTME Tarafından 1961 Anayasasının yürürlüğü döneminde hiç de uygulanmadı...Güven oyu; TBMM.ni tıkarsa; Hükümetin Talebi ve Cumhurbaşkanın TBMM Başkanından alacağı görüş ile TBMM.Fes ederek Seçime götürebilirdi. Bu Müessese hiç de döneminde uygulanmadı...
xxxxx
1961 Anayasası; Bakanların sorumluluklarını;
-Tek Başına olan Sorumlulukları...
-Ortaklaşa Sorumlulukları ....vardı.
Her BAKAN, kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden sorumluydular...
Bunun yanında; Hükümetin genel siyasetinin yürütülmesinden de tüm Bakanlar beraber sorumlu idiler...
Başbakan ise; Bakanlar Kurulunun-Hükümetin Başı başı olarak, Bakanlar arasındaki işbirliğini sağlar ve Hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetler ve yönlendirir idi...
Ortak Sorumluluk İlkesinin doğal bir sonucu davar idi. Ve Bakanlar Kurulu toplantılarında alınan KARARLARDAN birisine katılmayan ve Karşı olan BAKAN; dilerse kendiliğinden ÇEKİLEBİLİR. Çekilmez ise; Bakanlar Kurulunda alınan o Karara katılmadığını ileri sürerek SORUMLULUKTAN da Kurtulamaz...
1973 Seçimleri Sonunda; CHP ile MSP KOALİSYON Kurdular....Merhum ECRVİT BAŞBAKAN...Merhum ERBAKAN BAŞBAKAN YARDIMCISI....
20.Temmuz 1974 de KIBRIS'a BARIŞ HAREKATI Kararı alınmış... Harekat sonrası; Başarıyı gölgelemek için bir dedikodu...
Ecevit ve 7 Bakan Müdahale Kararına karşı çıkmışlar...
Merhum ERBAKAN; bu dedikoduyu şöyle sonlandırdı.
" Bu Bir HÜKÜMET SIRRIDIR....Karar öncesi herkes Düşüncelerini açıklayabilir. Ama; Harekat OYBİRLİĞİ ile ALINMIŞTIR...."
Dedi ve noktayı koydu....
xxxxx
Biz; ne zaman ki; BİLİMİN IŞIĞINDA, GÜÇLÜ ve BAĞIMSIZ BİR YARGI ORGANI ile SINIRLANDIRILMIŞ; KLASİK PARLAMENTER SİSTEME DÖNERSEK-DÖNEBİLİRSEK....DEMOKRASİNİN O serin esintileri ile serinleyebilirsek; ÜLKE O zaman özgür bireyler yetiştirebilir...
BU DURUMDA;
GÜÇLÜ BİR YARGI DENETİMİ ile SINIRLANDIRILMIŞ KLASİK PARLAMENTER SİSTEM...
Yani; YASAMA yetkisini kullanan bir PARLAMENTO... PARLEMENTO içindeki Çoğunluğa dayanarak kurulan ve bu çoğunluktan güç alarak ÇALIŞAN bir HÜKÜMET-Bakanlar Kurulu...
SEMBOLİK Yetkilere sahip ve SORUMSUZ bir Devlet Başkanı yani CUMHURBAŞKANI....Ve YARGI İşleri yanında YASAMANIN ve YÜRÜTMENİN Eylemlerini de DENETLEYEN Bir YARGI ORGANIN olması gereklidir.
xxxx
1982 Anayasasında var olan ve 109.-114. cü Maddeler arasında düzenlenmiş olan BAKANLAR KURULU Müessesi Anayasadan 16.04.2017 günlü ve 6771 sayılı Anayasa Değişikliği ile HALK OYUNA Sunularak kaldırıldı.
Kaldırılan Bu Maddeler;
11. Bakanlar Kurulu
A. Kuruluş; - Madde :109.-
B. Göreve başlama ve güvenoyu -Madde: 110
C. Görev sırasında güvenoyu - Madde: 111
D .Görev ve siyasi sorumluluk -Madde :112
E. Bakanlıkların kurulması ve bakanlar - Madde :113
F. Seçimlerde geçici bakanlar kurulu - Madde: 114
G. Tüzükler - Madde : 115...
Anayasanın 106. Maddesinin son üç fıkrasındaki düzenlemeler ile BAKANLARA yer verilmiştir.
Bunlar; Suç işleyen Bakanın Yüce Divanca yargılanması ile suç işlediği konusunda karar verilmesi halinde Bakanlığının sona ermesi...
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleri ile ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerde yararlanır.
Bakanlıkların kurulması ,kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.
xxxxx
1961 Anayasası; Güçlü bir Yargı ile sınırlandırılmış; Klasik Parlamenter Sistemi getirmiş ama....
TBMM.ni de iki MECLİSTEN oluşturmuştur.
Birisi; 30 yaş, Okur-yazar olmak ve engelli hali olmamak koşulu HALKIN Seçtiği ve 450 Üyeden oluşan MİLLET MECLİSİ Üyeleri-MİLLETVEKİLLERİ....
Diğeri ise; Yüksek Öğrenim görmüş ve 40 yaşını bitirmiş Halkın seçtiği 150. SENATÖRLERDEN....Ve Sayın Cumhurbaşkanın seçtiği 15 Üye ile 27 Mayıs Devrimini yapan 18. MİLLİ BİRLİK Komitesi Üyeleri yanında; Eski Cumhurbaşkanlarından oluşmuştur.
Cumhurbaşkanlığına ise; gerektiğinde VEKALET İŞİNİ; C.SENATOSU Başkanına bırakmıştır. MİLLET MECLİSİ Başkanı; Yüksek öğrenim ve 40 yaşında olmayabilir...
İşte 1961 Anayasası böyle bir duyarlılıkla hazırlanmıştır.
Sonra 1961 Anayasası; YARGIYA Tam BAĞIMSIZLIK tanımıştır.
TBMM.nin Tasarruflarının Anayasaya uygunluğunu; Anayasa Mahkemesine bırakmıştır. Yani TBMM.nin çıkardığı KANUNLARI; hukuka uygun olmadığı zaman İPTAL Yetkisi verilmiştir.
Cumhurbaşkanı, Başbakan , Bakanları ve Yüksek Mahkeme Başkan ve Üyelerinin de GÖREVLERİ ile ilgili SUÇLARDA YARGILAMA Yetkisini, YÜCE DİVAN Sıfatı ile ANAYASA Mahkemesine vermiştir.
Cumhurbaşkanını, İDARİ Birimlerin Tasarruflarının Hukuka Uygunluk Denetimini de DANIŞTAY'a bırakmıştır.
Tüm Seçimlerin Yapılmasını, gözetim ve denetimini de Tam Bağımsız konumda olan YÜKSEK SEÇİM KURULUNA bırakmıştır.
xxxxx
Biz böyle bir DEVLET Sistemi ve özellikle de YARGI Sisteminin özlemini çekiyoruz.
Siyasi Yönetimler....Verdikleri sözlerin arkasında olacaklar mı?
İleri de bu ANAYASAL Düzenlemeyi değiştirilecekler mi? Yoksa yönetime gelenlere cazip gelip" DEVAM MI " diyecekler?
Bekleyelim ve görelim....
Saygı ile....