Cadı avı aile dramı getirdi

09 Eylül 2014 - 10:56

Polis müdürü önce bebeğini dün de eşini kaybetti

Cadı avı, sahur operasyonunda gözaltına alınıp serbest bırakılan eski Emniyet Müdürü Ahmet Öztürk için aile dramına dönüştü. Önce hamile eşi, gözaltı ve sorgu sürecinde yaşadığı stres yüzünden 4,5 aylık bebeğini kaybetti. Ardından 16 gündür yoğun bakımda tedavi gören eşinin vefatıyla sarsıldı.

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra başlatılan cadı avı bir aile dramına yol açtı. 22 Temmuz’daki sahur operasyonunda gözaltına alınan polislerden Ahmet Öztürk, önce bebeğini sonra eşini kaybetti. Eski İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Öztürk, geçen yıl Bitlis’e tayin edilmişti. Ancak cadı avından o da nasibini aldı ve gözaltı listesine eklendi. Hakkında ‘kaçtı’ diye haberler yapılan Öztürk, Bitlis’ten İstanbul’a gelerek teslim oldu. 4,5 aylık hamile eşi Ayşegül Hanım da temmuz sıcağında emniyet ve adliye önünde nöbet tuttu. 4 gün süren hukuksuz sorgu süreci sonunda Ahmet Öztürk serbest kaldı ama stresli bekleyiş Ayşegül Hanım için acıya dönüştü. Hastaneye kaldırıldığında doğum sancılarının başladığı tespit edildi. Müdahale ile sancı durduruldu ama ilerleyen günlerde hayatını kaybeden bebek, annenin zehirlenmesine sebep oldu. Ayşegül Öztürk, tekrar hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alındı. 16 gün süren hayat mücadelesini ise önceki gece  kaybetti.

Polislere yönelik, 22 Temmuz’da sahur vakti yapılan ilk operasyon, hukuksuzluk, işkence, tehdit ve baskı iddialarına sahne olmuştu. Sahur operasyonu beraberinde büyük bir dram getirdi. Gözaltına alınan isimlerden eski İstanbul İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Öztürk, peş peşe yürek yakan acılar yaşadı. 2013’te Bitlis’e tayini çıkan Öztürk için sahur operasyonundan ‘kaçtı’ denilmişti ancak o, kendi imkanlarıyla İstanbul’a gelip teslim oldu. Bu süreçte Emniyet Müdürü Ahmet Öztürk’ün eşi Ayşegül Öztürk’ün Adapazarı’nda kaldığı kayınpederine ait eve ‘sahur vakti’ baskın yapıldı. Baskına gelen polisler, evin altını üstüne getirdi. Hamile olan Ayşegül Öztürk, bu sırada büyük korku ve stres yaşadı. Eşinin teslim olmasından sonra Ayşegül Öztürk de İstanbul’un yolunu tuttu. Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü önünde ardından Çağlayan Adliyesi’nde eşinden ve diğer polislerden haber bekledi. Ahmet Öztürk, 4 gün hukuksuz bir şekilde gözaltında tutulduktan sonra 26 Temmuz’da savcılık tarafından serbest bırakıldı. Böylece hakkında ciddi bir suçlama olmadığı ortaya çıktı. 4 buçuk aylık hamile olan Ayşegül Öztürk ise stres nedeniyle doğum sancıları yaşamaya başladı. Hastaneye gittiğinde düşük riski ile karşı karşıya olduğunu öğrendi. Bir süre sonra ise karnındaki bebeğini kaybetti. İddiaya göre bebek, anne karnından alınırken enfeksiyon kaptı. Ayşegül Öztürk’ün bilinci kapandı ve yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımda kaldığı sürede kan takviyesi yapıldı, nefes alması güçleşmiş, el ve ayakları şişmişti. Tedaviye cevap vermeyen anne, 16’ncı günün sonunda önceki gece hayatını kaybetti. İki kez operasyon geçiren Ayşegül Hanım, bilinci kapalı biçimde yaşam destek ünitesine bağlı tutuluyordu.

Tahliyeye sevinemiyoruz

26 Temmuz’da serbest bırakılan Ahmet Öztürk tahliyeye  sevinemediğini aklının ve kalbinin arkadaşlarıyla olduğunu söylemişti. Öztürk, “Burada beşimizin değil hepimizin olmasını isterdim. Biraz trajikomik olacak ama biz adil yargılamanın olmasını istiyoruz. Bizi en çok İsrail ajanlığıyla itham edilmemiz kahretti. Diğer arkadaşlarımı da ciddi rencide eden şey bu oldu.” demişti.

ZAMAN