''GÜRCÜ ANA DİLİMİZ YAŞASIN'' DEKLARASYONU
''EY GÜRCÜLER, HABERİNİZ VAR MI? ARTIK SELASI VERİLMİŞ OLAN TÜRKİYE'DEKİ GÜRCÜ ANA DİLİ, 30 YIL SONRA TARİH MEZARLIĞINA GÖMÜLECEK!''
‘’Gürcü Ulusunun Bölünmez Bütünlüğü ve Birliği’’ Sivil Toplum İnisiyatifi
150 yıl önce Gürcüstan’ın Acara bölgesinden Türkiye’ye göç eden Gürcü muhacirlerin, nefes aldıkları her gün yaşatmayı kendilerine amaç edindikleri Gürcü ana dilinin ölümü resmi olarak gerçekleşti. Türkiye’de Gürcü dilinin resmen öldüğünü kanıtlayan, Gürcü dili öğretmeni Fatih Meydan Tsvaridze’nin röportaj-haberi, 10 Ocak 2022 tarihinde, Adjara TV’de yayınlandı!
Türkiye’de 2014 yılında yürürlüğe giren ‘’Türk vatandaşlarının farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi kanunu’’ sayesinde, Gürcü dili Türkiye’de ilk kez devlet okullarında seçmeli olarak öğretilmeye başladı. Ancak Türkiyeli Çveneburiler ve Gürcüstan halkı tarafından başlangıçta büyük bir sevinçle karşılanan bu süreç, büyük bir hayal kırıklığıyla kesintiye uğradı.
Sakarya ilinin Geyve ilçesinde açılan ilk seçmeli Gürcü dili sınıfı, ikinci senesinde, Artvin ili Murgul ilçesinde açılan ikinci seçmeli Gürcü dili sınıfı ise, dördüncü senesinde kapandı. Bu konuda yeterli talep oluşmaması sebebiyle, Türkiye’deki devlet okullarında, son iki yıldır artık Gürcü dili öğretilmiyor.
Sayıları milyonlarla telaffuz edilen Türkiye’nin bir çok bölgesinde yaşayan Gürcü kökenliler, devlet okullarında okuyan çocukları için seçmeli Gürcü dilini nedense tercih etmedi. Halbuki, Türkiye devletinin kendilerine verdiği bu imkan ile, kendi çocuklarının devlet okullarında Gürcü dilini öğrenmesi, onların gelecekte Gürcü kimliğini muhafaza etmeleri açısından, son derece hayati önem taşıyordu. Türkiye’deki Gürcü toplumunun önderleri olan Ahmet Özkan Melaşvili, Hayri Hayrioğlu, Şanver Akın ve arkadaşlarının son 50 yıldaki Gürcülük faaliyetlerinin en önemli amacı, Gürcü dilini muhafaza etmek ve gelecek kuşaklara aktarabilmekti. O nedenle de bu konuyla ilgilenenlerin beklentisi, bu uygulama ilk başladıktan sonraki her yılda, milyonlarca Gürcü kökenlinin yaşadığı Türkiye’deki devlet okullarında Gürcü dili sınıfı açılması talebinin giderek artacağı yönündeydi. Çünkü Türkiye’de gelecek yıllarda Gürcü dilinin ve dolayısıyla Gürcülüğün yaşatılması için, Türkiyeli Gürcülerin, Türkiye hükümetinin kendilerinin çocuklarına tanıdığı bu resmi haktan, olabildiğince geniş katılımla yararlanmasından daha doğal ne olabilirdi? Nihayetinde bu onlar için Türkiye’de Gürcü olarak varlıklarını sürdürme meselesiydi.
Bize göre, 7 yıl önce başlatılan ancak başarısızlıkla sonuçlanan Türkiyeli Gürcülerin ana dilini yaşatabilmeleri için hayati öneme sahip bu sürecin kesintiye uğramasının, belirli sebepleri ve bazı sorumluları bulunmaktadır.
Bizim değerlendirmemize göre, Türkiyeli Gürcülerin ana dilini yaşatmak için başlatılan sürecin kesintiye uğramasına neden olan sorumlular şunlardır:
1) Birinci ve en büyük sorumlu, Gürcüstan anayasasındaki ''Yurtdışında Yaşayan Yurttaşlar ve Diaspora Örgütleri'' hakkındaki kanunun 2.2 maddesinin, ‘’Devlet Dili (Gürcüce)’’ hakkındaki kanunun 4.3, 6.1 ve 8. Maddelerinin ve ‘’Gürcüstan Vatandaşlığı’’ hakkındaki kanunun 17.2.a.ab maddesinin kendisine yüklediği sorumluluk doğrultusunda, bu sürece gerektiği gibi destek vermeyen ve Türkiyeli Gürcülere sahip çıkmayan Gürcüstan’ın mevcut Gürcü Rüyası hükümetidir.
2) İkinci sıradaki sorumlular, kişisel menfaatleri ve ikballeri doğrultusunda, 10 yıl boyunca Gürcü Rüyası hükümetinin etrafında kümelenen Türkiye’deki Gürcü toplumunun sahte kahramanlarıdır. Burada kastedilen, Türkiye’de Gürcü dili, kimliği ve kültürünün yaşatılmasında birinci derecede sorumluluk taşıyan Gürcü Kültürü Dernekleri ve Türkiyeli Gürcü toplumunu temsil etmekle yükümlü olan Gürcü kanaat önderleri, Gürcü yazarlar, Gürcü sanatçılar, Gürcü akademisyenler ve Gürcü işadamlarıdır. Türkiye’deki Gürcü Kültürü kurumları, kanaat önderleri ve ileri gelenleri tarafından, devlet okullarında çocukları için Gürcü dilini seçmelerinin önemi konusunda gerektiği gibi yönlendirilip, motive edilemeyen, Gürcüstan’ın mevcut hükümeti tarafından da kendilerine sahip çıkılmayan Türkiye’deki Çveneburi toplumu, bu sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasının en hafif sorumlularıdır.
3) Üçüncü sıradaki sorumlular, Türkiye’deki Gürcüler için hayati önem taşıyan bu sürece bugüne kadar duyarsız kalan ve gündemlerine almayan Gürcüstan siyasetindeki politikacılar ve siyasi partilerdir. Bu noktada Acara bölgesinin milletvekillerine ayrı bir parantez açmak gerekmektedir. Çünkü Türkiyeli Gürcülerin atalarının 150 yıl önce kendi bölgelerinden göç etmelerine rağmen, bugüne kadar, hiçbir Acara bölgesi milletvekili, Türkiyeli Çveneburilerin problemleriyle ilgilenmedi ve onların sorunlarını, çözülmesi için Gürcüstan parlamentosunun gündemine taşımaya değer görmedi. Bu da, Gürcüstan tarihinde, Acara bölgesi adına, onların en büyük ayıbıdır.
4) Dördüncü sıradaki sorumlular ise, Türkiye'deki Gürcülerin gelecekte de var olabilmeleri için hayati bir önem taşıyan bu sürece, bugüne kadar duyarsız kalan ve bu konuda hiçbir şey yapmayan, Gürcüstan'ın halkıdır, Gürcüstan'ın üniversiteleridir, Gürcüstan'ın akademisyenleridir, Gürcüstan'ın sanatçılarıdır ve Gürcüstan'ın işadamlarıdır.
Yukarıda belirtilenlerden hareket ederek görülen lüzum üzerine, ‘’Gürcü Ulusunun Bölünmez Bütünlüğü ve Birliği’’ adını verdiğimiz Sivil Toplum İnisiyatifimiz, Türkiye’de son iki yılda kesintiye uğrayan Gürcü dilinin devlet okullarında öğretilmesi sürecinin, yeniden başlatılması ve kesintisiz sürdürülebilmesi için gereken tüm girişimlerde bulunmak amacıyla, Şanver Akın (Şalva Tevzadze), Gaffar Yılmaz (Temur Katamadze), Arslan Laçinbala (Kençkhoşvili), Sabahattin Keskin (Didmanidze), Hasan Basri Yavuz (Putkaradze), Kenan Akgümüş (Çivadze), Mehmet Ender Savcın (Şalikadze), Zekeriya Çevik (Khinkiladze), Adnan Taşdemir (Bolkvadze), Gürcan Hayrioğlu (Malakmadze), Casim Yıldız (Kahidze), Selçuk Dursun (Mikeladze), Ahmet Şen (Kvirikadze), Recep Özdemir (Davitadze), Ömer Güden (Beridze), Osman Nuri Orhan (Davitadze), Mehmet Şen (Çalidze), Yunus Tan (Dumbadze), Zeki Mercan (Kobaladze), Osman Peltek (Peltekadze), Habib Başkaya (Badişişvili), Cem Midillioğlu (Medelaşvili), Ali Sesişen (Katamadze), Abdullah Bilgi (Nakaşidze), Ercüment Gög (Çikutadze), Methan Al (Tsetskhladze), Ümit Gezgiç (Emiridze), Dindar Ekin (Caparidze), Murat Bekar (Makharadze), Adem Fidan (Sakhranadze), Ahmet ve Nisanur Avaliani, Nuran Şahin (Malakmadze), Necla Yılmaz Akgümüş (Makharadze), Gülümser Tanta (Dumbadze) İnci Tulumba (Bejanidze-Khalvaşi) (Türkiye), Rostom Şapiaşvili, ‘’Hereti’nin Ulusal Dirilişi’’ (Hereti, Azerbaycan), Said Muliani, Paşaey Ali (Aleksandre Yoseliani), Hamid Gugunani (Gugunaşvili), Şahram Onikzi (Onikadze), Omid Gugunani (Gugunaşvili), İsmail Rahimi (Davutani), Davud Rahimi (Davutani), İsmail Gugunani (Gugunaşvili), Hüseyin Mastani, Haşmet Aspanani, Aria Khusrevi, Seyfullah Moliani, Kolam Rıza Khutsiani, Turac Sepiani, Hadi Rahimi (Davutani), Said Yoseliani, Abas Rafii, Said Mastani, Behruz Aslani, Nasır Aslani, Muctaba Aslani, Yakub Gugunani (Gugunaşvili), Ali Rıza Gugunani (Gugunaşvili), Yakub Gugunani (Gugunaşvili), Hüseyin Gulestani, Muhammed Rıza Aspanani, Mesud Gugunani (Gugunaşvili) ), Moctaba Onikzi (Onikadze), Muhammed Gugunani (Gugunaşvili), Rıza Batvani, Vahid Rahimi (Davutani), Murtaza Darçiani (Fereydan, İran), Zurab Tsintskiladze, Zaza Meskhi, Marina Gelaşvili, Giorgi Putkaradze, Daçi Malakmadze, Roland Yakobadze, Roland Ğoğoberidze, Hamlet Dumbadze, Nino Kakulia, İnga Zarkua, Natela Cimşeleişvili, Rodam Abramişvili, İza Vaqiaşvili (Gürcüstan) tarafından, 22 Ocak 2022 tarihinde, Gürcüstan’ın Acara Bölgesinin Batum kentinde oluşturulmuştur. Sivil Toplum İnisiyatifimiz kamuoyuna duyurmak üzere, işbu ‘’Gürcü Ana Dilimiz Yaşasın’’ deklarasyonu hazırlanmıştır.
İnisiyatifimiz, deklarasyonumuzda belirtilen, Türkiye’de Gürcü dilinin devlet okullarında öğretilmesi sürecinin yeniden başlatılmasını ve kesintisiz sürdürülebilmesini sağlamak için, aşağıdaki projeleri hayata geçirecektir:
a) ‘’Gürcü ana dilimizin yaşatılması için gönüllü öğretmenlik’’ projesi,
b) ‘’Gürcü ana dilimizin yaşatılması için ekonomik destek fonu’’ projesi,
c) ‘’Gürcü ana dilimizin yaşatılması için tarih, kültür, sanat ve edebiyat’’ projesi,
d) ‘’Gürcü ana dilimizin yaşatılması için sosyal-medya etkinlikleri’’ projesi,
e) ‘’Gürcü ana dilimizin yaşatılması için kitap destek’’ projesi,
Bahse konu bu projeler için gerekli hazırlık çalışmalar tamamlandıktan sonra, kamuoyuna projelerin içeriğiyle ilgili detaylı bilgi verilecektir.
‘’Gürcü Ulusunun Bölünmez Bütünlüğü ve Birliği’’ Sivil Toplum İnisiyatifinin, yayınladığı bu ‘’Gürcü Ana Dilimiz Yaşasın’’ deklarasyonun temelinde, Gürcü dilini yaşatmaya yönelik proje uygulamaları sadece Türkiye ile sınırlı kalmayacaktır. Gürcü kökenli nüfusun yoğun olarak yaşadığı İran’da ve Azerbaycan’da da benzer çalışmalar, inisiyatifimiz tarafından gerçekleştirilecektir.
Bu deklarasyonun altında imzaları bulunan bizler, ‘’Gürcü Ulusunun Bölünmez Bütünlüğü ve Birliği’’ Sivil Toplum İnisiyatifinin temsilcileri olarak, Türkiye’de son iki yılda kesintiye uğrayan Gürcü dilinin devlet okullarında öğretilmesi sürecinin, yeniden başlatılması ve kesintisiz sürdürülebilmesini sağlamak amacıyla, Gürcü Ulusunun bölünmez bütünlüğü ve birliği adına, sorumluluk üstlendiğiმizi beyan ediyoruz. Gürcüstan kamuoyuna ve dünyadaki tüm Gürcülere, Sivil Toplum İnisiyatifimize katılmaları ve destek vermeleri çağrısında bulunuyoruz.
SİZİN İÇİN ‘’GÜRCÜ ANA DİLİMİZ YAŞASIN’’ DEKLARASYONU İMZA FORMU:
Türkiye’de son iki yılda kesintiye uğrayan Gürcü dilinin devlet okullarında öğretilmesi sürecinin,
yeniden başlatılması ve kesintisiz sürdürülebilmesini sağlamak amacıyla,
Gürcü Ulusunun bölünmez bütünlüğü ve birliği adına,
sorumluluk üstlenen ‘’Gürcü Ulusunun Bölünmez Bütünlüğü ve Birliği’’ Sivil Toplum İnisiyatifini destekliyorum
ve onların ‘’Gürcü Ana Dilimiz Yaşasın’’ bu deklarasyonunu hür irademle imzalıyorum.
Adı soyadı ve imzası: