Kerbela olayı ve Hazreti Hüseyinin şehadeti
Müslüman müslümana zulmedip keyif alırken, yeniden kerbelayı hatırlamak ve hatırlatmak istedik!!
Müslüman müslümana zulmedip keyif alırken, yeniden kerbelayı hatırlamak ve hatırlatmak istedik!!
Peygamber Efendimizin biricik torunu ümmetin şerefini kurtarmak Müslüman zulme rıza göstermez, düsturunu yaşatmak adına zulme baş kaldırmış ve Kerbelada bir yudum suya muhtaç bir şekilde 72 arkadaşı ile beraber Kerbela topraklarını kanla sulamıştır
Peygamberimizin 632 yılında vefatından sonra Müslüman toplumların başına kim geçeceği kaygısı baş gösterdi. Müslümanların büyük bir kısmı Hz. Ebu Bekirin Halifeliğini kabul ettiler. Daha sonraları da ayni şekilde Hz. Ömer, Osman ve Alinin Halifeliği kabul edildi. Hz. Osmanın şehit edilmesi ile Hz. Ali halife seçildi. Ancak bir kısım Müslümanlar Hz. Osmanın katilleri bulunana kadar Hz. Alinin halifeliğini kabul etmeyeceklerini söyleyerek İslam toplumunda huzursuzluk çıkararak fitneyi başlattılar. İlk defa İslam devleti Hz. Ali ve Maviye taraftarları olmak üzere ikiye bölündü. Hz. Ali 661 yılında Mülcem adlı bir hain tarafından şehit edildi. İktidar ise uzun zaman düşmanı Muaviyenin eline geçti.
Muaviye hayatta iken oğlu Yezidin halifeliğini garantilemek için taraftarlarına Yezide bağlılık yemini ettirdi. Yezid halife olur olmaz ilk iş olarak Medine valisine mektup yazarak Hz. Hüseyine değil kendisine biat edilmesini istedi. Aksi takdirde canı ile ödeyeceğini bildirdi.
Bu sıralarda Hz. Hüseyin Küfelilerden kendisine bağlılık mektupları
alıyordu, bu mektupları ciddiye alıyor ve onlara inanıyordu. Yaklaşık
olarak 72 taraftarları ile Küfeye hareket etti. Küfeli taraftarlarının
sayısı azdı. Yezidin taraftarları tarafından bastırıldı Hz. Hüseyin ve
taraftarları Kerbelada Yezidin 4500 kişilik ordusu tarafından şehit
edildi, aile efradı ise esir alındı. Aşağıda detayları açıklanacak olan
bu olay gerek alevi gerekse Sünni camia tarafından lanetlendi halada
lanetlenmektedir.
Muavyenin oğlu Yezidi Hz. Hüseyinnin
iktidarda hak iddia etmesinden korkuyor bu nedenle Yezid bir elçi
göndererek kendisine biat etmesini istedi. Hz.Hüseyin bu teklifi
reddetti. Medineden Mekkeye doğru yola çıktı. Daha önce Küfelilerden
mektuplar almıştı kendilerini destekleyeceğine dair. Küfeye hareket
etti. Yolun bir kısmını aşmıştı ki, yezid Hz Hüseyinin amcaoğlu olan
elçisini öldürttü kendi adamı olan Übeydullah Ziyadı vali tayın etti.
Bu olay karşısın da Küfeliler savaşmaktansa, Yezide itaat etmeyi
tavsiye ettiler. Ancak Hz. Hüseyin Yezidin kötülüğünü dünyaya anlatmak
için şehit olmayı tercih etti ve Küfe yakınlarında Kerbela da kamp
kurdu. Yezit valisi İbni Zeydi kuvvetleriyle beraber Hz. Hüseyinin
üzerine gönderdi. Vali komutasında ki kuvvetler Hz. Hüseyinin
kuvvetlerinin etrafını sardı. Bu arada görüşmeler başladı, Hz. Hüseyin
kuşatmanın kaldırılmasını, kendisi ile birlikte ailesinin ve
taraftarlarının, ırakı terk etmesi için izin istedi. Ordunun komutanı
Ömer bin Sad uygun buldu. Teklif vali Ziyada bildirildi. Vali Ziyad da
uygun buldu. Ancak yönetimde söz sahibi olanlar eğer biz Hz. Hüseyin ve
taraftarlarını öldürmeleri gerektiğini, aksi takdirde kendilerinin
öldürüleceğini ileri sürdüler. Muharrem ayının yedinci gününde
Yezidin komutanı Sad çemberi daraltarak bütün suyollarını kestiler.
Dokuz Muharrem de bütün su kaynakları tükendi. Hz.Hüseyin ya savaşarak
şehit olacak ya da teslim olup itaat edecek, o gece sabaha kadar ibadet
edildi.
Sabah olduğunda Hz. Hüseyin ve askerleri düşman ordusunun ön saflarına yaklaşarak düşman saflarında bulunan akrabaları ve arkadaşları ile konuştular savaşmamalarını istediler. Hz Hüseyin uzun bir konuşma yaptı. Bu konuşma çok etkili oldu.Düşman tarafından bir general askerleri ile beraber Hz. Hüseyinin bir avuç ordusuna katıldı.
Yezid tarafı korktu diğer kuvvetlerinin de Hz. Hüseyinin ordusuna katılacağı endişesiyle Hz. Hüseyinin üzerine ilk oku atarak savaşı başlattılar. Savaş önce düello şeklinde teke tek olarak başladı. Hz. Hüseyin yiğit ve korkusuz bir cengâverdi. İlk olarak Kahta ile karşılaştı onu bir kılıç darbesi ile öldürdü. Sonra Arap âleminin korkusuz savaşçısı Zeyd bin Ebtahii ikiye böldü.
Hz. Hüseyinin taraftarlarından Hür, Habip, Müzahir gibi cengâverler birer birer şehit oldu. Sonra Hz. Hüseyinin yakınları, akrabaları dövüştüler. Şehitler arasında Hz. Hüseyinin oğlu Ali Ekber, kardeşi Hasinın oğlu Kasım sancaktarı Abbas da vardı. Ancak Yezidin ordusu da çok kayıp vermişti.
Kadınlar ve çocuklar çadırda korku içinde bekleyorladı. Hz Hüseyinin oğlu Zeynel Abidin hasta olduğu için çadırda idi. Diğer oğlu Ali Asgar altı aylık ve susuzluktan ölmek üzere idi. Hz. Hüseyin oğlunu kucağına aldı ve Yezidin ordusunun karsısına dikildi.Susuzluktan ölmek üzere olan çocuğuna bir yudum su vermelerini istedi.Ancak atılan oklardan biri çocuğun boynuna isabet etti çocuk oracıkta can verdi.
HAZRETİ HÜSEYİNİN VEFATIHz. Hüseyin oğlunu acılar içinde defnettikten sonra düşmanın karşısına dikildi ve onlara teslim ol çağrısı yaptı. Kalabalık olmasına rağmen Yezidin ordusu çok zayi ad verdiği için toplu hücuma geçti. Her taraftan atılan ok ve mızrak Hz Hüseyin'in üzerine yağmaya başladı.Aldığı yaralara rağmen yinede vuruşuyordu.Sinan bin Enes denilen zalim kafasını kılıçla keserek şehit etti.Kafası mızrağa takılarak o mübarek şehidi teşhir ettiler.Üzerindeki değerli eşyalarını aldılar.Yezidin komutanlarının emri üzerine atlara mübarek cesedi çiğnetildi.Yezidin askerleri kampa girerek kampı yağmaladılar.Şehit olan 72 cengaveri bir gün sonra El Gadiriye köylüleri tarafından defnedildi.Esir edilen kadın ve çocuklar yargılanmak üzere Şama gönderildi.Yolda çok kötü muamele gördüler birde açlık susuzluk ve kaybedilen yiğitlerin acısı da eklenince dayanılamayacak acılar yaşanıyordu.
Hz. Hüseyinin kardeşi Zeynep ve hasta oğlu Zeynel Abidin Yezidin neler yaptığını ve Kerbela da yapılan insanlık dışı zulmu işlenen cinayeti Müslümanlara korkusuzca anlattılar. Hz.Hüseyinin korkusuzluğunu ve kahramanlığını övdüler. Esirler Şamda bir yıl kaldılar. Hz. Hüseyinin dört yaşındaki kızı Sakine acılara dayanamayarak vefat etti. Yerel halk korkmalarına rağmen esirleri yalnız bırakmadı. Esirler gelen halka olan olayları anlattı. Suriye ırak ve çevresinde Yezid aleyhine oluşumlar baş gösterdi. Durumdan endişe eden Yezit ve taraftarları esirleri serbest bırakarak Medineye gönderildi. Yaşanan acılar kulaktan kulağa yayıldı ve Kerbela olayı günümüze kadar geldi. Bütün İslam âlemi tarafında tarih boyunca lanetlenmiş olup halada lanetlenmektedir.
Her yıl Muharrem ayının onunda bu acı olay Müslümanların yüreğini
dağlar. hiç olmasa bir günde olsa İslam alemi birlik ve beraberlik
içinde olurlar ve acılarını paylaşırlar.
Mevla neyler neylerse güzel eyler
Mehmet Tatas
Boyabat Haber