PEKSİMET (GOLİT) EKMEĞİNİN 3500 YILLIK TARİHİ

07 Ekim 2021 - 18:52

PEKSİMET (GOLİT) EKMEĞİNİN 3500 YILLIK TARİHİ



Dedelerimizin anlatımıyla ve yazılı kaynaklarda bizim menşur peksimet - golit ekmeği seferberlikte dedelerimizin aşı yemeği ekmeği olduğu anlatılmakta.

Tarihin en iyi gıda buluşlarından olan ve  bayatsamadan iki yıl kalabilen Peksimet (Golit) savaşlarda, uzun deniz yolculuğunda ve köylünün reçberlik dönemlerinde hiç bir özel koşullarda saklamadan yenilebilir ekmek binlerce yıldır kullanılmaktadır...
 
I. Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda Türk askerlerinin temel gıdası, peksimet olmuş, suya batırılarak yumuşatılmış ve öyle yenmiştir.” 

Kaliteli buğday unundan mayasız ve ekmek dilimi ve yuvarlak şeklinde ve yapılan peksimet, muhafaza kolaylığı bakımından bilhassa seferde çok işe yarar. 
Aslı Farsça “katı ekmek” Bizans döneminde paximad, 
Venedik’te pasimata, Arapça başmat veya baksimat, Hırvatça peksimet ve Romence pesmetten denirdi. 
Mânâsına “beksimât”tir. Umumiyetle askere verilir; sulu yemeğe batırılarak yenir"

PEKSİMET (GOLİT) MELETLİLERE ÖZGÜ BİR EKMEKTİR

Mesudiyelilerin ve Melet Coğrafyasındaki yaşayan Meletlilerin vaz gecilmez ekmeğidir Peksimet (Golit) ekmeği..

Literatürde Peksimet denilsede Melet'te bir çok kesimlerde Golit  söylenmektedir.. Golit'in anlamı ise
Külde pişirilen küçük ekmek, kül çöreği. Bir başka deyimle, kurutulmuş ortası delik ve simit şeklinde yapılan bayatsamayan ekmek denmektedir... 

Peksimet (Golit)  ekmeği yapımı çok çeşitleri olsada, yuvarlak simit şeklinde ve kurutulmuş bayatsamayan ekmek sadece Meletlilere özgü bir yapımdır... Pektimet (Golit) ekmeği genelde köy ve yayla fırınlarında yapıldığından Ordu'nun ve Giresun'un diğer komşu yaylalarda artık bu kültürü benimseyerek onlarda Peksimet (Golit) ekmeği yapmaktadırlar... 

2010 yılında Peksimet ekmeği Ulusal Tv'lere de konu olmuş tüm dünyaya tanıtılmıştır... Show Tv Ana Haber Sunucusu Ali Kırca'nın habere konu olan Ordu Mesudiye'nin yıllarca bayatsamadan duran ekmeğin haberi ulusal haberde konu olmuş, Mesudiye'de üretilen Peksimet Kuru Ekmek satışları yükselmişti... 

Kaynak: Show Ana Haber Sunucusu Ali Kırca 2010 

https://www.facebook.com/yesilyurtorg/videos/458485432309/ 

Mesudiyelilere özgü bir ekmektir Peksimet... 
İspatı ise 100 yıllardır köy ve yaylalarda köy fırınlarında yapılmaktadır. Köy ve yayla fırınları ve halen bugün köylü hanımlar tarafından çalıştırılmaktadır...

Mesudiye'de yapılan  Peksimet ekmekleri çuvallarla gurbete götüren gurbetçiler, tanıtımda büyük katkıları olmuştur..

Mesudiye'de üretimi olan Peksimet (Golit) ekmeği dedelerimizin anlatımıyla savaşlarda askerlerin katığı olduğunu vatanı bu kuru ekmekle kazanıldığını anlatırlardılar...

Kış ve reçberlik aylarında buharda ve hafif sıcak suda ıslatıldığında köylünün vaz geçilmez tadlarından olan Peksimet aynı zamanda sağlık açısındanda çok iyi olduğunu uzmanlar dile getirmekte... 

Mesudiye'de yapılan Peksimetlerin diğer illerde bir çok değişik usüllerle yapılmaktadır...
Örnek verilirse Ankara'nın Beypazarı'nda dilimlenmiş ve kurutulmuş Peksimetlere Beypazarı Kurusu ismi verilmektedirler... Yine bir çok illerde çok farklı yöntemlerle yapılan Peksimetler'e daha farklı isimler verilmektedir... 

OSMALI'DA PEKSİMET

Osmanlı donanmasının uzun süren seferlerinde, donanmada görev yapan levent ve diğer denizcilerin iaşelerinin sağlanması, idareciler açısından önemli bir problem teşkil etmekteydi. Çoğunlukla yaz aylarının tamamını denizde geçiren denizcilerin, ihtiyaç duydukları en önemli gıda maddelerinden biri şüphesiz ekmek idi. Ancak dönemin savaş gemilerinin teknik 
donanımları dikkate alındığında, gemilerde ekmek pişirmenin mümkün olmadığı muhakkaktır. Bu yüzden denizcilerin ekmek ihtiyacı, peksimet 
denilen ve uzun süre bozulmadan saklanabilen kurutulmuş ekmekle karşılanmaktaydı..

Kaynak: dergipark.org.tr

Uluslararası Karadeniz Đncelemeleri Dergisi 27
https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/876519&ved=2ahUKEwj53fvX3rPzAhWE_rsIHfQkCK8QFnoECBIQAQ&usg=AOvVaw2BhcJCaCgZ16oGan_W-JPu

PEKSİMET 3500 YIL ÖNCE DE VARMIŞ... 

Anadolu'da bayatlamış ekmek kırıntılarından yapılıp tüketilen "papara", "arabaşı" ve "lokma" ile "peksimet" benzeri yemek ve ekmeklerin, 3500 yıl önce yapıldığı ortaya çıktı. 

Çorum Eskiyapar Höyük Kazısı'nda elde edilen bulgulara göre, Anadolu'da bayatlamış ekmek kırıntılarından yapılıp tüketilen "papara", "arabaşı" ve "lokma" ile Osmanlı döneminde askerler için hazırlanan "peksimet" benzeri yemek ve ekmeklerin, 3500 yıl önce Hitit döneminde de yapıldığı ortaya çıktı. 

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Çorum Eskiyapar Höyük Kazısı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Tunç Sipahi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu'nun zengin topraklarında ortaya çıkan ve gelişen uygarlıklar arasında önemli bir yere sahip olan Hititler'in, M.Ö. 1650-1200 yılları arasında Anadolu'da bir krallık kurduklarını belirterek, monarşik kraliyet yönetimleriyle Ege'den Kuzey Mezopotamya'ya kadar olan alanı kontrol altında tuttuklarını söyledi. 

Hititler'de başından itibaren tek kralın hakim olduğu çeşitli yöneticileri ile kurumsal bir devlet yapısının görüldüğünü dile getiren Sipahi, Hitit devletinin, tarlalarını, bağlarını, bahçelerini ve ürünlerini yasalarla kontrol altında tuttuğunu vurguladı. 

Sipahi, Hititler'in önemli merkezlerinden yaklaşık 3 bin 500 yıllık geçmişe sahip Eskiyapar Höyüğü'nde yürütülen arkeolojik kazılarda "Hitit çağında beslenme"yle ilgili olabilecek, fırınların, ocakların, çanak çömlek tiplerinin yanında bazı tahıl ve tohum kalıntıları, hayvan kemiklerinin bulunduğunu anlatarak, şöyle konuştu: 

"Gıdalara ilişkin belli başlı ayrıntılara ulaşılan Hitit çivi yazılı belgelerinde, öncelikle ekmekle ilgili konular, ayrı bir yere sahiptir. Tüm verilerin ışığında 3500 yıl önce Anadolu'da toplumun yaşamı için gerekli olan gıdaların kutsallaştırılarak kontrol ve denetimlerinin sağlandığını anlıyoruz. Hitit yöneticilerinin sağlıklı, itaatkar ve güçlü bir toplum için beslenmenin önemini bildikleri ortaya çıkmaktadır. Bu verilerin bilimsel ayrıntıları, bizlere Anadolu'da idari ve dini alanlardaki köklü bir gıda kültürünün varlığını göstermektedir. Bir Hitit kralının 3500 yıl öncesinden günümüze ulaşan sözleri, 'Ekmeği yesinler, suyu içsinler' şeklindedir. Bugünün de temel iki gıdasını içeren cümlemiz Hitit krallarının en çok sevdiği ve sık kullandığı bir ifadedir." 

Günümüzde olduğu gibi o dönemde de ekmeğin, Anadolu'nun temel gıdası olarak dikkati çektiğini ifade eden Sipahi, "Hitit yazılı belgelerinde 150'den fazla ekmek tipinin ve türevinin varlığı bilinmektedir" dedi. 

Sipahi, 3500 yıl önce de buğdaydan lapa gibi yemek çeşitlerinin yapıldığını, ekmeğe değişik bir tat vermesi amacıyla üstüne çörek otu veya kimyon eklendiğini belirterek, tapınaklardaki dini törenlerde tanrılara sunulan ekmeklerin kaliteli, güncel ekmeklerin ise daha düşük kaliteli buğdaydan yapıldığı bilgisine ulaşılmış olduğunu aktardı. 

- Arabaşı, lokma ve peksimet 

Bugün Anadolu'da bayatlamış ekmek kırıntılarından yapılıp tüketilen "papara" yemeğinin karşılığının o dönemde de mevcut olduğuna işaret eden Sipahi, şunları kaydetti: 

"Anadolu'nun arabaşı ve lokma yemeklerinin karşılıklarının da 3500 yıl önce olduğunu görüyoruz. Bunların arasında en ilginci, Osmanlı döneminde olduğu gibi askerler için hazırlanan ve tüketilen ekmeğin karşılığı Hititçe'de karşımıza çıkıyor. 'Askerlerin ekmeği olarak' tanımlanan bu ekmek türü bugünkü 'peksimet'le aynıdır. Ekmek, askerler için hem besin hem de anlam olarak önemlidir. 

Daha ilk Hitit kralının askerlerine verdiği 'ekmeği yiyiniz, suyu içiniz' öğüdü bu noktada ekmeğin bir başka önemini de ortaya koyuyor. Hitit kralı, sahip çıktığı ve beslediği askerlerine nimetin değerini bilmelerini ve kurumlarına sahip çıkmalarını öğütlemektedir. Bu güçlü ordunun neferleri Anadolu içinde ve dışındaki birçok askeri seferde başarılar kazanacaktır." 

Hititler'in başlıca gıdası ekmeğin, kutsal bir yere sahip olduğunu, Hitit tören tasvirlerinde ekmeğin baş üstünde tutulduğunu vurgulayan Sipahi, "Hitit kanunlarında yer alan 'kıtlık yılı' ibaresi de ayrıca dikkatimizi çekiyor. Bugün de belirli dönemlerde kuraklık artmakta, üretim sıkıntıya düşmektedir. Dolayısıyla günümüzde yoğun olarak başvurulan yağmur duası uygulamaları, geçmişte hava/gök tanrısına yapılan törenlerle anlamsal yakınlık gösterir" ifadesini kullandı. 

1 Aralık 2015 
Kaynak: trthaber.com
https://www.google.com/amp/s/www.trthaber.com/haber/bilim-teknoloji/arabasi-lokma-ve-peksimet-3500-yil-once-de-varmis-219532.html/amp

YİNE BİR BAŞKA KAYNAKTA İSE PEKSİMET

Buğdayın hayatımıza girişi 15. yy olarak kabul edilir. Oysaki insanoğlu buğdaydan önce çavdar (hamtsiy) ve arpayı [ha(m)] ekmek için kullanmıştır. Bu konuda İsmail Tokalak da “Bizans Osmanlı Sentezi” isimli önemli çalışmasının “Bizans ve Osmanlı’da ortak yemek kültürü” bölümünde, ekmeğin Bizans’ın temel klasik gıdası olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

“Ekmek kelimesinin Yunanca anlamı alfabesinin ilk harfi olan a ile başlayan ‘artos’ kelimesidir. Bizans’ta ekmek şehrin valisi ve belediye başkanı görevindeki Eparkh’ın (Epaharkos) nizamnamesi doğrultusunda üretilir. Bir dönem orada insanlara ücretsiz ekmek dağıtılırdı. Ayrıca yine Bizans’ta ekmek almaya gücü yetmeyenler için halka biçimindeki boukellaton ve kalınca dilimlenmiş arpa ekmeği #paximad (peksimet) kullanılırdı. İmparator I. Iustinianos (527-565) sırt çantasında paximadia taşırmış. Buna #Venedik’te #pasimata, #Arapça #başmat veya #baksimat, #Hırvatça peksimet ve #Romence #pesmetten denirdi. Türkler peksimeti iki kere pişirerek suyunu almış galeta ve peksimet şekline dönüştürerek daha uzun süre dayanmasını sağlamıştır. I. Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda Türk askerlerinin temel gıdası, peksimet olmuş, suya batırılarak yumuşatılmış ve öyle yenmiştir.” 

Bizans’ta arpa ekmeğinin “peksimet” olarak kullanıldığını, çok çok daha evveliyatına gittiğinizde Yahudi kültüründe de arpanın tahıllı ekmeğin hammaddesi olduğunu görüyoruz. 

 Ekmeğimiz bol ve bereketli olsun.

1 Eylül 2020 

Kaynak: Jinepsgazetesi.cim
Alaattin Bayram 

https://jinepsgazetesi.com/2020/09/ekmegin-oykusu/

Kaynak :Mesudiye Sevdalıları sayfası