SİYASETÇİNİN iki ANA UNSURU; GÜVEN ve DÜRÜSTLÜK.....

26 Ekim 2022 - 21:08

Sn. Turan Ateş Bey'in "SİYASETÇİNİN iki ANA UNSURU; GÜVEN ve DÜRÜSTLÜK....." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.



       1969 yılının Eylül Ayı sonları.... Ekim Ayı ortalarında Türkiye Milletvekili  Seçimlerine endeksli....Siyasiler ve Adaylar Seçim Bölgelerinde ve Siyasi Partilerin Genel Başkanları ve Kurmayları Yurt düzeyinde Propoğanda amaçlı  MİTİNG Gezileri  yapıyorlar....
        Ben Kırşehir İlköğretmen Okulunu yeni bitirdim ve Memleketim olan Kırşehir ili-Kaman ilçesinin bir köyüne yeni atanmış  öğretmenim....
       Henüz Okula gidip göreve fiilen başlamadım....
       Kırşehir'e; Millet Partisi Genel Balkanı merhum Osman BÖLÜKBAŞI  ve emekli Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cemal TURAL geldiler....
      Tabii; BÖLÜKBAŞI Kırşehir'in yetiştirdiği kendine özgü ve son derecede dürüst bir Siyasetçi ve de LİDER...
      Saat 15.00 sıralarında Osman BÖLÜKBAŞI, TURAL paşa ile beraber miting alanına geldiler....
      Merhum Osman BÖLÜKBAŞI;Kırşehir'in yetiştirdiği ve uzun konuşmaları yanında hazır cevapçı bir HATİP...Zevkle dinlenir....Miting alanlarında 6-7 saat konuşur...Herkes de zevkle dinler....Bölükbaşı'da kendisini dinleten bir Hatip....
     Bir süre konuştu ve;                                                                               
    "Aramızda bir misafir var...TSK.nin mümtaz ve şerefli Komutanı sayın Orgeneral Cemal TURAL...."                          
 diye seçmene ve izleyenlere tanıttı....
     Partili Seçmenlerden bir ses yükseldi...                         
               "Osman Bey...ADAYLARI TANIT....."
    Osman BÖLÜKBAŞI; esprili bir şekilde;                                    
         " GELİN BAKALIM GELİN KIZLAR...."
 diyerek  KIRŞEHİR MİLLETVEKİLİ Adaylarını tanıttı....Birinci sıradaki Adayın omuzuna elini koydu;                                                                              
    " ÇİCEKDAĞLI-aday bu ilçeden bir av.- İYİ ÇALIŞMIŞSIN...Açık Gözlülük yapmışsın...LİSTE BAŞISIN...KESİN MİLLETVEKİLİSİN....İHANET EDERSEN....AYRILIRSAN; ÜÇTEN DOKUZA ŞART OLSUN....AVRADIN BOŞ OLSUN..."
    dedi; Halkın huzurunda....Halk Alkışladı....Kimi güldü....İkinci sıradaki ADAYA da;
     " Bizim-Eski Partilinin- B...E....dinin Evladı....Oğlum Baba'na  LAYIK Bir şekilde ÇALIŞ..." 
    dedi....3.sıradaki Adayın şansı olmadığı için meydanlarda yoktu...
     O yaşlarda; Merhum BÖLÜKBAŞI'nın bu davranışı beni şaşırttı....
        xxxxxxxx
    Ekim-1969 Milletvekili Seçim Sonuçlarında Merhum Süleyman DEMİREL'in AP.-adalet partisi- İktidar oldu....Bir süre sonraları AP. içinde bir Muhalefet Grup oluştu ve DEMİREL Hükümetinin BÜTÇESİ MM.de REDOLUNDU....Demirel Hükümeti  İSTİFA etti... Cumhurbaşkanı Merhum Cevdet SUNAY;1. Parti olması nedeni ile Süleyman DEMİREL'e yeniden Hükümeti Kurma Görevini verdi....Muhalifler ayrıldı ve Ferruh BOZBEYLİ'nin Genel Başkanlığına DP.-demokratik parti-kurdular....
      Merhum Demirel'in meşhur (226) tabiri vardı...Bu rakamı ulaşmak için 3-4 Milletvekili gerekiyordu...
      Basında dedikodular başladı...Milletvekili Transferleri söylentileri....
     Kamuoyuna Bomba bir HABER düştü....
    Osman BÖLÜKBAŞI'nın  Kırşehir'deki miting meydanında HALKIN  huzurunda ; " İHANET EDERSEN, AYRILIRSAN; ÜÇTEN DOKUZA ŞART OLSUN...AVRADIN BOŞ OLSUN...."
   diye Mahalli YEMİN Yaptırdığı MİLLETVEKİLİ....Partisinden İSTİFA edip; DEMİREL'in AP. saflarına katıldı...
    Meğer Merhum BÖLÜKBAŞI; sütten ağzı çok yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyenlerden birisiymiş....Milletvekili ADAYLARDAN NOTERDEN SENET DÜZENLETMİŞ...Senedin içeriği ise;
      " MP.den Milletvekili seçildiğimde; Partimden İSTİFA edersem;Milletvekilliğinden de İSTİFA ETMEYİ BİR ŞEREF BORCU KABUL EDİYORUM...."
      Merhum Bölükbaşı; bu SENEDİ ortaya koydu....
         xxxxxxx
    Hukuk Fakültesinde öğrenci iken; Borçlar Hukuku Hocamla bu konuyu tartıştık....Yani NOTER AKTİ Hukuken bu olayda GEÇERLİ Mİ?...Yaptırımı var mı?...
    Bir ÖZEL HUKUK İlişkisi değil....KAMU HUKUKUNDA kaynaklanmaktadır....Ben TIP FAKÜLTESİ Yönetimine; " Beni Okulunuza alın...Eğitim yapacağım ve sonunda bana DİPLOMA vermeyiniz..." diye bir TAAHÜD versem; Bu taahüd HUKUKEN geçerli değildir...
    Milletvekili Adayı böyle bir Taahüdü verebilir...Ama yaptırımı yoktur.... Bir Ahlak anlayışı...Toplumun bir değer yargısıdır.
      xxxxx
    Ben 1978 yılı Mart ayı sonlarında DANIŞTAY'da Hakim olarak göreve başladım....Danıştay 9. Dereceden Göreve başlatıyor....Memuriyeti nedeni ile 6-7. dereceyi almış Kamu Görevlisine- MÜKTESEP Haktan vazgeçirilerek, yazılı beyan alarak, 9/1. dereceden Hakim olarak  o dönemin DANIŞTAY  Yönetimi Göreve başlattı....Daha sonraları çıkan bir Yasal düzenleme ile bu sıkıntı giderildi....
    Çünkü; Hakimlik Mesleğinde Derece yükselmesi iki yılda bir olur....Diğer mesleklerde Derece terfisi 3 yılda bir yapılır. Danıştay Yönetimi; Hakimler arasındaki KIDEMİN FİİLİ Hakimlik ile değerlendirilmesi gerektiğini öne sürdü....Ve DOĞRU olan bir tespittir.
      xxxxxx
    1973-1977 li yıllarda Ankara Hukuk Fakültesinde Öğrenciyim...Dersten sonra yürüyerek; Sıhhiye semti üzerinde KOÇ Öğrenci Yurduna ulaşırım...Merhum Prf.Dr. Necip BİLGE Hocamla sohbet ederek; Sıhhiyeye doğru yürüdük.Hocam bana nereli olduğumu sordu..."Hocam Vilayetimizi de elimizden aldınız..." dedim...Hocam Nevşehir'liydi. Güldü ve devam etti....
     " Ben O dönemlerde DP.nin üst düzey HUKUK Danışmanıyım....Isparta ilinin bir ilçesinde bizim Partiye az oy çıkmış...İlçeye bağlı Kasabadan bizim partiye fazla oy çıkmış...İlçe Kasaba yapılacak...Kasabada ilçe yapılacak...Kasaba yapılan ilçe Yeni ilçeye bağlanacak...Kırşehir ili  İlçe yapılacak; İlçe olan Nevşehir il yapılacak...Kırşehir de Nevşehir'e bağlanacak....
    Ben tepki verdim....Nevşehir İl yapılsın...Ama Kırşehir İl olarak yerinde kalsın....Isparta' nın  ilçesi yerinde dursun; bağlı olan kasaba  da ilçe yapılsın....Düşüncem ve itirazlarım  yerinde görülmedi...Ben Siyaseti ve Partiyi bıraktım...Üniversiteye döndüm....
    Oğlum...İleride Siyasetçi ve Bürokrat olduğunuzda bu hataları yapmayınız ve de ENGELLEYİNİZ...." dedi...
     Ama Merhum Prf.Dr. Necip BİLGE Hocam; BİLİM ADAMI....Fark BİLİM ADAMLIĞI....
      Ne diyebiliriz ki?....