Reklam

ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANINI SEÇMİŞ...

Sn. Turan Ateş Bey'in "ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANINI SEÇMİŞ..." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANINI SEÇMİŞ...

Sn. Turan Ateş Bey'in "ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANINI SEÇMİŞ..." başlıklı makalelerini siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.

ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANINI SEÇMİŞ...
04 Şubat 2023 - 09:37



   02.02.2023 Günü; Sabah saatlerinde; Süresi dolan BAŞKANLIK SEÇİMİNİ Yapmış ve  mevcut Başkan Sayın ZÜHTÜ ASLAN;  Yüksek Mahkemenin  15 Asıl Üyesinin 8 inin Oyu ile yeniden Yüksek Mahkeme BAŞKANI Olmuştur.
     İlk Kutlayanlardan biriside CHP Genel Başkanı KEMAL  KILIÇDAROĞLU olmuş...
    Üç  ADAY Seçimde  BAŞKANLIK için yarıştılar.
    Birisi Mevcut Başkan  ZÜHTÜ ASLAN.... Mahkeme  15 Üyesinden   8  Üyesinin OYUNU almıştır. Diğer  5  Üyenin Oyunu da ; Öncesi C. Başsavcısı olan ve  Meslekte çok hızlı yükseliş gösteren İRFAN FİDAN  ve 2 Oyda; KADİR ÖZKAYA almıştır.
      Yani Yüksek Mahkeme; Görev yapacak Başkanını belirlemiştir.
      xxxxxxxxxx
           Bizim Demokrasi; ilk ANAYASA Mahkemesi  Kurumunu  1961 Anayasası ile yaşama geçirmiştir.
        1961 Anayasası DENETİMLİ Bir ANAYASA olarak; yürürlüğe girmiş ve uzun sürede Yürürlükte kalmıştır.
      1961 ANAYASASININ Getirdiği DEVLET SİSTEMİ;
        "GÜÇLÜ BİR YARGI DENETİMİ  İLE  SINIRLANDIRILMIŞ KLASİK PARLAMENTER  SİSTEM...."
     - Yani YASAMA Yetkisini kullanan bir TBMM.( Halkın Seçimle belirlediği Parlamento )....
       -Bu PARLAMENTO içinde ÇOĞUNLUĞA dayanarak  oluşturulan  BİR YÜRÜTME( HÜKÜMET )....
       -SEMBOLİK YETKİLERE Sahip, SORUMSUZ bir Devlet Başkanı      ( CUMHURBAŞKANI )....
        - Normal Yargı işlerini Yürütmesi  yanında; TBMM.nin ve hem YÜRÜTMENİN  Davranışlarını  DENETLEYEN ; BAĞIMSIZ BİR YARGI ORGANI....
          1961 Anayasasının ;
          "5. Maddesi; Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.  Bu Yetki devredilemez."
            "6. Maddesi; Yürütme görevi, kanunlar çerçevesinde , Cumhurbaşkanı ve  Bakanlar Kurulu tarafından yerine getirilir. "
            "7. Maddesi; Yargı yetkisi; Türk Milleti adına  bağımsız mahkemelerce  kullanılır. "
             "8. Madde ise; Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
             Anayasa hükümleri, yasama, yürütme  ve yargı organlarını , idare makamlarını  ve kişileri bağlayan  temel hukuk kurallarıdır."
             "9. Madde; Devlet şeklinin  Cumhuriyet olduğu hakkındaki Anayasa hükmü değiştirilemez ve değiştirilmesi  teklif edilemez. "
          Şeklindeydi...
         Yargı yetkisi, genel olarak  değil de; Yasamanın  ve Yürütmenin  davranışlarını denetleme  bakımından  düşünüldüğü zaman, ÖZEL YETKİLERE sahip iki Mahkeme; ANAYASA MAHKEMESİ ve DANIŞTAY  tarafından kullanılan bir yetkidir.
        Yasama ,Yürütme ve Yargıdan ayrı ayrı söz bahsedilmesi  ; 1961 Anayasasının  tam anlamı ile " GÜÇLER AYRILIĞI " getirmiş olduğu  anlamında olarak yorumlanmamalıdır. Sadece GÖREVLER Ayrılığı bulunmaktadır.
         YADAMA ve YÜRÜTME arasında SİYASİ PARTİ Gerçeğinin getirdiği  bir  SİYASAL KAYNAŞIM Söz konusudur.
          Siyasi Parti Disiplinine dayanan bir PARLAMENTER Sistemde; gerçek ayrım, YASAMA -YÜRÜTME Arasında değil; Bu  İKİSİNİN  meydana getirdiği bütünlük içinde  İKTİDAR ile MUHALEFET arasındadır.
          xxxxxx
      Bizde ilk Anayasa Mahkemesi 1961 Anayasası ile kurulmuştur. 15 Asıl ve 5 Yedek Üyeden oluşmuştur.
     Dört Asıl Üyeyi  YARGITAY,  Üç Asil Üyeyi DANIŞTAY, Bir Asıl Üyeyi  de SAYIŞTAY Kendi Üyeleri arasında Seçim ile belirlemiştir.
      Millet Meclisi Üç Üye, C. Senatosu  İki Üye, Cumhurbaşkanı İki Üye( Birisi Askeri Yargıtayın gösterdiği Adaylar arasından) seçiyor.
     YEDEK Üyelerin  ikisi Yargıtay ,Danıştay bir Üye ve  Meclisler de birer Yedek Üye seçme...düzenlemesi getirilmiştir.
      Yüksek Mahkeme kendi Üyeleri arasında  dört yıl için bir BAŞKAN ve Bir BAŞKAN VEKİLİ Seçmekteydiler.
      Bu Yüksek Mahkemenin görevi neydi?...
      a) KANUNLARIN   ve TBMM İÇ TÜZÜKLERİNİN Anayasaya UYGUNLUĞUNU Denetlemek....
       b)Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu Üyelerini ve Yüksek Yargı Organlarının Başkan ve Üyelerini Görevleri ile ilgili SUÇTAN Yargılamaktır....
      TBMM.nin Çıkardığı YASA Anayasaya Aykırı görürse; YASAYI  İPTAL Etmek....
       Bizde 1965-1970 Arası Dönemde; Anayasa Mahkemesi ve Danıştay Denetiminden Yürütme ve Kısmen de Parlamento rahatsız oldu.... Çünkü; Böyle bir YARGISAL DENETİMİ hazmedemediler...
     " Bu ANAYASA ile DEVLET YÖNETİLMEZ....TBMM.nin ÇIKARDIĞI YASALRI İPTAL EDEN BİR ANAYASA MAHKEMESİ....HÜKÜMETİN KARARLARINI İPTAL EDEN BİR DANIŞTAY..."
      Hukuk Devletinin gereği olduğunu da kabüllenemediler....
       12 Eylül 1980 Öncesi; Ülkedeki Anarşi başta olmak üzere tüm SIKINTILARININ Nedenlerini YARGI Organlarına yüklediler...
       DARBENİN Lideri; merhum EVREN; 1980 öncesi; Ülkedeki Anarşi başta olmak üzere tüm sıkıntılarının SORUMLUSUNU, ilk günde  İLAN etti...                                                                                                                              " BAĞIMSIZ ve SORUMSUZ YARGI ORGANLARI... TARAFSIZ OLMAK İÇİN HAKİM Mİ OLMAK GEREKİR!..."                                                              gibi gereksiz ve Talihsiz demeçler verdi.

        xxxx
      1961 ANAYASI; 12 Mart  1971  Müdahalesi ile Yüksek Mahkeme sınırlandırıldı.
      12 EYLÜL 1980  Müdahalesi ile ; Anayasa Rafa kaldırıldı.
     1982 Anayasası ile  Kapsamlı bir  sınırlandırılmış oldu. Yeni Anayasa daha sonraları daha da sınırlandırıldı.
      BAŞKANLIK SİSTEMİNE Geçildi. TBMM.nin  etkinliği sınırlandırıldı.
       Hükümet ; Cumhurbaşkanlığı Sistemi içinde oluşturuldu. Anayasal Kurumların yetkileri ve görev alanları sınırlandırıldı.
      BAĞIMSIZ YARGI; Adalet Bakanlığının Bürokrasisi ile  de sınırlandırıldı.
      Anayasa Mahkemesi Yeniden Yapılandırıldı.
     ÜYELERİ ise;
      İKİ Asıl Üye TBMM.ce Hakimler arasında, Bir  Üye Barolardan , Üç Üye Yargıtayın Adayları arasında, İki  Üyeyi  Danıştay  Genel Kurullarınca gösterilen üç Misli Aday arasından, Cumhurbaşkanı atamaktadır. YÖK üç Üye, 4 Üye Üst düzey Bürokratlardan olmak üzere toplam 15 ÜYEDEN Oluşan Bir YÜKSEK Mahkememiz oluşturuldu.
    Mahkeme  kendi ÜYELERİ Arasında Bir BAŞKAN ve İki de Başkanvekili seçmektedirler.
      İşte Yeni Balkan da bu yapının içinden seçilmiştir.
                       xxxxxxxxxxxxxxxxx
    Hakkında KARAR verecek olan Kişiyi-Kişileri belirleyen  SİSTEMİ bizim YÖNETİM  MAHKEME  ve Mensuplarına da HAKİM olarak kabülleniyor.
      Anayasa Mahkemesi; TBMM.nin çıkardığı Yasaları İptal edebiliyor. Cumhurbaşkanını, Hükümet Üyelerini  ve Yüksek Yargı  Mensuplarını Görevlerine ilişkin Suçlardan yargılıyor.
      Bu Yüksek Hakimlerin Görevlendirilmesinden de; Yargılanan Kişilerin bulundukları  Kurumlar  görevlidirler.
     Az da olsa buradan bir takım çelişkiler vardır.
     1961 Anayasasında; bu çelişki çok sınırlıdır.
      Sonraki dönemlerde; 12. Mart 1971 deki Anayasa değişikliğinde ...Daha sonra ki 12 Eylül 1980 sonrası Yeni Anayasada...Ve Nihayet  BAŞKANLIK SİSTEMİNİ gerçekleştiren 2017 Anayasadaki Değişim ile bu çelişki daha da çok artmıştır.
      İşte bu günlerde; ANAYASA Mahkemesi Başkanın  Belirlenmesinde; bu şekilde sıkıntılı Gündemin oluşması nedenlerinin altından da bu çelişkiler yatmaktadır.
       1980 Öncesinde; YÜKSEK YARGI da Başkan ve Başkanvekili Seçilecek  Yüksek Mahkeme Üyesini; Seçimi yapacak olan Kurumun  mensupları yanında Kamuoyuda az çok tahminden de öte biliyordu.
       Şimdi ise; Seçim öncesi kulisler, Baskılar ve söylentiler Yargıyı yıpratıcı  boyuttadır.
       Ben; şu andaki Yüksek Mahkemenin ÜYELERİNİ KUTLARIM...Tüm SÖYLENTİLERİ  yok ettiler...Başarılı bir SEÇİM SINAVI verdiler.
         xxxxxxx
     Anayasalardaki TEMEL İlke; "İnsan Haklarına Dayanan  Devlet..." vardır.
     T.C. Yurttaşları olarak; onur içinde yaşamak; Devletin kendilerine verdiği HAK ve Özgürlüklerden yararlanmalarının sağlanmasıdır. Ve bu ÖZGÜRLÜKLERİNDE Ne oldukları açıkça da belirlenmelidir.
       Devletin Görevi  Yurttaşını korumaktır. Çağın gereklerine göre eğitmek ve yaşamını sağlamaktır.
       Bir Yurttaşına 3-5  Kurumda Yüksek Maaşlarla Görev vermek değil; Her yurttaşına Yaşamın koşulları gereği İŞ ve  Yaşamını devam ettirebilmesi için de Ücret vermesidir.
      Devletin görevi; Yurttaşın Düşüncesini  yasaklamak değildir. Düşüncedeki SORUNLARI ÇÖZMEKTİR. 
       Yurttaşın Dini İnancına saygı duyacak ve koruyacaksın. Ama; "DİNİ, DİN DUYGULARINI veya DİNİN  KUTSAL SAYDIĞI ŞEYLERİ SÖMÜRME  veya KÖTÜYE KULLANMAYI da önleyeceksin..."
        Evet....Anayasa Mahkemesi; TC.Devle'inin , Demokrasi ve Özgürlükler için  bir GÜVENCESİ olan Yüksek Mahkemedir.
     Son yıllarda verdiği Kararları ile de yıpratıldı. Son BAŞKANLIK Seçimi Kararı ile de; "Biz Siyasetin  Dışında ve Siyasetçin de yanında değiliz ..." gibilerden  bir tavır sergiledi.
      Çünkü; Geçmişteki Anayasa mahkemesi Heyeti; " Anayasa Mahkemesi ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ Sadece  ŞEKİL YÖNÜNDEN DENETLEYEBİLİR. ESAS YÖNÜNDEN DENETLEYEMEZ..." düzenlemesi karşısında; Anayasanın değişimi mümkün olmayan Temel İlkeleri yönünden denetlenebileceği kararını da verdiler...Bu konuda da bir İÇTİHAT Oluşturdular....
          Anayasanın; LAİKLİK İLKESİNE, tüm baskılara karşın de bağlı kaldılar....
       Demokrasimize Saygı ile....

Bu haber 608 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum