Reklam
Reklam

Artık Trabzonspor için ter dökecek Marek Hamsik'in hikayesini, Alperen Doğan kaleme aldı...

Tüm halkın kalbinin aynı takımla attığı bir camiada, Maradona’dan sonraki en büyük efsane olarak anılıyor, bağlılığınızla kulüp tarihine geçiyorsunuz… Napoli’nin “İkinci Diego”su Marek Hamsik, artık Trabzonspor’un başarısı için ter dökecek.

Artık Trabzonspor için ter dökecek Marek Hamsik'in hikayesini, Alperen Doğan kaleme aldı...

Tüm halkın kalbinin aynı takımla attığı bir camiada, Maradona’dan sonraki en büyük efsane olarak anılıyor, bağlılığınızla kulüp tarihine geçiyorsunuz… Napoli’nin “İkinci Diego”su Marek Hamsik, artık Trabzonspor’un başarısı için ter dökecek.

Artık Trabzonspor için ter dökecek Marek Hamsik'in hikayesini, Alperen Doğan kaleme aldı...
28 Haziran 2021 - 22:38

2007 yılı...

Marek Hamsik, kendisiyle aynı gün transfer edilen Ezequiel Lavezzi ile birlikte Napoli tesislerini gezerken, kulüp duvarlarını çocukluk kahramanlarından Diego Maradona'nın posterleri süslüyordu.

O gün farkında mıydı bilinmez ancak Hamsik, tam 12 yılını paylaşacağı Napoli’de Diego Armando Maradona’nın ardından en büyük efsane olarak anılacak, Arjantinli yıldızın gol rekorunu kıracak ve şehrin figürlerinden biri haline gelecekti.

Hamsik’in futbol tutkusu 1994 Dünya Kupası’nda başladı. Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen kupa, tarih boyunca İtalyan futbol efsanesi Roberto Baggio’nun kaçırdığı penaltıyla anılmış, 17 Temmuz’da noktalanan büyük heyecanın sonunda şampiyonluğa Brezilya ulaşmıştı.

Slovak yıldız, futbolu 1994 Brezilya’sıyla sevdi. Players Tribune’de paylaştığı yazısında, bu takımın onun hayatındaki önemini şu sözlerle anlatıyor:

“Maçlar, bizim saatimizle gece yarısı oynanırdı. Ailem uyurken tek başıma televizyonun karşısına geçer, hayranlıkla Brezilya’yı seyrederdim. Çok hızlı oynuyor, çok hırslı tavırlar sergiliyorlardı. İki Brezilyalı’nın Kaliforniya’daki çılgın koşusu, beni bu tutku dolu spora bağladı.”

Romario ile başlayan sevgi, Hamsik’i Maradona’nın yuvasına götürdü

Romario ve Bebeto ile alevlenen futbol aşkı, Hamsik’i bu sporun pek çok efsanesiyle tanıştırmış ve aralarına Diego Maradona da girmişti.

Genç yaşta Slovan Bratislava bünyesine katılan Marek’in yeteneğiyle diğer oyuncular arasında ayrışması uzun sürmedi. Bu yıllarda Zinedine Zidane ve Pavel Nedved gibi isimlere hayranlık duyan bu yetenekli çocuk, henüz 16 yaşında onların izinden giderken Çizme’nin yolunu tuttu.

Hamsik’in yeteneğini fark eden kulüp Brescia’ydı. Son sezonunda, Serie B’de çift haneli gol istatistiğine ulaşan ve İtalya Kupası’nda Milan’ın filelerini sarsan bu genç, doğal olarak Serie A kulüplerinin ilgisini çekmiş, o da hayatını sonsuza dek değiştirecek kulübü, Napoli’yi seçmişti.

“Bu şehirde ‘Napoli taraftarı’ diye bir kavram yok” diyor Hamsik… “Napoli’deyseniz, zaten tutabileceğiniz tek bir takım vardır.”

Napoli: Bir futbol cenneti

Napoli sokakları, şehrin futbol tutkusu ve coşkusuyla bezenmişti. Stadyum çevresinde, caddelerde kulüp efsanelerinin yüzleri, insanların üzerlerinde hiç çıkarmadıkları formaları ve ortak bir sevdaları vardı.

Marek Hamsik, ilk günden beri hissettiği bu ruhu şu sözlerle dile getiriyor:

“Dışarı çıktığımda herkes ismimi ve yaptığım işi biliyordu. Bir Napoli taraftarıyla karşılaşmadan, onlarla konuşmadan alışveriş yapmam dahi mümkün değildi.”

Futbol, yerel halk için bir inanç gibiydi. Eski adıyla San Paolo, yeni adıyla Diego Armando Maradona Stadyumu, insanların ‘kutsal’ kabul ettikleri takımlarıyla buluşabildikleri bir mabeddi.

Çok geçmeden, bu mabedin kralı Marek Hamsik oldu.

Slovak yıldız ve arkadaşları, 2012 yılında kazandıkları İtalya Kupası ile kulübün yıllar süren kupa hasretine son verdiler. Mavi-beyazlı ekip, son olarak 1991 yılında Süper Kupa şampiyonluğunun sevincini yaşamış, aradan geçen 21 yılı aşkın süreyi yeni Maradona’sını bulma hasretiyle geçirmişti.

Şehre döndüklerinde, taraftarların dillerinden yükselen şarkıların öznesinde Marek Hamsik yer alıyordu.

‘İkinci Diego’, Maradona’nın rekorunu tarihe gömdü

İtalyan dergileri, Slovak yıldızı “İkinci Diego” olarak anmaya başlamışlardı.

Bu sıfat, 2017 yılının Aralık ayında somut bir başarıyla anlam kazandı.

Serie A mücadelesinde Sampdoria’yı konuk eden Napoli’de tribünler, o günlerde yaşadığı şampiyonluk yarışı heyecanının yanında, Arjantinli futbol efsanesinin tahtına göz diken starını izlemeye gelmişlerdi.

O gün rakip fileleri havalandırmayı başaran Marek Hamsik, kulüp bünyesinde attığı gol sayısını 116’ya çıkartarak, Diego Armando Maradona’nın 115 gollük rekorunu geride bıraktı.

Tüm dünyada yankı uyandıran bu olay, Maradona’nın tebriğini de beraberinde getirdi:

“Napoli efsanesi Marek Hamsik’i tebrik ediyorum. Umuyorum ki, bu çılgın taraftarlara unutulmaz gol sevinçleri yaşatmaya devam edersin!”

“Üç milyon kişiyiz, üç milyon futbol bilginiyiz”

Marek Hamsik, Players Tribune’de Napoli taraftarlarına ithaf ettiği satırlara şu sözlerle giriş yaptı:

“Üç milyon kişiyiz.

Erkekler, kadınlar ve çocuklar… Napoli’de herkes, gönül verdiği takımı için en iyisini bilir.

Parkta oynayan 4 yaşındaki çocuk, nasıl daha fazla gol atacağımızı bizlere söylüyor.

90 yaşındaki kadın, bahçesiyle ilgilenirken bizleri gördüğünde oyun planımızı neden değiştirmemiz gerektiğini anlatıyor.

Bu duygu, bu tutku onların kanında var.”

“Onu Napoli’den koparamadık”

Juventus efsanesi Pavel Nedved, Digi Sport’a verdiği ropörtajında, siyah-beyazlı kulübün Marek Hamsik transferi için çok ilgili olduğunu ancak Slovak yıldızı Napoli şehrinden koparamadıklarını anlattı.

“Napoli ile her konuşma anlaşmaya varmıştık” diyordu Pavel Nedved… “Transferini çok istemiş ve şartlarımızı zorlamıştık.”

İtalyan futbolunda, çoğu ülkede olmayan bir transfer kültürü var. Ülkenin büyük kulüplerinde ter döken bir yıldız, kariyerinin ilerleyen yıllarında bu kulübün ezeli rakiplerinde forma giyebiliyor ve bu durum sıklıkla kendini tekrarlıyor.

Yalnızca bazı özel isimler; Francesco Totti, Daniele De Rossi gibi oyuncular, sergiledikleri futbolun yanında tek bir kulübe bağlılıklarıyla ‘efsane’ye dönüşebiliyor.

Marek Hamsik de Napoli için bu efsanelerden biriydi.

Pavel Nedved, transferin gerçekleşmeme nedenini şöyle açıklıyor:

“Bize gelseydi, Ballon d’Or kazanabilecek bir oyuncu olabilirdi. Ama o, Napoli’nin kaptanı ve taraftarların sevgilisiydi. Bundan vazgeçmek istemedi.”

Tutku dolu bir şehirden, tutku dolu bir diğerine…

Marek Hamsik, 2021-2022 sezonundan itibaren Trabzonspor forması giyecek.

Bordo-mavili ekip, Hamsik’in futbol aşkı ve bağlılığıyla örtüşen bir kültür sunuyor.

Tıpkı Napoli’de olduğu gibi, Trabzon’da halk tek bir takımı destekliyor ve şartlar ne olursa olsun bu tutkudan vazgeçmiyor.

Napoli’nin “İkinci Diego”su Marek Hamsik, Trabzon’da “İkinci Napoli”sini bulabilir mi?

Türk futbolu, gelecek sezondan itibaren bu heyecan verici birlikteliğe şahit olacak.

TRT spor 

Bu haber 502 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum