Avrupa'da tamir geleneği yeniden başlatılıyor. "Kullan At" yani sorumsuz tüketime karşı başlatılan bu kampanya yerini bulmaya başlamış. Terzi, ayakkabıcı, vb. tamircileri yeniden görebileceğiz galiba.

Benim en çok ayakkabı tamircileri hoşuma giderdi ve hala tek tük de olsa varlar. Atmaya kıyamadığım (ayağım taraksız olduğu için en az beş yıl giyerim) ayakkabılarımı tamirciye götürürüm bazen. Dükkanın kokusu da hoşuma gider. Sanırım deri, tutkal, bali gibi kokulardan. :-)

Bir keresinde Keşan'dayken ayağımın kalıbını aldırmış ve ayakkabı yaptırmıştım. Beş sene giymiş ve artık sıkıldığım için bırakmıştım. 

Bizim kuşak daha çok kösele ve demir pençeli ayakkabılar giyerdi. Yürüdük mü bir km öteden duyulurdu. Özellikle çocukluğumda horon oynayan abilerimiz pençeleriyle kemençeye ritim tutarlardı. Vurmalı çalgılara ihtiyaç kalmazdı. Bir gün bir horon ekibi kurarsam onlara kösele ve pençeli ayakkabılar zorunluluğu getireceğim. 

Yaşlılığımda el işi atölyesi kuracağım ve içinde mutlaka ayakkabı tamir malzemeleri de olacak. Sakallarım da fotoğraftaki sivri sakallı dayı gibi olacak. Ayak kalıplarınızı gönderirsiniz o zaman. Ölene kadar imalat yapacağım. 
Ömer Asan