Kum kentinde sıkı bir dini eğitim alıyor. Öyle ki aldığı eğitim sonrası yeni bir ekol oluşturuyor ve dini önder oluyor. Rehber kitaplar yazıyor ve daha sonra kurduğu İran İslam Cumhuriyeti'nde görev vereceği öğrenciler yetiştiriyor. Bunlardan biri Rafsancani.

İran Şahı Rıza Pehlevi'ye açık bir muhalefet başlatıyor ve kitleleri peşinden sürüklüyor. Türkiye, Irak ve Paris'te sürgün hayatı yaşıyor. Sürgünde İran Devrimi'ni yönetiyor.

Büyük oğlu şah döneminde öldürülüyor. Bu ölümü devrim için müjde olarak kabul ediyor. 

Lübnan sorumlusu Tabatabai aracılığıyla Filistin'de intihar eylemleri yapılmasına fetva veriyor. Bu tip eylemlerde ölenlerin şehit kabul edileceğini ilan ediyor. Şii direnişin temellerini atıyor. Öte yandan Sünni bir imamın arkasından Şiilerin namaz kılabileceğini söylüyor.

1979 yılında İran'a hem dini hem de siyasi lider olarak dönüyor. İslami Cumhuriyet Partisi'ni kuruyor. Ruhullah, Ayetullah kimliklerini üstleniyor.

14 Şubat 1989 yılında Şeytan Ayetleri yazarı Selman Rüştü'nün öldürülmesi fetvasını veriyor.

1989 yılında Sovyet lideri Gorbaçov'a mektup göndererek İslam'a davet ediyor. 

Batılı anlamda demokrasiyi red ediyor. İslam'ın demokrasi için yeterli olduğunu söylüyor. Tüm kuralları kendisi koyuyor.