Reklam

Bu, biri iyi diğeri kötü Yazısı değildir!

SADECE KENDİMİZİ SORGULAMAK İÇİN AYNA OLARAK OKUYALIM….. ******************************************

Bu, biri iyi diğeri kötü Yazısı değildir!

SADECE KENDİMİZİ SORGULAMAK İÇİN AYNA OLARAK OKUYALIM….. ******************************************

Bu, biri iyi diğeri kötü Yazısı değildir!
18 Ocak 2022 - 20:43


On sekiz yaşında bir kız, Belçika'da yaşıyor.

-Türk müsün? 
dedim.

-Daha karar vermedim, dedi.

-Müslüman mısın?dedim.

-Ona karar vermek daha zor,dedi.

Merakım iyice kabarmıştı...

-Konuştuklarınızdan hiçbir şey anlayamadım,
dedim.

-Ben de bir şey anlayamıyorum. Hayatım bir
kördüğüm. Nasıl çözeceğimi bilemiyorum.

-Neden ama?..

-Babam Fransız, annem Türk... 

İkisini de seviyorum... Babam Hristiyan bir Fransız
olmamı istiyor. Annemse Müslüman bir Türk
olmamı...

Bu iki istek arasında sıkışıp kaldım... -Bilemiyorum
ne yapacağımı?

Sis perdesi biraz aralanmıştı.

Biraz daha açmak için sorulara devam ettim.

- Kendini kalben Hristiyanlığa mı daha yakın
hissediyorsun, Müslümanlığa mı?..

- İslam'a daha sıcak bakıyorum, ama
Müslümanlara baktığımda birden soğuyorum. 

Babam annemin Türkiye'deki akrabalarını
Brüksel'e getirip oturum aldı, iş buldu... 

Bir iki yıl çalıştılar o kadar... 

Şimdi hepsi 'somaca basıyorlar' yani işsizlik
parası alıyorlar.

Hepsi de sapa sağlam... Babamın akrabaları
Hristiyan... 

Kiliseye gitmiyorlar ama iş ahlakları var... 
Herkes işinde dürüstçe çalışıyor... 

Annemin akrabaları hem namaz kılıyor, yeri
gelirse hırsızlık bile yapıyorlar... 

Türkiye'ye gidiyoruz her taraf cami dolu, camiler
de namaz kılan insan dolu... 
Ama herkes hile yapıyor, sizi kandırmaya
çalışıyor... 

Belçika'da kiliseler bomboş ama Hristiyanların
hepsi ahlaklı... 
İşte bu yüzden olmak istediğim halde Müslüman
olamıyorum...

Afallamıştım. 
Umutsuz bir hamle yaptım.
- Ama şey... 
Yani... 
Müslümanlara bakarak karar vermek...

Ani bir çıkışla sözümü kesti...
- Çok dinledim bu masalları, hem de pek çok... 
Kusura bakmayın lütfen... 

Bir din anlayışı güzel ahlak üretemiyorsa ben o
dini yani Müslümanlığı kabul edemem...

Brüksel'deki Müslümanları geçtim; Türkiye'de
herkes devleti soyuyor, vergi kaçırıyor, haram
yiyor... 

Her şeyi yapıyorlar...

 Ondan sonra
"Döndüm Kabe'ye Allahü Ekber". 

Jimnastik bu ya, namaz değil jimnastik...

Bu sözler ceviz büyüklüğündeki dolu taneleri gibi
başıma çarpıyordu...

- O zaman siz Hristiyanlıkta kesin kararlısınız? 
diye sordum.

- Annem 
"Müslüman ol" diyor ama bu ihtimal çok zayıf... 

Brüksel'de en çok Ezan seslerini seviyorum, çan
sesleri beynimi tırmalıyor... 

Haaa annemin hatırına belki Türküm diyebilirim...

Maria Elif'in yaşadığı Müslüman işkencesinin
vebali kimlerin omuzunda acaba?"
..

Alper Aksoy (Gerçek yaşanmış bir hikâye)

Bu haber 382 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum