Necdet Topçuoğlu

 

Öncelikle televizyon programlarının toplumun ahlaki değerlerini, aile yapısını ve seyirci hassasiyetlerini dikkate alarak hazırlanması zorunludur. Sadece reyting yapma uğruna her türlü değerin ayaklar altına alınması kabul edilemez. Kör atın kör alıcısı vardır anlayışıyla, toplumsal yapıya zarar verecek prodüksiyonların yapılması şayet kötü niyet taşımıyorsa, bir meslek cehaletidir.

 

Hiç kimsenin biz istediğimizi yaparız işinize gelmiyorsa izlemeyin deme hakkı yoktur. Bir yandan toplum yararına olan, diğer yandan da yüksek reyting potansiyeli bulunan sayısız konu bulunmaktadır. Buna rağmen toplumsal hassasiyetleri rencide eden programların izleyiciye dayatılması büyük bir yanlıştır. Bu toplumda yaşayan herkesin sürdürülebilir sağlıklı toplumun oluşmasında sorumlulukları vardır. Kimse bu toplumun ayarını bozma gayreti içinde olmamalıdır. ‘’Ayarını bozduğunuz kantar, gün gelir sizi tartar.’’

 

Ben ATV izleyicisi değilim. Ancak bakıyorum eğitimli eğitimsiz, birçok hanım adı geçen kanaldaki ‘’Esra Erol’da’’ programını izlemektedir. Son günlerde kiminle karşılaşsam, sizin Ordu’da neler varmış neler, kazı kazan gibi, altından ne çıkacağı belli değil diye bize takılmaktadır. İnsanların yaşadığı her yerde, sıra dışı iyi ya da kötü olaylar mutlaka vardır. Ancak son günlerde sadece kötü örneklerin ısrarla Ordu ilinden seçilmiş olması bu güzide ilin ahlaklı ve düzgün insanlarını rahatsız etmiştir. Rahatsızlıklar, şahıslar ve örgütlü Sivil Toplum Kuruluşları tarafından dile getirilmiş olmasına rağmen, dikkate alınmadığı görülmüştür.

 

Bir televizyon programının bozuk plak gibi, sürekli aynı ilden kötü örnekler seçmesi, acaba yapımcının Ordu İli ile bir sorunumu var sorusunu akla getirmektedir. Ben ve okuyucularım soruyoruz İlimizle ne gibi bir sorununuz var? Varsa açıkça bilelim. Yoksa insanları rencide eden bu ısrarlı tutumunuzdan bir an önce vaz geçerek Ordu Halkından özür dilemeniz gerekir. Kalemlerin nezaket dili ile yaptıkları uyarılar karşılık bulmalıdır. Bulmadığı takdirde yasal yollara başvurulması ve kamuoyu baskısı oluşturulması gündeme gelir.

 

Program sunucusu yanlış bilmiyorsam iki erkek çocuk annesidir. Böylesine toplumun aile yapısını derinden sarsan programın kendi adı ile anılmasını nasıl içine sindirmektedir. Bu programı sizin çocuklarınız, aileniz izlemiyor mu? İzliyorlarsa nasıl rahatsız olmadıklarını anlamakta güçlük çekiyorum. Anne ve babaların çocuklarına, acıların istismarından kazanılmış maddi değerler yerine, onurlu bir geçmiş bırakmaları çok daha önemlidir.

 

Ordu, turizm, kültür ve sanat şehridir. Çok sayıda yetiştirmiş olduğu sanatçıları mevcuttur. İnsanları okumayı seven münevver kişiliklerdir. Bu İl, tabiatın her türlü doğal güzelliği bahşettiği nadir yurt köşelerinden birisidir. Büyük kentlere gideni de, geri döneni de çoktur. Misafirperver bir insan yapımız vardır. Böylesine nezih özellikleri olan bir kenti, içinden cımbızla seçer gibi kötü örnekleri seçerek, kamuoyu önünde küçük düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.

 

ATV Kanal yöneticileri ve adı geçen programın yapımcısından konun gözden geçirilmesini ve bir an önce verilen rahatsızlıktan vaz geçilmesini bekliyoruz. İlimiz insanlarının kimseye karşı bir husumeti yoktur. Daima dostluk duyguları ile insanlara yaklaşırız. Ortaya koyduğumuz bu mücadele şekli ile sadece ilimizin hassasiyetlerini korumayı değil, bütün toplumun hassasiyetlerini korumayı amaçlıyoruz. Hatta söz konusu programın her kademedeki personeli de buna dahildir. Daha güzel, daha eğitici programlarla seyircinin karşısına çıkmanız dileği ile iyi yayınlar dilerim,

 

(10, Nisan, 2021-Ankara)