Necdet Topçuoğlu
Daha önce satılıncaya kadar fındığın sahipsiz olduğunu yazmıştım. Satıldıktan sonra fındığın sahibi, satın alanlardır. Ancak fındık piyasası da sahipsiz ve başıboş bir piyasadır. Bugün Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, ayaküstü TMO’nun fındık alım fiyatlarını açıklamıştır. Kimse bu fiyatların ne anlama geldiğini bilmemektedir. Tarım ürünlerinde Devlet müdahale alımları ile piyasaya giriyorsa, açıkladığı fiyatın taban fiyat olması gerekir. Müdahale alımlarını gerçekleştirmekle görevli olan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), açıklanan fiyattan bütün ürünü almak durumundadır. TMO fındık piyasasında fiyat düzenlemesini yapmakla görevlidir. Görevi, üreticinin fındığını tüccarın ucuz fiyattan almasını önlemektir.
Ancak Toprak Mahsulleri Ofisi fındık konusunu bir türlü öğrenememiştir. Bu Kurum, hububat alımları konusunda uzmandır. Kuruma Karadeniz bölgesinde fındık alım görevi verilmesi doğru değildir. TMO bugün Giresun da yapılan fındık mitingini boşa çıkarmak amacıyla, acilen fındık fiyatlarını bir bildiri ile açıklamıştır. Buna göre, Levant kalite fındığın kilogram fiyatı 130 TL, Giresun kalitesi fındığın kilogram fiyatı ise, 132 TL olarak açıklanmıştır. Daha önce ödenen alan bazlı destekle birlikte Levant kalite fındığın kilogram fiyatı 133 TL, Giresun kalitesi fındığın kilogram fiyatının 135 TL olduğu bildirilmiştir. Bunun da yaklaşık olarak 4 Dolara karşılık geldiği ifade edilmektedir. Zaten Anamuhalefet Partisi de seçim döneminde fındık fiyatını 4 Dolar olarak açıklamıştı. Ancak üreticilerin bu fiyatı yeterli bulmadıkları görülmektedir.
Yüzde elli randıman fındık 130 TL/Kg olduğuna göre, bir randımana isabet eden fiyat, 2,60 TL olmaktadır. Bu durumda TMO, elli randımanın üstündeki her randıman için, üreticiye 2,60 TL ödemesi gerekmektedir. Halbuki açıklanan bildiride bu rakam randıman başına 1,30 TL olarak açıklanmıştır. Bunun dayanağı yoktur. Yanlışlık olduğunu düşünüyorum, bu yanlışlığın ek bir açıklama ile düzeltilmesi gerekmektedir. Her nedense hiç kimse bu yanlışlığı eleştirmemiştir. Ayrıca, açıklanan fiyatların taban fiyat mı, yoksa tavan fiyat mı olduğu açıklanmalıdır. Her yıl TMO fındık alımlarını sudan sebeplerle zorlaştırarak, tüccarın ucuz fiyata fındık almasına çanak tutmaktadır. Bu durumda TMO, çiftçiyi koruyan değil, çiftçiyi tüccara, tefeciye soyduran Kurum olarak görev yapmaktadır.
Hasat öncesinde bütün fındık üreticileri nakit sıkıntısı çekmektedirler. Elde avuçta ne varsa bütün para, daldaki fındığa dönüşmüştür. Gübre, ilaç, dip sürgünü ve ot biçme işçiliği üreticilerin elindeki parayı tüketmiştir. Hasat zamanı geldiğinde, amele, nakliye, patoz parası için üreticiler, devletten düşük faizli güçlendirme kredisi alamadıkları için, piyasada örgütlenen tefecilere başvurmaktadırlar. Tefeci piyasasında faizler akıl almaz derecede yüksek ve kontrolsüzdür. Halbuki TMO gerçekten çiftçiyi destekliyorsa, çiftçinin hasat öncesi ihtiyaç duyduğu paraları avans olarak vermelidir. Bu uygulamanın Türkiye de örneği bulunmaktadır. Şeker Şirketi, Şeker Pancarı üreticilerine hasat öncesi masrafları için, %6o’a kadar avans vermektedir.
Diğer taraftan, bahçe sahipleri ile, fındık toplama işçileri arasında geleneklere bağlı, kontrolsüz bir ücret ilişkisi bulunmaktadır. Fındık toplama işçileri Dayıbaşı denilen kişiler tarafından organize edilmektedir. Dayıbaşı ve aşçılar hiç fındık toplamadıkları halde çift yevmiye almaktadırlar. Amelenin sayısal durumuna göre, çuvalcı, harmancı ve peşçi gibi unvanlarla farklı yevmiyeler alan kişiler bulunmaktadır. İşçilerin yevmiyeleri yemekli ve yemeksiz olma durumuna göre farklılıklar göstermektedir. Ayrıca bahçe sahibi işçilere iaşe ve yakacak tüp vermektedir. Hesaplandığı takdirde burada haksız bir düzen oluşmuş durumdadır. Hasat öncesinde Ziraat Odaları ve Mülki Amirlerin ücret açıklamalarının hiçbir yaptırımı ve geçerliliği bulunmamaktadır.
Bahçe sahiplerinin bütün harcamalarının fiyatları belli olmasına rağmen, fındığını ne zaman ve kaç TL’ye satacağı belli değildir. Bu belirsizlik içinde bahçe sahiplerinin üretime devam etmeleri mümkün değildir. Yevmiyelerin 800-1200 TL arasında olacağı konuşulmaktadır. Garsonların bahşişlerinden ve evlere temizliğe gelen kadınların gündeliğinden vergi almaya kalkan Maliye ve Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, Fındık işçiliği piyasasını vergilendirmeyi akıl etmemektedir. Fındık işçiliği piyasasında bahçe sahipleri ve işçiler harcama ve gelirlerini beyan ederek vergilerini vermelidirler. Söz konusu piyasa da öneli miktarda vergi kaçak ve kaybı söz konusudur. Ben bir yurttaş olarak vergilerimi son kuruşuna kadar ödüyorum. Her yurttaşın da vergisini ödemesi gerekir.
Siyasi Partiler fındık sorununun çözülmesini istememektedirler. Çünkü fındık sorunu çözülürse bu bölgede siyaset yapacak konu kalmaz. Her parti çözümsüzlük üzerinden popülizm yaparak siyasi menfaat devşirme peşindedir. Liderler konuşmalarında iktidarı eleştirmenin dışında, temel sorunların çözülmesine yönelik bir öneride bulunmamaktadır. Fındığı sahiplenecek bir Kamu Kurumu mutlaka kurulmalıdır. Bu kadar büyük parasal hacmi bulunan bir ürünün sahipsiz olması kabul edilebilir bir durum değildir. Nasıl ki, Şeker Pancarının sahibi Şeker Şirketi ise, Fındığın sahibi de bir Kurum olmalıdır. Yanlış ise Şeker Şirketi kapatılmalıdır. Doğru ise, fındık ta sahiplendirilmelidir.
(03, Ağustos, 2024-Ordu)
FINDIK PİYASASI BAŞIBOŞ BİR PİYASADIR
Sayın Necdet Topçuoğlu Bey'in "FINDIK PİYASASI BAŞIBOŞ BİR PİYASADIR" başlıklı makalesine siz değerli okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.
03 Ağustos 2024 - 10:03
Bu haber 657 defa okunmuştur.
YORUMLAR