Bence Türk edebiyatının köşe taşlarından biridir. Ben edebiyatı ondan öğrendim mesela. Babamın kütüphanesinde en saygın yerdeydi kitapları. 12 Mart 1971 darbesi sonrası evimize gelen polisler ilk onun kitaplarını çuvalladılar.

O bir Komünistti. Neredeyse bütün yeni kuşak solcular Bağımsızlık Savaşını onun ciltler tutan kitaplarından öğrendi. Yüzlerce kişiyle sözlü tarih yapmış ve yayınlamıştı. Ancak konuştuğu kişilerin adlarının kayıtlı olduğu belgeler evi basıldığında yok edilmişti.

Ölümünden sonra Dinamo unutulmaya terk edildi. Oysa Nazım kadar önemli bir yazarımızdı. Ona olan borcumu 2000 yılında Belge Yayınları tarafından yayınlanan biyografi ile ödemeye çalıştım. Sonra Heyamola'yı kurduğumda ilk onun kitaplarını yeniden yayınladım.

Adına yapılan törende olmak isterdim. Ancak haberim olmadı ne yazık.

Bir de şu notu ekleyeyim : Bence Dinamo mezar taşına "Ruhuna el Fatiha" yazılmasını kabul etmezdi.