Reklam

Hekimler İstanbul’dan seslendi: Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, buradaydık, buradayız, burada kalacağız

Hekimler İstanbul’dan seslendi: Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, buradaydık, buradayız, burada kalacağız

Hekimler İstanbul’dan seslendi: Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, buradaydık, buradayız, burada kalacağız

Hekimler İstanbul’dan seslendi: Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, buradaydık, buradayız, burada kalacağız

Hekimler İstanbul’dan seslendi: Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, buradaydık, buradayız, burada kalacağız
13 Mart 2022 - 18:39


Hekimler, yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirmek için İstanbul'da bir araya geldi. 10 maddede acil taleplerini sıralayan hekimler ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, hekimlere yönelik, "Giderlerse gitsinler" şeklindeki sözlerine de hem sloganlarla hem de pankartlarla yanıt verdi.
Hekimler İstanbul’dan seslendi: Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, buradaydık, buradayız, burada kalacağız
Hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı öncesi yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek ve taleplerini açıklamak için beyaz önlüklerini giyerek Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünden, Kadıköy İskele Meydanı’na kadar yürüdü.

TTB öncülüğünde, sağlık meslek örgütlerinin katılımıyla “Emek Bizim, Söz Bizim” mücadele programı çerçevesinde yurdun her yanından gelecek hekim ve sağlık meslek örgütlerinin katılımıyla İstanbul'da yapılması planlanan “Büyük Beyaz Buluşma ve Beyaz Yürüyüş” yoğun kar yağışı nedeniyle sadece İstanbul'dan katılımlarla gerçekleştirildi.

Hekimlerin eylemine; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İTO Genel Başkanı Pınar Saip ve TTB Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı da destek verdi.

Ellerindeki pankart ve dövizlerle, “Emek bizim, söz bizim, bu memleket bizim”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Sağlıkta şiddet sona ersin” sloganları atarak karlı havada yürüyüşlerini tamamlayan hekimler, burada yaptıkları basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hekimlere yönelik, “Giderlerse gitsinler” sözlerine tepki gösterdi.

“HEKİMLER ARASINDA BÜYÜK BİR KIRGINLIĞA, ÖFKEYE NEDEN OLDU”

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“20 yıldır bu ülkeyi yöneten, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından söylenen bu sözler hekimler arasında büyük bir kırgınlığa, öfkeye neden olmuştur. Yanıtımız açıktır; Tıbbın tarihi yazılmaya başladığından bu yana burada, bu topraklardaydık. Bugün de buradayız.

Biz, topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak emeğimizle, bilgimizle, uzun yıllar süren eğitim ve mesleki deneyimlerimize dayanan birikimimizle insanlara hizmet için çalışıyoruz. Biz, yıllar içinde, ‘Doktorları ağaca bağlayın da kaçmasınlar’ diyen devlet başkanlarını da, ‘Doktorların gözü doymaz’ diyen kasaba siyasetçilerini de, ‘Paracı doktorlar gürültü yapıyor’ diyen sağlık yöneticilerini de gördük/görüyoruz.

Hepsi gitti, biz kaldık; mesleğimiz ve meslek onurumuz kaldı. Bugün de hiçbir yere çekip gitmiyoruz. Güçsüzlerin gücü, çaresizlerin çaresi olmak, ölümle ve hastalıklarla mücadele etmek, sağlık ve şifa dağıtmak için, dün, bugün olduğu gibi yarın da burada, bu topraklarda kalacağız.

Ne ülkemizden ne mesleğimizden ne hakkımız olanı istemekten vazgeçeceğiz. Emeğimizi, mesleğimizi, geleceğimizi karartmaya çalışanlara karşı 14-15 Mart'ta bütün illerde, bütün sağlık kurumlarında g(ö)revde olacağız”

HEKİMLER 10 ACİL TALEPLERİNİ SIRALADI

Hekimler, 10 acil taleplerini de sıraladı. “Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, buradaydık, buradayız, burada kalacağız” yazılı büyük bir pankartı kortejin en önünde taşıyan hekimler, o talepleri şöyle dile getirdi:

* TTB’nin önerdiği “Sağlıkta Şiddet Yasası” acilen yasalaşmalı; cezalar tutuksuz yargılanma ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemelerinin uygulandığı sınırların üzerine çıkarılmalıdır.

* Kamu hastanelerinde göreve yeni başlayan pratisyen ve asistan hekimler için temel ücret (maaş+sabit ek ödeme) yoksulluk sınırının en az iki katı, uzman hekimler için yoksulluk sınırının en az iki buçuk katı olmalı; sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalıdır.

* Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri “prim ödeme tavanı” üzerinden çalıştıkları kurumlar tarafından ödenmeli; ücretleri en az yoksulluk sınırının iki buçuk katı olmalıdır.

* Aile hekimi maaşları en az yoksulluk sınırının iki katına yükseltilmeli; tüm ASM binaları kamu tarafından inşa edilmeli, aynı standartlarda donanımı kamu tarafından sağlanmalı, bütün giderleri Sağlık Bakanlığı’nca karşılanmalı; Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği geri çekilmelidir.

* OSGB’lerde çalışan işyeri hekimlerinin ücretleri Türk Tabipleri Birliği’nin belirlediği asgari ücret üzerinden ödenmelidir. Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur farkı gözetilmeksizin bütün emekli hekim maaşları (25 yılda emeklilik baz alınarak) pratisyen hekimler için asgari 15.000 TL, uzman hekimler için asgari 18.000 TL’ye çıkarılmalıdır.

* Çalışma ortamlarımız ve koşullarımız iyileştirilmeli, başta asistanlar olmak üzere bütün hekimlere nöbet ücreti kesilmeden nöbet ertesi izin hakkı tanınmalı, intörn hekim ücretleri en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.

* COVID-19 “illiyet bağı” aranmaksızın meslek hastalığı sayılmalı, pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalı, hekimler için ek gösterge 7.200 olmalıdır. Sağlık sistemi ve kurumsal sorunlar kaynaklı malpraktis davaları ile hekimleri ödeyemeyecekleri tazminatlara mahkum eden uygulamaların önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

* Hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, hasta randevuları her hastaya en az 20 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.

Bu haber 542 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum