Reklam

KENDİ KENDİNE YETMEK

.... Meksika, 1940’dan 1970’lere dek, gıda konusunda kendi kendine yeten ender ülkelerden biriydi.

KENDİ KENDİNE YETMEK

.... Meksika, 1940’dan 1970’lere dek, gıda konusunda kendi kendine yeten ender ülkelerden biriydi.

KENDİ KENDİNE YETMEK
13 Şubat 2021 - 00:36

 
... Meksika, 1940’dan 1970’lere dek, gıda konusunda kendi kendine yeten ender ülkelerden biriydi. Gıda üretimini, son derece yüksek olan nüfus artış hızının iki katı bir hızla arttırabiliyordu. Meksika hükümetleri ulusçu bir ekonomik politika izliyor, yabancı sermaye yatırımlarını sıkı biçimde denetliyordu. Uluslararası anlaşmalara, özellikle de ABD ile NAFTA’nın tabanını oluşturan serbest ticaret anlaşmalarına imza attıktan sonra, Meksika’nın durumu çok değişti. Amerikalı ‘tarım uzmanları’, Meksika hükümetine verdiği, ‘tarım geliştirme raporları’ ile Meksika tarımının temel ürünleri olan; mısır, fasulye ve şeker pancarının dışalım listelerine alınmasını, tarım destekleme alımlarının durdurulmasını önerdi. Önerilere katılan Meksika hükümeti, tarım destekleme fonlarını yüzde 70 düşürdü. Hemen tümü Amerika’dan gelen mısır, fasulye ve şeker dışalımına, ‘serbest piyasanın bir gereği olarak’ izin verdi. 90’lı yıllarda Meksikalılar, yedikleri fasulyenin yüzde 40’ını, mısırın yüzde 25’ini ve şekerin yüzde 30’unu dışardan alır duruma geldi. Taze süt tüketimi yüzde 21, et tüketimi yüzde 30 azalmıştı. Satınalma gücü yüzde 60 düşen Meksikalılar artık, bir zamanlar kolayca elde ettiği günlük yiyeceğini satın alamıyordu. Meksika’nın kırsal kesimindeki çocukların yüzde 50’si beslenme bozukluğu içindeydi. Tarım işçilerinin yüzde 30’u topraktan koparak, ilkel koşullarda yaşanan şehir varoşlarına gitmişti. Meksika’da yaşananların aynısı, 10 yıl sonra 1995 Avrupa Gümrük Birliği uygulamalarından sonra Türkiye’de yaşandı...]
 
Kaynak; METİN AYDOĞAN “Bitmeyen Oyun” 

Bu haber 1145 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum