OKUNMASINI TAVSİYE EDERİM
“Suriye'ye binlerce genç gitti Türkiye'den! İŞİD saflarında savaşmak için! Bunların hangi düşünce ekolünden olduklarını bilmeyen yok! Bunlara göre Demokrasi kafir-küfür düzeni. Hiç bilmedikleri diyarlara İslam devletine sahip çıkmak için gittiler. Din adına bildikleri üç beş kelime Tagut, Bel'am, Mürted, kafir, şirk. Kendileri gibi düşünmeyenler müşrik, kafir.. Zenginler Karun, Din adamları Bel'am, İdareciler Tagut.. Velhasıl Irak, Suriye çöllerinde telef oldu gittiler.
Benim esas kızdığım bu gençlerin ağa babaları! Akıl hocaları! Bir kısmı facebook'ta arkadaşım! Hala yazmaya çizmeye devam ediyorlar. Hiç bunlarda utanma sıkılma yok! Bu kadar gencin telef olmasına neden oldukları için zerre kadar utanmıyorlar da. Hiç bir şey olmamış gibi havaya bakıp ıslık çalıyorlar. Batılı güçler, emperyalistler, zat zurt edebiyatı tam gaz devam! Laik devlete karşı ayaklanıp, İslam devleti kuralım, falan fian. Halbuki uygulayacakları şeriatın yüzde sekseni Arap Örfü. Yani binbeşyüz sene öncesinin mahalli hukuku.
Dertleri adaleti hukuku, eşitliği getirmek filan değil. Kafalarındaki Şeriat devleti her ne ise onu uygulayacaklar. İslam'ı çağa nasıl getiririz diye bir dertleri de yok, kapasiteleri zaten buna müsait değil. Tipik birer Selefiler. İnsanlığı 1500 sene önceki sosyo-ekonomik şartlara sokacaklar! Yahu bir yaşında bir çocuk anasının karnına tekrar sokulamazken, İnsanlığı tekrar o çağa götürebilir misiniz? Tarih hiç tekerrür eder mi? Sanki İslam'ın tek bir yorumu varmış gibi! Kendi din anlayışlarını benimsemeyenleri müslüman görmüyorlar. Fırsat ellerine geçse hepsini kıtır kıtır keserler, ben en başta.
O kadar acımasız, insafsızlar ki.. Yeryüzünü bir baştan diğer başa kana bulamak pahasına illa İslam devleti kuracaklar. Kemalistlerin laikliği sağlayacağız diye insanlara zulmetmeleri gibi.. Dört karı ve sınırsız cariye alma gibi insanlığın ivedilikle beklediği temel ihtiyaçlara çözüm bulacaklar. Biz Kur'an'a dönelim dedik! Bu Bedeviler Kur'an'daki "düz dünya görüşüne" dönmeyi anladılar. Bunlar Tanrıyı kıyamete zorlayan Amerika'daki Evangelistlerin bizdeki versiyonu. Kutsal kitap ne diyorsa o! Akıl, bilim, hak hukuk bunların sözlüğünde yer almaz!
En mutaassıb, gaddar, acımasız olmayı da samimi dindarlık olarak anlıyorlar. İşte bunlar sadece kendilerini sevimsizleştirmiyorlar! Aynı zamanda tüm dünyanın Müslümanlardan, dolayısıyla İslam'dan da nefret etmesine de neden oluyorlar. İslamofobi'nin bir nedeni de bunlar. Islah olma şansları olduğunu da hiç sanmıyorum. Kendilerini dinin sahibi görüyorlar.
Laf aramızda biraz da kendimden tanıyorum bu zihniyeti. Eski bir Akıncı olarak! Nasıl daha bağnaz, daha acımasız oluruz diye İslam'a sarılmaya da devam ediyorlar. Şimdi Suriye'den, İdlib'ten gelecek olan bu intihar bombacıları ile güzel ülkem onlarca sene cebelleşmek zorunda kalacak. Oysa İslam bir yönetim şekli bırakmadı.
Peygamberin ve dört halifenin yönetim şekli peygamberin büyük dedesi Kusay b.Kilab'ın Mekke idaresi için vazettiği prensiplerdi. Dört halife farklı yöntemlerle seçilmişti. Bırakın bunları, Kur'an'da tek bir tane, devletten bahseden, devlet başkanının seçiminden bahseden bir ayet yoktur. Maalesef yanlış bilgi çılk yumurta gibi.. Ondan ne civciv olur, ne de omlet..
Sadece etrafı o berbat kokusu ile mahveder. Özetle: Yalnızca selefi cihatçılarımız nâhak yere ölmedi. Devletin Suriye politikasının da baştan sona yanlış olduğu ortaya çıktı. Biz Suriye'ye girecektik Suriye bize girdi. Şam Emevi Camii'nde cuma namazı kılacak, Kafir Esed gidecek, %75'i sünni olan Müslümanlar iktidara gelecekti.
Esed'in "tek adam rejimi" bizim yönetim şeklimiz oldu. Suriye'yi "tek adam/tek parti rejimi" bu hale getirmemiş miydi? Dombıra, dombura sorgulamaksızın gidiyoruz işte.. Şimdilerde ise güney komşumuzda PKK devleti kurulmasını engellemeye çalışıyoruz. Yani Tosya'ya pirince giderken, evdeki bulgurdan da olduk. Umarım hepimiz ham hayallerin nelere mal olduğunu; Bin Davud'un "stratejik derinlik"inin ne kadar "stratejik körlük" olduğunu görmüşüzdür.
Zalim katil Esed Karşısında bile birleşemeyen Suriye muhalefetiyle yani bu Müslümanlarla bir cacık yapılamayacağını da.. görmüşüzdür. Suriye savaşını kaybettik. Güneyde Amerika'nın dişine kadar silahlandırdığı bir PKK devleti sınır komşumuz artık. İçlerinde hırlısı hırsızı olan 4 milyon mülteciye on yıllarca bakmak zorundayız. Hiç olmazsa nerde hata ettik diyelim..”
Saadettin Merdin