KIZLAR KALESİNDEN ÖYKÜLER VE BAHARIN TÜRKÜSÜ


1.
Gidemez ayağım
Havasına, suyuna hasretken
İç çeker ağlarım
Çiçeğin, böceğin söyleyeceği öykü değil
Söyletmen beni
Çaresizzz…
Gurbet düşsün nasibimize,
Yarin evleri viran
Düşürür ellerin sağrına
 
Gözlerin bir içim sevda
Karasına yessir olduğum
Kadan ben alaydım
Ağlayan ben olaydım oyyy…
Kollarım kement
Boynum ilmik
Bir ben saklayacağım
Ne hasret çektiğimi
Göğsü  çimen, başı duman
Kızlar kalesi
 
2.
Kaldırır başını duaya
Yedi rengin alası
Kardelenler,
Bir tipi alırı yüceleri
Kaybolur Munzur,
Kaybolur Keşiş,
Bak Sakaltutan
Zor geçilir, yol vermez
El ayak, buz keser
Kış tır, zordur zahmeti
Hamdi gardaşım muştu bekler
Seni bahar diye yazıyorum,
Seni Erzincan gibi
Nelere katlanılmaz ki
Seni yaşamanın hazzına
Zemheri de uzadıkça uzadı,
 
 
3.
 
Girlevik şelalesi buz tutar,
Fırat geçilmez sert akar
Biz ekşi sudan taşırız
Madenin tadını
Handere’ den demleriz çayı
Kara demlik, odun ateşinde
Anam sızlanır demez migrenini
Havadan der geçer
Bacım, emekçi, fabrika işçisi
Çalışkandır bilirsin
Talihsizdir başı
Lakin kıramazsın kolunu
Omuzdan bağlıdır bahtımız
Bir arada olacağız bu kış
Olsun takdiri ilahi
Boynumuz kıldan ince
Ahımız ahtı amana
Kalsa da kavgamız
Ekmek uğruna
4.
Geldin,
Muştular verdik
Şiirler yazdım
Belki gülerim diye
Düşler yolladım turna kanadında
Mevsimin hası diye öyküler yazdım
Şimdi git hadi
Benimkisi adı konulmamış bir yalnızlık
Bir deli sevda
Baharın Türküsü
Kimse yanmaz ben gibi bilesin
Birde anan
Düşman kendi göbeğinden çıkar
Bunlar akraba kılıklı
Akbabalardır
Bu, kaderdir
Alnımıza çalınmış,
Bu da acı,
Kardelenden süzülmüş.
 
Cemil KIZILTUĞ