İNSANOĞLU ÖĞRENİYOR


İnsanoğlu her türlü çarenin bilim de saklı olduğunu öğreniyor. Arayıp bulmak, kaliteli bir eğitim ile mümkündür. Dünyanın içinde bulunduğu en derin sorun, dünyayı kirleten, karbon dioksit salınımını artıran, insan ve hayvandan oluşan nüfus yüküdür.

 

Bu nüfus yükü azalmadıkça, çevre kirliliği artacak, hastalık yapan virus ve bakteriler çoğalacak, kaynaklar azalacaktır. İnsanoğlu evrende yeni gezegenler bulup oralara gitmediği takdirde, Dünya da önce tükenme sürecine girecek, zaman içinde yok olup gidecektir. Bu süreç başlamıştır. Geri dönülmesi mümkün görülmemektedir.

 

Bu günlerde insan yaşamını tehdit eden bir virus ile karşı karşıyayız. Yakın gelecekte, bitkileri yok edecek bir virusun ortaya çıkması muhtemeldir. Bilim insanları bu konuda endişelerini dile getirmektedirler. Böyle bir felaket ile karşılaşılması, açlık tehlikesini de beraberinde getirecektir. Sadece insanları virüs ve bakterilere karşı korumak sorunları çözmeye kafi değildir. İnsanların yaşaması için gerekli olan hayvan ve bitkilerin de viral ve bakteriyel hastalıklara karşı korunması zorunludur.

 

Hayvanlarda kitlesel kırıma yol açabilecek bir virusun ortaya çıkmayacağının bir garantisi yoktur. Böyle bir afet ile karşılaşılması ülkelerin tarım ekonomilerini çökertebilir. Bütün bunlar gösteriyor ki, insanoğlu kendi sebep olduğu sorunlardan dolayı çoklu tehdit altındadır.

 

İnsanoğlu bilimi de çoğu zaman faydalı kullanmamıştır. Genetik bilimi ile uğraşanlar organizmaların genetiği ile oynayarak, biyo çeşitliliği tehdit etmektedir. Bu durumun dünyada tohum tekelini meydana getirmesi kaçınılmazdır. Tohumlar veya viruslar vasıtası ile insanoğlu, bu teknolojiyi kullanan dar bir grup tarafından tutsak alınıp, istenilen kalıplar içinde yaşamaya zorlanacaktır. Cipli yaşam söylemleri bunun başlangıcı olarak değerlendirilmelidir.

 

Bu viral musibet, dünya egemenlerini yeni düşüncelere sevk etmiştir. Artık dehşet silahları ile savaşmaya gerek kalmadığı görülmektedir. Yapılan devasa yatırımları yıkmadan, harap etmeden, sadece insanı yok etmenin mümkün olduğu görülmüştür. Savaş yöntemi değişmiştir. Bundan sonraki savaşların, viruslar üzerinden yapılacak biyolojik savaşlar olacağı düşünülmektedir.

 

Yeni Dünya Düzeni olarak adlandırılan bu dönemde yapılacak ilk ve en önemli iş, eğitim sistemini değiştirip, bilim üreten dünya eğitim sistemlerine entegre olmaktır. Yakın gelecekte adını bildiğimiz bütün temel meslekler ortadan kalkacak, yepyeni meslek grupları ortaya çıkacaktır. Şayet eğitim sistemimizi buna göre değiştirmezsek, gelecekte çocuklarımızın iş bulmaları mümkün olamayacaktır.

 

Dünya online sisteme geçmektedir. Devlet vatandaşlığının yerini, Dünya vatandaşlığı alacak gibi görünmektedir. Dünyayı dıgıtal teknolojinin yöneteceği kesinlik kazanmıştır. İlk etapta digital paraya geçilmesi gündemdedir. Bilim ve teknoloji yatırımları, viroloji ve bakteriyoloji sahasına yönelmez ise yeni tehditlerin önlenmesi mümkün görülmemektedir. Araştırmalar bu sahaya odaklanmalıdır.

 

Covid-19 artık meçhul değil, bilim insanlarının malumudur. Tehdit meçhul olan yeni viral saldırılarda saklıdır. Dünya geri dönülmez bir şekilde yeniden yapılanma yoluna girmiştir. İnsanlara düşen karşı çıkmak değil, bu yeni sisteme alışmaktır. Rüzgâra karşı tükürürsen, tükürüğün yüzüne geleceği bilinmelidir.

 

Dünyanın sürü psikolojisi ve arzularına göre yönetilemeyecek kadar önemli olduğu anlaşılmıştır. Artık dijital akıl, kötü gidişata kendi silahları ile el koymuştur. Gittikçe azalan bir nüfus yükü ile, kaynakları daha iyi kullanan, konvansiyonel savaşların yok olacağı, en büyük zenginliğin akıl olduğu, akıllı insanların daha uzun yaşatılacağı, tek vatandaşlığın olacağı yeni dünya sistemine doğru götürülüyoruz. İstemesek de gidişin bu yönde olduğu görülmektedir.