SEVİL UZUN ERDAL yazdı: İKİ YAKANIN MÜBADİLLERİ…


Ordu Değişim Gazetesi 



Ocakta yemeklerini, terekte tabaklarını, divanda kanaviçe örtülerini, tarlada ürünlerini kapıda köpeklerini ve en önemlisi belki de mahallelerinde, bayramlarını, cenazelerini, doğumlarını yaşadıkları dostlarını, komşularını bırakmışlardı... 

İki yakanın mübadillerinden Türkiye’ye göç edenler... Yunanistan’ a göç edenler onlarda aynı kaderi yaşadılar... Değiş tokuştu bu ama döneceklerini sanarak değerli her şeylerini bıraktılar ve gittiler... Bu hikaye bitmez, bu konu burada kapanmaz; tatlı ,acı anıların kahramanları asla unutulmaz. Ege'den, Karadeniz'e uzanan bu çileli, üzücü yolculukta ayrılığın romanları yazılır yazıldı da... İki yakanın mübadillerinden aileminde bir zamanlar oturduğu Düz Mahalle Varlık sokakta toplanmış bir avuç kalmış güzel insanlar vardır, hepsi çok kıymetlidir ve o topraklardan kopup gelenlerdir onla ... Her şehirde varlar biliyorum. Eşimin ailesi de onlardandır ve anneannesi anlatırdı yaşadıklarını anladığım zoraki göçtür aslında bu... Hiç bir yere ait olamamanın, denizin dalgaları gibi köpük köpük yitip gitmelerin hikayesidir bu... 

Belki bir gün biz de kavuşuruz, kim bilir diğer yakayla? Ege'nin karşı yakası bir gün biz de ilikleriz düğmelerimizi , kavuşuruz sevgiliye özlem gibi, ben size begonviller veririm siz bana zeytin yaprakları…

 Mübadelede yitip gidenlere rahmet dilerken ,yaşayanların ellerinden öperim... İki yakanın hikayelerini şimdi çocuklarıma, çocuklarımıza anlatalım, anlatalım ki bir an olsun unutulmasınlar.

 Egenin denizinden selam olsun sizin sirtakinize, Karadenizin horonlarından yürek dolu sevgiler size...