İnsan doğası ve sosyal devlet...


 
İnsan doğası SOSYAL DEVLET ile hiç bağdaşmıyor. İnsan doğal olarak tembel yaratılmış. Çalışmayı ve üretmeyi sevmiyor. Başkaları çalışsın ben tüketeyim diye bakıyor. Bu yapı, Batı toplumlarını emperyalizme iten en önemli sebep olmuştur. Batı, fakir ülkeleri çok çalıştırıp, ürettiklerini elinden alarak belli bir refah seviyesini tutturdu. Bu refahı maksimum kılmak için elinden geleni yapıyor. Bunlardan birisi de fakir ülke devletlerini SOSYAL DEVLET adı altında kaynak israfına yönlendirmesi yatıyor.
 
Toplumların gelişmesi ve ilerlemesi için kural bellidir. Çok üreteceksin, az tüketeceksin. Çok tasarruf edeceksin. Tasarrufları yatırıma dönüştürecek ve sermaye biriktireceksin. Zira sanayi toplumu sermaye birikimi ile büyüyor. Sermaye biriktiremeyen toplumlar geri kalıyor. 
 
Sermayenin gerisinde tasarruf var. Aşırı tüketim, tasarrufların azalması ile sonuçlanıyor. Azalan tasarruflar, sermaye dar boğazı olarak sonuç veriyor. Bu durumu çok iyi bilen Batı, fakir ülkeleri sömürmekle kalmıyor. Onların tüketimlerini artırmalarının yolunu da buluyor. Sosyal Devlet yoluyla tüketimin artırılması en çok kullanlan metod oldu. Fakir ülkeler, bu metod ile emperyalizmin uydusu olmaya devam ediyor.
 
Türkler, daima Batı'nın hedef tahtasında olmuşlardır. Türkiyenin kalkınması ve ilerlemesini asla kabul etmezler. Bu nedenle, ülkenin tüketimini artırması yönünde her yolu denerler. Sonunda başarılı oldular. Sosyal Devlet ilkesini ülkeye kabul ettirdiler. Türkler, bu sayede tasarrufu unutup, geleceğini tüketmeye başladılar. Şu anda Türkiye ürettiğinden daha çoğunu tüketiyor. Ürettiğinden daha çok tüketen toplumlar cari açık verir. Cari açık veren ülke dışarıdan borçlanır. Batı borç vermekten memnun. Zira, parasıyla faiz kazanıyor. Tüketimdeki artış, ülkeyi her gün biraz daha bataklığa yaklaştırıyor.
 
Bu politikadan, sadece Çin kendini kurtardı. Komünist Parti iktidarı olmasına rağmen, sosyal devlet ilkelerini uygulamadı. Halk kendini güvende hissetmedi ve tüketimini kıstı. Tasarruf oranı yüzde ellilere yaklaştı. Böylece Çin, sermaye birikim sorununu çözdü. Bu gün dünya liderliğine oynuyor.
 
Türkiye ne yaptı?
 
Sosyal devlet adı altında, devletin kaynaklarını sonuna kadar kurutmayı başardı. 1.172 trilyon bütçenin 506 milyar lirası Sosyal Devlet harcamalarına gidiyor. Bu parayı bulması zor. Devlet borçlanıyor. Para basıyor. Enflasyon ile giderlerini ödüyor. Gidiş hayra alamet değil.  
 
Çalışmadan ve üretmeden yaşayan asalak bir sınıf yaratıldı. Asalak sınıf siyaset ile bütünleşti. Ülkenin kaynaklarını tüketiyor. Sermaye birikimi en düşük seviyede kaldı. Ülke, dışarıdan borçlanarak sermaye temin ediyor. Ülkenin kaynakları yabancıların eline geçti. Siyasiler seyrediyor.
 
Şinasi Kara