SİYASİ PARTİLER DİN DEĞİLDİR


 
Sevin ya da sevmeyin ama saygı duymak zorundasınız.
Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlık yapmış siyasilere hakaret edip ayrımcılıkla suçlarsanız ahmak konumuna düşersiniz.
Siyaset ve partiler, din ve mezhep değildir.
Kaldı ki insanlar ihtiyaç üzerine mezhebini bile değiştirmektedir bazen.
Siyasetten dolayı geçmişte aynı partide beraber bulunmuş, hizmet etmiş siyasileri küçük düşürerek bu insanları suçlayıp hakaret ederseniz, ayrımcılıkla suçlarsanız geçmişe dair aynı şeylerle suçlanırsınız. Nitekim Fazilet Partisi'nden bir grup ayrılarak görülen lüzum üzerine yeni bir parti kurmuştur. Sosyal medyada, bahsi geçen siyasileri, menzuplarına taşlatmak gayriahlakidir.
Ey parti severler, lütfen aklınızı başınıza alın, aklınızı kullanın. Aslolan insan olmaktır, akabinde mümin olmaktır.
Partiler bugün var yarın yok...
Laik bir sistemin tüm partileri aynı kanunlar çerçevesinde tüzükler hazırlar.
Hepsinin yola çıkış amacı halka hizmettir. Partiler din değildir.
Dikkat edin, partizanlık sizi dinden çıkarmasın.
O görseli hazırlarken hiç mi utanmadınız?
Allah'tan hiç mi korkmadınız?
Soruyorum Hz. Ali (k.v) kim; İbn-i Mülcem gibi sefil, din düşmanı kim?
Siz bu hakareti yaparsanız 2000'li yıllarda terk ettiğiniz partinin mensuplarına da söyleyecek söz düşmez mi?
Aradaki fark nedir?
Siyasi kavgalardan dolayı topluma hiçbir fayda dokunmaz, bilakis zarar dokunur.
Büyüklerimiz geçmişteki pişmanlıklarını anlatır durur.
Sağ-Sol dönemlerinden, geçmiş partilerin kavgalarından pişmanlıkla dem vururlar.
Evet, mensubu olduğunuz partiyi sevebilirsiniz, destekleyebilirsiniz her platformda. Fakat bu size, sizden farklı fikir taşıyanları taşlama hakkı vermez.
Yarın pişman olmamak için elinize ve dilinize bugünden sahip olmalısınız.