Sevin ama tapınmayın!..


Dünyanın en basit şeyini anlatmak için kendimi paralıyorum ama bunu anlatmaya çabalamaktan vazgeçmeyeceğim.

Bir şeyi sevmek için başka bir şeyden nefret etmene gerek yok.
Ülkeni sev, vatanını sev, milletini sev, şehrini sev, köyünü sev, takımını sev ama bunları sevmek için diğerlerinden nefret etme!
Nefret üzerine inşa edilen hiçbir sevgi kalıcı olamaz.
Nefret kalkınca sevgi de biter.
Sana ait olanı sev ama bunu nefrete dönüştürme.
Sevgi uçsuz bucaksız bir okyanus gibidir, derine daldıkça yeni güzelliklere ulaşırsın.
Nefret ise kor alev gibidir, tutsan elini, yutsan dilini, kucaklasan yüreğini yakar!
Ve yaktıktan sonra söner gider, gider ama ardından acının küllerini bırakarak.
Hülasa, lan Ayşe'yi seviyorsun diye Fatma'dan nefret etmen gerekmiyor!
 
Önemli Not: Lafın tamamı deliye söylenir.
***
Yeter artık Trabzonluların milliyetçiliğini ve vatanseverliğini sürekli istismar edip bize aptal muamelesi yapmalarına müsaade etmeyelim. 
Hiç kimseye Türklüğümüzü ve vatanseverliğimizi ispat etmeye ihtiyacımız yok.
Bakasetas ekrabamızdır, zoruna gidenin borusuna gitsin.
Yunan futbolcuya Milli Marşımız ile ilgili soru sormak bize hakarettir.
O soruyu soran tetikçi muhabir acaba ezberden Milli Marşımızı okuyabiliyor mu?
***
Bir partiyi kendinize yakın hissedebilirsiniz ama kendinizi bir partiye ait hissetmeyin.
Dikkat edin fanatizm gözlerinizi köreltebilir,
beyazı siyah, siyahı beyaz görebilirsiniz. 
Hülasa 
Sevin ama tapınmatapınmayın
**
Açık yüreklilikle söyleyeyim bütün dünyayı gezdim gördüm, Kırgızistan'daki misafir ağırlamaya denk bir şeyin dünyada bir dengi varsa o da bizim Kürtler. Böyle bir misafir ağırlama yok arkadaş. Kırgızlar ve Kürtler dünyada bu konuda benim gördüğüm en iyi iki topluluk.