YENİ ANAYASA


 
Anayasalar toplum sözleşmesidir. Toplum sözleşmesi olabilmesi için, toplumun her kesimini temsil edenler tarafından hazırlanması gerekiyor. Mevcut Parlamentoların, Anayasa maddelerini değiştirme yetkisi olabilir. Ancak, yeni anayasa yapma yetkisi olamaz.
 
Yeni anayasaları ANAYASA KURUCU HEYETİ yapabilir. Anayasa kurucu heyetleri, toplumun her kesimini temsil edecek, uzman temsilcilerden oluşur. Parlamento temsilciliği için uzmanlığa gerek yoktur. Halbuki anayasa kurucu heyetin uzmanlardan oluşması gerekiyor. Uzmanların hazırlamadığı anayasalar, eksik ve dikte edilmiş anayasa olarak sonuç yaratır.
 
Anayasanın, DOĞAL HUKUK hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekiyor. Doğal hukukun başında, evrensel insan hakları beyannamesi ile tanımlanmış ''Temel hak ve özgürlükler'' gelir. Temel hak ve özgürlükleri içermeyen ve temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasına olanak tanımayan, koruyup kollamayan anayasalar toplum sözleşmesi olamaz.  
 
İkinci sırada Laiklik var. Laik devlet idaresini temel alamayan anayasalar, din ve mezhep egemenliğine ortam hazırlıyor. Temel hak ve özgürlüklerin kullanılması imkansız hale geliyor.
 
Çok partili demokratik sistemin esasları ve sınırları anayasa ile belirlenmek zorunda. Aksi taktirde, demokrasilerin anarşiye dönüşmesi önlenemiyor.
 
Anayasalar toplumun gelişmesi ve ilerlemesine engel olucu hükümler içermez. Toplum sözleşmelerinde ''toplumun birlik ve beraberliğini bozucu hükümlere'' yer verilemez. 
 
 Düzenlenecek anayasa, üç sistemden birini tercih edecektir.  
 
 Birincisi Parlamenter Sistem. İlincisi Başkanlık Sistemi. Üçüncüsü Meclis Hükümet Sistemidir.
 
-Meclis Hükümet Sisteminde, Meclis aynı zamanda hükümet sayılır. Aldığı kararlar memurlar tarafından yerine getirilir. İsviçrede uygulanıyor. İşlemesi zor bir sistem. Zira, karar alınamayan konularda sürekli referanduma gidiliyor. Referandum sonucunda, bazen insan haklarına aykırı kararlar oluşabiliyor.
 
-Parlamenter Sistemde, Hükümet Parlamentonun içinden çıkıyor. Sakıncalı ve olumlu tarafları var. En sakıncalı tarafı koalisyon hükümetlerinden kaynaklanıyor.
 
- Başkanlık Sisiteminde, seçilen başkan tek başına Hükümet sayılır. Parlamenter sistemin getirdiği, istikrarsız koalisyon Hükümetleri, sonlanır.
  
    Ancak, başkanlık sisteminde önemli bir sorun ortaya çıkıyor. Denge ve kontrol mekanizması tam işlemiyor. İşlemediği zaman, başkanlık sistemi tek adam yönetimine dönüşüyor. Tek adamın, ekonomi konusundaki yanlış kararları ülkeye zarar veriyor. 
 
Başkanlık sistemi sadece ABD'de başarılı şekilde uygulanıyor. Diğer ülkelerdeki deneyimler, başarısızlıkla sonuçlandı. ABD'deki başarının gerisinde ''Başkanın ekonomik konularda karar alma yetkisinin'' bulunmayışı yatıyor. Amerika'da ekonomik karar alma yetkisi FED adındaki bankaya bırakılmış. Denge ve kontrol mekanizması ise KOMİTELER ve SENATO kanalıyla kuruluyor. Siyasi kuvvet sayılan yasama-yargı ve yürütme arsındaki denge, başkanın tek adam rejimine dönüşmesini önlüyor. 
 
Tercih edilen sisteme göre anayasaların düzenlenmesi gerekiyor. Tercihi halk yapmalıdır. Aksi taktirde toplum sözleşmesi hüviyeti kazanamıyor. 
 
Şinasi Kara