ATATÜRKÜ DEĞİL, ERDOĞAN'I ÖRNEK ALAN 3 CHP'Lİ BAŞKAN...



İzmir'de bazı bakkallara bu yazı asılmış...;
Bu bakkaldaki tüm borçlar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından ödenmiştir...

Bu nasıl bir yazı...?
Bu nasıl bir fakirlik istismarı?
Bu nasıl bir gözü dönmüşlük...?

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer...
Son seçimlerin 3 beyaz atlı prensiydiler...

Fakirliği, makarna ve kömür ile oya dönüştüren... Fakirlik bataklığının oy deposu olduğunu fark edince de, bunu daha geliştirip, profesyonel fakirler oluşmasına zemin hazırlayan Ak Parti'nin koli siyasetine karşı geliştirilen.. yer-yer o siyaseti yerden yere vurarak.. yer yer dalga geçerek yürütülen kampanyanın ürünü 3 başkan...

Ama 3 beyaz alı prens de, seçilir seçilmez, dönüp sırtlarını kendini seçenlere... sürdüler atlarını profesyonel fakirlere... Başladılar koli siyasetine...
Tamam bir salgın dönemindeyiz anladık da... her zamankinden daha fazka ihtiyacımız var yardımlaşma ve dayanışmaya da...; bunu reklama dönüştürmenin.. bunu fakirlik istismarına dönüştürmenin ne anlamı var yahu...?
Patates soğan dağıtırken tören yapanlardan ne farkınız var sizin...?

Zaten bu yöntemleri salgın döneminde benimsemedi 3 başkan...  seçilir seçilmez, henüz daha salgının esamesi okunmazken başladılar koli siyasetine... profesyonel fakir seviciliğine.. öyle de devam ediyor...

Üçü de, neredeyse ana propagandalarını fakirlik ve yoksulluk edebiyatı üzerine oturttular...

Bir anlamda bunlarınki de; elindeki ile yetinmeyen, hepsini isteyen profesyonel fakir kafası...
Bunlarınki de; koli siyaseti...

Evet; Atatürk de, savaştan çıkmış yoksul bir halk ile kurdu cumhuriyeti...
Yokluk ve yoksulluk içinde bir ülkenin başına geçti...
Üstelik bir imparatorluğun borcunu da bunca yoksul ve yorgun sırtlarına sarıp yürüdüler...
Oraya buraya koli götürüp, poz verelim yerine... fakirliğin çaresini aradılar... kalkınmanın yolları üzerine kafa yordular...
Yumurta parası ile Şeker Fabrikası kurulması bunlardan sadece biri...

İşte bu açıdan bakınca; 3 başkan ile Atatürk arasında zerre benzerlik kuramıyorum...
Atatürkçülük veya Atatürk gibi olmak tiple lafla olmuyor galiba...
Bizimkiler, Atatürk'ü örnek alıp, meşakkatli de olsa, cesaret edip yoksulluk bataklığını kurutmaya girişmek yerine... kolay yolu seçerek ve Recep Tayyip Erdoğan'ı örnek alarak, onun yoksulluk edebiyatına.. onun koli siyasetine... onun profesyonel fakirlerine yöneldiler...