HANGİ İKLİME GÖRE EN UZUN GECE?


Hayat nasıl bir koşuşturmadır böyle… Akrep ve yelkovan adeta birbirleriyle yarış halinde. Günler günleri, aylar ayları ve yıllar yılları derken koca bir ömür bitiyor.
 
Mevsimler birbiri ardınca muntazam dizilmiş renkli bir tesbih gibi. Seyri tefekkür, şükrü ibadet olan bir tesbih…
 
O tesbihi koparıp atmak da bizim elimizde, şükür ve tefekkür ile çekmek de yine bizim elimizde. Mevsimler tesbihinin muntazam dizgesinde, sırası gelen mevsim yaşanıyor dünyanın iklim seyrinde.
 
Bugün 21 Aralık, kuzey yarım kürede kışın başladığı ve en uzun gecenin yaşandığı gün ve bu geceden sonra geceler kısalıp gündüzler uzuyor. Yani gece, -en uzun- da olsa bitiyor ve güneş doğuyor.
 
Dünyada iklim böyleyken insan ruhunun derinliklerinde iklim seyri nasıl?
Elbette hep güneşli gündüzler yaşanmıyor. Türlü türlü insanın olması gibi dertler de türlü türlü. Ayrılıklar, hastalıklar, kederler… Haliyle insan, yüreğinin ıstırap yumağına dönmesi ile, ruhu gecenin karanlığında sanki çıkmaz sokakta gibi. Eğer o karanlıkta bir inanç, küçük dahi bir umut varsa ışık, karanlığı yarmaya başlıyor. Bir gün o karanlık gece, en uzun ve pırıl pırıl bir aydınlığa evriliveriyor.
 
Musibetler insanda kalıcı olmaya değil misafir olmaya gelirler. Bu süre boyunca da insan ruhunda en uzun gecenin iklimleri hasıl olur. Mesela o musibet bir hastalıksa gece daha uzun olur. Çünkü hastalıklar gece artar.
O musibet bir kederse, gecenin karanlığı ile daha da sıkar yüreği. En uzun gecedir o ruh ikliminde. Sözün özü, gecenin karanlığı ya da uzunluğunun şiddeti, esas insanın ruhundaki iklimler ile ölçülür.
Unutmayalım ki gece ne kadar uzun da olsa yolun sonu aydınlık. Tünelin sonunda güneş doğuyor.
 
Asıl bitmeyen gece, güneşin hiç doğmayacağı yer, aklın kör karanlıklarda kalması; kalplerin katılaşıp doğruyu yanlıştan ayırt edemeyecek kadar karanlıklarda yüzmesidir. O yüzüş ki karanlıklarda kayboluş ve boğulmadır. Böyle bir durumdaki insan vicdan aynasında bile göremez kendini. Çünkü karanlıktır her yer.
 
21 Aralık ile kışa girişin bir nevi resmiyetini yaşıyoruz coğrafi olarak. Bereketli bir kış geçsin ki gelecek baharımız, bahar olsun.
Istırap yumağı olmuş yüreklerin ferahlığa, uzun gecelerin aydınlık günlere evrilmesi duasıyla…
                       
                                                     Esen Kalınız…