MİYASE İLKNUR - Hacı Fışfış uzayda



Köy çocukları iyi bilir; hasat zamanı tamamlandıktan sonra buğdaylar kaynatılıp da kuruması için dama serildiğinde o serginin başında nöbet tutulur. Çünkü gerek kuşlar gerekse küçükbaş hayvanlar, o serilen buğdaya musallat olur. Bazen de hırsızlar... O nedenle bir yıllık emeğin ürünü olan o sergideki buğdayın kurda kuşa yem olmaması için başında beklenir. Köyün birinde hasadın ardından rençberin biri yatağını dama sererek bekleme işini gece de sürdürünce arkadaşları onunla biraz eğlenmek istemiş. Gece uykuya daldığından emin olduktan sonra arkadaşları onu yatağıyla birlikte damdan indirmiş ve yolun ortasına koyuvermiş. Sonra da içlerinden biri bindiği traktörle yatağın ucuna kadar gelmiş ve başlamış selektör yakıp korna çalmaya. Kendisini hâlâ damda, döşeğinde uyuduğunu sanan rençber, gözlerini bile açma gereği duymadan seslenmiş:
- Zorla! Zorla! Dama çıkacaksın!..
İktidarın 2023 hedefleri arasında yer verdiği milli gelirin dört yıl içinde 2 trilyon dolara, kişi başı milli gelirin iki yıl içinde 25 bin dolara çıkacağı, işsizliğin yüzde 5’e ineceği, yerli uçak, tank ve yerli otomobil kurma vaatlerini açıkladığında yukarıdaki fıkrayı anımsayıp “Zorla! Zorla! Dama çıkacaksın!” demiştim. Doğrusu halt etmişim. Adamlar bırak dama çıkmayı, uzaya çıkacaklar baksana.
Gerçi milli gelirimiz 2 trilyona çıkmak şöyle dursun, 750 milyar dolara, kişi başı milli gelirimiz de 25 bin dolar hedefinin neredeyse dörtte birine düştü ama olsun. Uzaya çıkıyoruz ya, varsın o hedef de tutmayıversin.
ENSEYİ KARARTMAK YOK
Yükseköğretim kurumları sınavında geçen yıl fen ve matematikte öğrencilerin yüzde 24’ü, yani 399 bini, tek bir soru dahi çözemeyerek sıfır çekse de enseyi karartmak yok. Uzay adamı yetiştireceğiz, uzay adamı. Matematik ve fende tek bir soru çözemeyenlerin nüfusu, Ordu ilinin nüfusu kadar sadece. Geride daha seksen il var.
Eğitim sistemimizde devrim yapıldı bu dönemde. Elit ve seçkinci yükseköğretim sistemine son verildi hamt olsun. Ülkedeki 67 hukuk fakültesinin sadece 19’unun dekanı hukukçu mesala. Ne yani bu kürsüler hukukçulara mı tapulanmış? Dört hukuk fakültesinin dekanlık koltuğunda ilahiyat mezunu hocalar oturuyor. İki üniversitemizin rektörü de yine ilahiyat mezunu öğretim üyesi. 
İnternette fiber altyapısı kurulamadığı için uzaktan eğitim sistemi için şehirdeki öğrenciler damlara, köydekiler tepelere çıkıyor diye eleştirenler çıkıyor. Sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle aylardır evde kalan öğrencilerimiz, beden eğitimi dersini de bu sayede sahada yapmış oluyor. Bardağın dolu tarafını da görmek lazım.
2023 hedeflerimizinden biri de Ar-Ge (Araştırma-Geliştirme) harcamalarında dünyada 1. lige çıkılmasıydı. Bu hedefimizi tutturmuş bulunmaktayız. Listeyi ters çevirirsen birinci ligde olduğumuzu görürsünüz. Nereden baktığın önemli.
ASTRONOTUN ADI İSKİLİPLİ OLSUN
Aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesi Rektörü’nün, üniversiteyi dört yılda dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasına sokma vaadini de benzer biçimde gerçekleştireceğini görüyorum. Neden olmasın? Kendisinde bu kalibre, bu azim olduktan sonra... İlk yüz olmasa da son 100 içerisine sokma konusunda gayret sarf edeceğinden eminim. 
Boğaziçi demişken aklıma geldi birden. Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olan Hacı Fışfış’ın sosyal medyadan yaptığı “Boğaziçili misiniz, Boğazdışılı mısınız onu bunu bilmem. Eylem falan yapmayız. Biz gece vakti işi bitirir, ertesi gün işe gideriz, bilin istedim” paylaşımı üzerinden kopan vaveylayı anlamak zor. Adam ilmini ve edebini konuşturmuş, ne var bunda?
Hz. Ali’nin “Umman kadar ilmin olsa neye yarar, bir avuç edebin yoksa...” sözünün bir ilahiyatçı olarak hakkını vermiş doğrusu. İlim de edep de paçalarından akıyor maşallah!
Uzaya gönderecek evsafta astronot aramaya gerek yok. Boyu ve cüssesi de ölçülere uyuyor nasıl olsa. İşte bu Hacı Fışfış’ı gönderelim uzaya. 
Uzay yolculuğunun 25 milyar dolara mal olacağı, buna karşılık Türkiye’nin ise uzay harcamalarına 24.5 milyon TL ayırdığını dile getirip milletin keyfine turp sıkanlara cevap, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Hüseyin Yıldırım’dan geldi.  Yıldırım, “‘Biz de girmek isteriz’ diyen diyene. 100 milyon dolar atın desem atacak ülke çok” diyerek paranın kaynağını gösterdi. Olmayacak şey değil hani; Türki cumhuriyetlere veririz IBAN numaramızı, sonra da kurayla çekiliş yaparız. Kurayı kazananlar uzaya gider.
Bir tartışma da uzaya göndereceğimiz astronotun adı üzerinde çıktı. Herkes bir isim öneriyor. En ilginç öneri MHP lideri Bahçeli’den geldi. Anadolu Selçuklu Devleti’ni işgal eden Moğolların işbirlikçisi ve kayyımı Nurettin Caca Bey’in ismini önerdi kendileri. Bir mahzuru yoksa benim de bir önerim var. Madem düşmanla işbirliği yapan hainlerin adı verilecek o zaman İskilipli Atıf Hoca neden olmasın? Hem daha yakın tarihin işbirlikçisi hem de iktidarın hoşuna gider.