KABAKDAĞI ÖRNEKTİR: GÖREV, ÖDEV, ASALET! Nurol Sarıçiçek yazdı...


Nurol Sarıçiçek 

1. Ölüm nimettir: Allah rahmet eylesin merhumlara. 
1.1. Özleyenlere; Onların hatırasını yaşatacak kalıcı  bir şeyler yapmak iktidarı versin. 
1.2. Bu gün Kabakdağı Köyü ile birlikte bütün köylerin köklerini hayata bağlayanlar da yarın özlenecekler arasına katılacaktır.                                                                   
2. Ölüm nimettir: İnsanlar ölmeseydi, ne olur du, bu dünyanın hali! Dünya taşardı.
3. Bütün mesele; rahmetlilerin bize örnek olabilecek tutum ve davranışlarını yaşatacak yürekle tutum ve davranış geliştirmeyi öğrenmek, o yolda adım adım yürümek. Bazen seke seke yürür, hız kazanır, mesafe katedersin.                                                                                            4.Kabakdağı Köyü, bütün köylere örnek olabilecek tutum ve davranışlarla değişimi, böylece gelişmeyi hayata geçiriyor. 
4.1. Arzuyu, düşünceye, düşünceyi algıya, algıyı planlara, planları hayata geçirerek verimli işlere tek tek imza atıyor. 
4.2. Çok konuşulacak, üzerinde çok düşünülüp geliştirilecek örnek olaylara imza atıyor. 
4.3. Ayrıca bütün bunları profesyonel bir tarzda tanıtıp, insanları teşvik etmek gerekiyor.                                  
5. Kabakdağı Köylüleri, Atatürk'ün, '' EFENDİ'' dediği, milletin gerçek efendileridir. Çünkü görevliler görevlerini, ödevliler ödevlerini yapıyor.      6. Görev ve Ödevi, bakın İsmet Özel nasıl tarif ediyor: .''Ödev katlanmayı, görev ise gözü pekliği gerektirir.''  Buna göre işin sonuca ulaşması için bu köyün efendileri arasında verilen; 
6.1. Ödeve katlananlar da var, 
6.2. Görevi yerine getiren gözü pek insanlar da! 
6.3. Örnek olmak zor iştir: 
6.3.1. Zorluğa katlanacak insanların sayısı azdır. 
6.3.2.Zorluklara göğüs gerecek insanların sayısı daha azdır! 
6.4. Zorluklara katlanmak ve zorluklara göğüs germek nimettir: her nimetin külfeti vardır. 
6.5. O külfet, insan ve insanlığa hizmettir.                                                      
7. Ödev, vatife demektir: 
7.1. Alexis Carrel. ''Vazife; büyük şey yapmak değil, ne kadar küçük olursa olsun gerekeni yapmaktır.'' diyor.  
7.2. İşte! Kabakdağı Köylülerinin yaptıkları budur!  
7.3. Bir de, bütün bunları, mütevazı tutum ve davranışlarla sergilemek asaletin bir başka yönüdür.                                                                  
8. Kabakdağı Köyünde kendini görevli sayan, görevli saydığı konuda kendini adayan insanlar var. 
8.1. Çiçero: '''' SAĞLAM KARAKTERİ OLAN BİR İNSANI, GÖREVİNDEN ALIKOYACAK HİÇ BİR ŞEY OLAMAZ.'' diyor. 
8.2. Kendini göreve adayan bu insanların tutum ve davranışları saygı görüyor, sevgi doğuruyor, insanları heyecanlandırıyor, destek buluyor. Bu noktaya başka türlü gelinemezdi. 
8.3. On beş yıla varan, sabırla, sebatla, azimle milim milim varılan bu örnek çalışma noktası,  ilgili insanları da harekete geçirmek için hikayelendirilmelidir. 
8.4. Artık Kabakdağı Köyü'nün bir hikayesi yazılmalıdır. 
8.5. Bu köyün akademisyenlerini, yazılı ve görsel örnek oluşturacak bir sunum ve belgesel  için ter dökmeye davet ediyorum. 
8.6. Mış gibi değil, borcuk boncuk terleri yansıtacak bir sunuma davet ediyorum.                                                                    
9. Görev verilmez alınır. '' Görev duygusu, en büyük terbiyeci güçtür. '' diyor,  Albert Schweitzer. Akademisyenlerden iz bırakmak derdinde olan kimler bu görevi üstlenecek, gerçekten merak ediyorum.                                                                         
10. Her yıl yeni aktivitelere alıştık: Artık bu aktiviteler diğer köylere de taşmalıdır. Bunun öncülüğü yine Kabakdağı Köyünün Efendilerine düşüyor.                                                                                                  
11. ''Görev, içinde bulunduğumuz zamanın bizden istediği şeydir.'' diyor, Goethe. 
11.1. İçinde bulunduğumuz zaman bizden bu ve benzer görevleri istiyor. 
11.2. Biz kendimizi insanlığa adamak derdine düşmüş insanlardan olmamızı önce emeklerimize, sonra Allah'a tevekkülle O'nun rızasına dayanıyoruz                                          
12. '' Yerine getirilmiş bir görevin mutluluğu, diğer bir görevi yapabilme gücünü meydana getirir.'' diyor,  George Elliot. 
12.1. Orada görev derdi olup, yerine getirenlerin  ruhlarını saran mutluluk, onlara diğer görevleri de üstlenecek ve yerine getirecek gücü veriyor.
12.2. Öncülerin kulaklarına tek tek fısıldıyorum!.                                                                                            
13. Güven'ce olunca, herkese, ödevleri sevdiriliyor.
13.1. Ödevi yerine getirme mutluluğu, görev üstlenme bilincini doğuruyor. 
13.2. Bunu A.Vinet söyle ifade ediyor.'' Görevin öğretilmesinden çok, sevdirilmesi gerekir. ''                 
 14. Sonuç: Görev yapma, ödevi yerine getirme asalettir. Asalet;  samimiyet, hassasiyet ve selamettir.
15. Talep: Allah son nefesinize kadar, insanlara iyilik hizmeti bilinciyle ruhlarınızı yoğursun!
16. Ölüm nimettir: Allah Rahmet eylesin merhumlara!
17.  Özleyenlere: onların hatırasını yaşatacak kalıcı bir şeyler yapma iktidarı versin!