Birçok evde artık tencere rahat rahat tıngırdayamıyor. Çok zengin olan yahut az sayıda hanede kişi sayısı olanların belki de sorun etmeyeceği ama beş kişilik ailelerin yalnızca bir öğün ekmeğe yirmi lira ödediği şu zamanlarda insanların kafaları da cepleri de oldukça karışık olduğunu söylemeliyim.
Peki, bu fiyatlar böyle nereye doğru gitmekte?
Domatesin kilosu otuz lira olduğu patlıcanın kilosunun elli liradan satıldığı bir ülkede hayvancılıkta yoksa bu halkın insanı ne yiyecek?
Bu halk önceden olsa bahçesinde gezinen bir tavuğu kesip yerdi. Ahırındaki bir ineğinin sütünü çocuklarına içirirdi. Yahut ağaçtan topladığı elmayı meyve olarak tüketirdi. Şu an ne bahçeler kaldı ne ağaçlar ne de elmalar. Gidişatta hiç açıcı değil onu söylemeliyim.
Temel gıda ürünlerinde yağda ve şekerde yapılan stokçuluğun devamını unda da yaşadık. Marketlerin bence en başından ve sistematik olarak denetlenmesi gerekmektedir. Kendi aralarında yaptıkları ağız birliğiyle halkı mağdur etmekte olduklarını düşünmekteyim. A marketinde deterjan neyse B marketinde o fiyat uygulanmaktadır. Kafalarına göre zam yaparak tüketicilerin mağdur edildiklerinin önemsemeyen bir kartel yapının içerisindeyiz.
Büyük marketleri tepemize çıkarmamızda bir dönemler her şeyimizi temin ettiğimiz mahalle bakkallarına burun kıvırmamızın bir sonucu olduğu da yadsınamaz bir gerçektir. Küçük esnaf bitince meydan fillere kaldı. Onlar tepişirken de arada kalan karıncalar ezilmeye başladı.
Ben tarımcılığın güçlenmesi için acil önlemler alınması ve buna bağlı sanayinin gelişimini sağlayacak fabrikaların hayata geçirilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Önümüzdeki yirmi yıl içerisinde kuraklığın ve küresel bozulmanın da etkisiyle bu değerli toprakların çoraklaşacağını ve kullanılmayan alanların yerine bina dikilen her toprak parçasının bize felaket olarak geri döneceğinin farkındayım.
Bakın her şeye zam gelebilir ve halk bunlarla baş edebilir. Kombisini yakmaz yeri gelir battaniyenin altında oturabilir. Lakin temel besinleri temin edememek, çocuğuna çoluğuna yiyecek ekmek alamamak insanların ahlakını bozar. Yarın öbür gün bir de bakmışsınız hırsızlıkla, yağmacılıkla mücadele eden bir ülke haline geliveririz. O nedenle ben kolaydan zengin olmaya çalışan belli kartel firmaların önlerinin kesilmesi ve gerekli önlemlerin alınması taraftarıyım.
Zaten bu yaz dönemi kapımızda ve halen bu fiyatlarda gram aşağıya çekilme olmazsa çok büyük cezalarla yaptırımlar uygulanmalı. Halden gelen malların çıkış ve sonuçları incelenmelidir. Halk yiyemiyor en azından Filler kendi aralarında tepişmeyi bırakmalıdırlar. Sevgiyle kalın…
ÜMMİYE YILMAZ