CAHİLLİK Mİ, YOKSA HAİNLİK Mİ?



Necdet Topçuoğlu

Havaalanı pistlerinin nasıl yapıldığını ve ne kadar güçlü olduğunu emekli bir pilot dostum anlattı. Bir Boeing 777 uçağı, piste inerken yaklaşık 250 ton ağırlık oluşturmaktadır. Hatta inerken hızı 250 kilometre saate kadar düşmektedir. Uçak piste önce arka tekerleklerini vurarak inmektedir . Bir başka ifadeyle piste süzülerek inen ve piste vuruş yapmayan pilot başarılı sayılmamaktadır. Çünkü frenleme süresinin uzun zaman aldığı ifade edilmektedir.

Bir Antonov uçağı ise piste inerken yaklaşık 600 tonluk bir ağırlık oluşturmaktadır. Büyük havalimanlarında bu pistlerden dakikada neredeyse 2-3 uçak kalkıp, inmektedir. Gerçek bir değerlendirme için, bu ayrıntıların bilinmesi çok önemlidir. Atatürk havalimanı pistlerini kırıp ağaç dikeceklerini söyleyen gafiller tam bir cehalet örneği sergilemektedirler. Cumhuriyete ait ne varsa yıkmaktan zevk almaktadırlar. Bu takıntı gelecekte hem ülkemizi hem de bu cahilleri sıkıntıya sokacaktır.

Büyük ağırlık ve süratle piste inen uçaklar ve iniş-kalkış sıklığı dikkate alınırsa, pistlerin beton, asfalt ve dolgu maddesi ile bunların içinde kullanılan demir-çelik malzeme toplamı yaklaşık 5 metreyi bulmaktadır. Başka bir ifadeyle pist, yüzeyde görülen 25-30 cm'lik kısımdan ibaret değildir. Toprak altına doğru yaklaşık 5 metre girdiği dikkate alınmalıdır. Havalimanlarını yıkmak, yapmaktan çok daha zordur.

Şimdi sormak lâzım, 5 metre kalınlığındaki pist malzemesini boşaltıp, oraya ağaç dikeceklerini söyleyenler hangi akla hizmet etmektedirler. Bir fidanın dikilebileceği yüzey toprağının kalınlığı yaklaşık olarak bir metredir. Daha derinler ise verimsiz topraktır. Hal böyleyken o pisti parçalayıp ağaç dikmeye çalışmak tam bir akıl tutulmasıdır. Hani bir söz vardır, dinime küfreden bari Müslüman olsa. Bu insanlar gerçekten yeşile meraklı olsalar acaba mı, diyerek kendimizi sorgulardık. Maalesef böyle bir durum söz konusu değildir.

Diğer yandan Atatürk Havalimanı'nın başka bir özelliği daha bulunmaktadır. Bir savaş durumunda Trakya Bölgesi'nde savaş uçaklarının kullanabileceği en önemli alan Atatürk Havalimanıdır. Onun dışında Çorlu da küçük bir havalimanı bulunmaktadır. Ancak uzmanlar, altyapı imkânları yönünden bu havalimanının bir savaş filosu için uygun olmadığını söylemektedirler. Öte yandan, yeni yapılan İstanbul havalimanı da denize yakınlığı, olumsuz hava şartlarından kolayca etkilenmesi, güvenlik ve lojistik açıdan savaş filoları için sıkıntılıdır.

Bütün bu anlatılanlara rağmen Atatürk Havalimanı'nı kullanılmaz hale getirmek, bilgisizlik ve cehalet değilse Atatürk takıntısından başka bir şey değildir. Askeri uzmanların ifadesine göre, Atatürk havalimanının devre dışı bırakılması, muhtemel bir savaş durumunda Hava Kuvvetlerimizin elini daraltacaktır. Gerçek şu ki, rant uğruna vatanın bekasıyla oynayanları tarih affetmeyecektir. Pistlerin ve tesislerin yıkılması için bir firmaya 2,5 milyar TL ödeneceği söylenmektedir. Ayrıca ihalenin usulüne göre yapılmadığı da ifade edilmektedir.

Geçtiğimiz yaz aylarında orman servetimizden bir kısmının cayır cayır yanması karşısında çaresiz kalanların, Atatürk havalimanına fidan dikme aşkları, timsah gözyaşlarıdır. Halkın isteklerine ve bilimsel doğrulara karşı çıkanlar, er ya da geç halka hesap vermek zorunda kalacaklardır. Tarihin hiç bir döneminde Türk Milleti böyle bir inatlaşmayla karşılaşmamıştır. Cahilce yapılan kör bir inat uğruna güzelim ülkemiz yaşanmaz hale gelmiştir. Millet çoğunluğunun demokratik olgunluğu ve sabrı sorunların üstesinden seçimle gelineceğini göstermektedir.