İKNA EDİLMİŞ TOPLUM




Siyasilerin en önemli sorunu, siyasal toplumu ikna etmektir. İkna edilmiş toplum kolay idare ediliyor. 

Tarihte,  din yoluyla siyasal toplumlar kolayca ikna edilmiştir.  

-Sümer'in uzaylı tanrıları ile başlayan din yoluyla ikna yöntemi, tarihin her döneminde başarıyla uygulanmıştır.
-Mısır'ın tanrı kralları soruna kesin çözüm ürettiler. Karar alıcının, tanrının dünyadaki temsilcisi  Firavun olması, sorunu kökten çözmeyi başarmıştır.
-İsrailoğulları ile başlayan Tanrının Elçisi Peygamber Krallar,  tanrısal kurallar ile siyasal toplumu kolayca ve istemli olarak idare edebiliyordu.
-Siyasi güç, peygamberlere bırakılamayacak kadar önemliydi. Yerine, tanrının vekaletini de kapsayan dini liderler geçti. En başarılısı Papa olmuştur. Papa, dünyada tanrının temsilcisi sıfatı ile kurallar koyuyor.  Hristiyanlığı asırlar boyu kolayca idare ediyordu.
-İslamiyet sorunu Hilafet makamı ile çözmeye çalıştı. Ancak 909 yılında,  Mısırda, Fatimilerin   Şii Halife ilan etmesi  islamın ikiye ayrılması ile sonuçlanmıştır.  Birisi Bağdatta Sünni Halife, diğeri Mısırda Şii Halife olarak, İslam ikiye ayrılmıştır. Türklerin 1171 yılında Fatimi Halifesini ortadan kaldırması ve Hilafeti Sünni İslam ile sınırlandırması, sonuç vermedi. Şiiler ile Sünniler arasındaki siyasal söylem ve ayrıcalık devam ediyor. 

Tarımsal üretim aşamasında, halklar,  din  ve mezhepler yoluyla ikna  ediliyordu. Sanayi üretim aşamasına geçilince, dinin toplumu ikna edebilme gücü giderek zayıfladı. İleri sanayi toplumlarında yok oldu. İleri sanayi toplumu aşamasına ulaşan Batıda, halkları ikna etmenin yolu, akıldan geçiyor. Toplum, kendi çıkarına uygun uygulamaları benimsiyor.

Yapılan araştırmalar şunu göstermiştir. Siyasal toplum, doğruları saptamada ''sağ duyu ile hareket'' ediyor. Sağ duyunun oluşmasında, güvenlik başı çekiyor. İkinci sırada ekonomi var. 

Tarımsal üretimden sanayi üretimine geçiş aşamasındaki Türkiyede ise, dinin, toplumu ikna etmekteki etkisi  azalarak devam ediyor. Diyanetin, artan fiyatları Allahtan geldiğine ilişkin söylemi, toplumun çok düşük bir kesimi tarafından kabul gördü.  Ancak büyük çoğunluk, akıl ile sorunları değerlendiriyor.

Şinasi Kara