TÜRK DEVLETLERİNİN KADERİ




16 büyük  Devlet kurmakla övünüyoruz. Ancak, 16 devletin nasıl yıkıldığını açıklamıyoruz. Türk devletlerinin yıkılmasındaki ortak paydanın ''din olduğunu'' İslam Tarihçileri  gizliyor.

Tarihte yaşanmış örnek, YENİ DELHİ TÜRK SULTANLIĞI dır. Sultanlığın kuruluşundan, yıkılışına kadar yaşadığı süreç, az ya da çok diğer Türk Devletlerinin başına gelmiştir. Cumhuriyetimiz dahi, Yeni Delhi Türk Devletinde yaşanmış tarihi süreci, tekrar ediyor.

AYBEG HAN 1206 Yılında, Yeni Delhi Türk Devletini kurdu. Tarihte, Türk ismiyle kurulan ikinci devlet dir. Kuruluşunda, Türk gelenek ve görenekleri egemen kılınmış. Liyakat ve kariyere önem verilmiş. Tüm inançlara eşit mesafede kalınmış. Laik devlet ilkesi tam anlamıyla uygulanmıştır. 

Hindistan gibi büyük bir ülkede, Türklerin azınlıkta  kalması nedeniyle, mecburen devşirmelere gereksinim duyulmuştur. (Osmanlı da devşirmeler gereksinim duymuştu)

-Kuruluşundan yarım asır geçmeden, devlet yönetiminde devşirmeler öne geçmiştir.  Devşirmeler, İslam paydasında devletin yapısını değiştirdiler. İslami usullere göre düzenleme başladı. (Osmanlı da aynı kaderi yaşadı)

-Devşirmeler,  Yeni Delhi Türk Devletine egemen olunca, devlette Türk izlerini yok etmek için ellerinden geleni yaptılar. (Cumhuriyetimizdeki,  son 20 yıllık yaşanmışlık örnek olarak tekrar ediyor. Devşirmeler, Türk kelimesinden rahatsızlıklarını saklanmıyor.  Türk malı yerine, yerli malı yazıldı. Kızılay maden suyundan, Türk kelimesi çıkarıldı. TC ifadesi, her yerden indiriliyor. Liyakat ve kariyer sistemi bozuldu. Dini semboller, imamlar  ve  dine dayalı tarikatların devlet yönetimindeki etkisi devam ediyor.  Anayasamızın değiştirilemez hükümleri tartışılıyor. Tarih tekrar ediyor)

- Delhi Türk Devletinde, Türk izleri ve gelenekleri yok edildikten sonra,  devşirmeler, devletin başındaki Türk kelimesini kaldırdılar. Devletin adı DELHİ SULTANLIĞINA dönüştü. Delhi sultanlığına dönüşen devlette, Türk imajı veren her şeyi yok ettiler.

-Halk arasında kabul görmesi için, Delhi Sultanlığına egemen  devşirmelerin önde gelenleri ''kendilerini peygamber soylu'' ilan ettiler. Delhi Sultanlığında, SEYYİDİLER  dönemi başladı. Fiilen ortada,  ne Türk kalmış ne de Türk devleti kalmıştı.  

-1526 yılına gelindiğinde,  Emir Timur'un torunu Babür Han, dönemin yeni teknolojisi topu kullanarak, Delhi Sultanlığına son verdi.  100 bin askerden oluşan, fiillerden kurulu SEYYİDİLER ordusunu, 10 bin kişilik Rumi Mustafa Paşa komutasındaki topçu birliği darma duman etti.  Hindistanda, 1526 yılından itibaren  Türkler tekrar egemen oldular.

Babür Hanedanı,  1858 yılına kadar, Hindistanın idare etmiştir. Bu dönem, Hindistan için  ALTIN ÇAĞ  olarak tanımlanıyor. Çünkü, Babür Han döneminde Türk Kültür ve geleneği devlete egemen olmuş, adil yönetim sayesinde Hindistan 332 yıl huzur içerisinde yaşamıştır. 

Babür Hanedanı, teknolojide geri kaldı. İktidarını 1858 yılında İngilizlere kaptırdı. Aradan yarım asır geçmeden, Hindistan halkı, Türk yönetimini aramaya başladı. Nitekim, Hindistanın ünlü pasifist lideri Mahatma Gandi kitabında ''Hindistanın iki öz evladı vardır. Birincisi Türklerdir...'' diye yazıyor. 

 

Şinasi Kara