CENAZE EVİNE SİLAHLA GİRİLMEZ  



 
Necdet Topçuoğlu
 
Türkiye belki de tarihinin en büyük doğal afetiyle karşı karşıyadır. Büyük afetlerde ilk şokun atlatılması çok önemlidir. Depremin olduğu saatlerde bu uyarıyı yapmış, devletin her kademesine göndermiştim. Maalesef emirler en tepeden alındığı için, o makamdan emir gelinceye kadar devletin harekete geçmesi mümkün olmamıştır. Depremin olmasına engel olmak mümkün değildir. Ancak olduktan sonra sonucun iyi yönetilmesi kayıpların azaltılması bakımından önemli görülmektedir. Başlangıçta basiretsizlik, liyakatsizlik sebebiyle gerekenler yapılamamış olabilir, bunu anlayabilirim. Çeşitli kurum ve kuruluşların yapmak istedikleri yardımlara engel olunması kabul edilebilir bir davranış değildir. Doğal afete karşı yiğitlik veya kompleks olamaz. Bundan dolayı bir suçluluk hissine kapılmak doğru değildir.
 
Deprem bölgesine içeriden ve dışarıdan çok miktarda yardımlar yapılmıştır. Ancak ABD’den bir yardım geldiğini duymamıştım. Sonradan öğrendim ki ABD bir uçak gemisi ile yardım getiriyormuş. Devlet yetkililerini uyarıyorum bu yardım kesinlikle diplomatik bir dil ile geri çevrilmelidir. Bu yazıyı aynı zamanda ilgili makamlara da göndereceğim. Kurt bulanık havayı sever diye bir atasözü vardır. Şu sıralarda ülkemizde hava bulanıktır. Felakete uğrayanlara yardım yapılması insani bir duygudur. Ancak uçak gemisi ile yardım getirilmesinin farklı bir anlamı vardır. Cenaze evine silahla girilmez. Uçak gemisindeki askeri personelin topraklarımıza ayak basmasına izin verilmemelidir. Deprem bölgesine yardım bahanesiyle girerlerse bilinmelidir ki, bu bir işgal girişimidir.
 
Rusya kirli bir oyunun peşindedir. Avrupa ve ABD’ye karşı Türkiye’yi kullanmaktadır. Bilindiği gibi İran’ı karıştırdılar. Deprem bahanesiyle Türkiye üzerinde oyun oynanmak istenmektedir. ABD ile Çin arasında korsan balon düşürülmesi sebebiyle meydana gelen gerginlik artarak devam etmektedir. Bu durumda Türkiye de yapılması gereken birlik ve beraberliğin sağlanmasıdır. Buna rağmen maalesef durum tam tersine gelişmektedir. İktidar ve muhalefet arasında deprem felaketi üzerinden bilek güreşi yapılmaktadır. Asla bunun kazananı olmayacaktır. Bütün bu olanlar karşısında olayları birkaç hamle ileriden gören devlet adamı eksikliği bulunmaktadır. Mevcut siyasi aktörlerin hiç birisi, seçimi düşünmekten, devleti düşünecek fırsatı bulamamaktadır.
 
Deprem bölgesinde halkın dayanışma ve yardımlaşma duygusu, siyaset kurumunda beklenen işbirliğinin önüne geçmiştir. Türkiye de siyaset öylesine bölünmüştür ki, doğruları yazmak bile zor hale gelmiştir. İktidar kanadının hatalarını yazdığımızda ihanetle suçlanabiliyoruz. Takım tutar gibi parti tutanların, partilerinin hatalarını görmek yerine doğruları söyleyenlere saldırmaları, sinirlerinin oldukça bozulmuş olduğunu göstermektedir. Bölgede yapılan talan ve hırsızlığın önlenmesi gerekir diyoruz memnun oluyorlar. Ancak faillere yapılan hukuk dışı muameleleri eleştirdiğimiz zaman kızıyorlar. Özellikle bu dönemde bütün yurttaşların hukuk devleti konusunda fikir birliğinde buluşmaları zorunludur. Aksi takdirde bölgede planlanan tuzaklara düşmüş oluruz.
 
Türkiye de gündem çok sık değişmektedir. Daha dün gündemin en sıcak maddesi erken seçim olduğu halde, deprem sebebiyle gündem değişmiştir. Şimdi seçimlerin ertelenip, ertelenemeyeceği tartışılmaktadır. Çok mal ve can kaybımız olmasına rağmen, bir süre sonra deprem gündemdeki yerini kaybedecektir. Yanılmayı çok isterim ama, yakında ABD Uçak Gemisinin getireceği yardımı konuşuyor olabiliriz. Türkiye Marmara Denizi’nde demirleyen ABD savaş gemisine gerekli tepkiyi göstermemekle hata yapmıştır. Şimdi yardım bahanesiyle gelecek olan ABD uçak gemisine nasıl bir tepki gösterileceği merak edilmektedir. Diplomatik liyakat, tam da bu noktada kendisini gösterecektir. Benim önerim yardımın uluslararası sularda kabul edilmesi şeklinde olmalıdır. Önemli olan ülkemizin onur ve şerefidir. Bekleyip göreceğiz.