CUMHUR İTTİFAKININ ADAYI KİM OLACAKTIR




Necdet Topçuoğlu

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin 14 Mayıs 2023 de yapılması için bugün açıklama yapılması beklenmektedir.  Nihayet Türkiye seçim heyecanına girmiştir. Millet İttifakı zor da olsa Bay Kemal’i ortak aday göstermiştir. Şimdi sıra Cumhur İttifakı’nın adayındadır. Seçimlere çok az bir zaman kalmıştır. Türkiye bir yandan ekonomik kriz ile boğuşurken, diğer yandan tüm zamanların en büyük felaketi olan depremin yaralarını sarmaya çalışmaktadır. Bu gün alınacak seçim kararının en dikkat çeken yanı, Erdoğan’ın üçüncü defa aday olup, olamayacağı ile ilgilidir. Başta Anayasa olmak üzere bütün meri mevzuat, aday olmasının mümkün olmadığını göstermektedir. Bu aşamada muhalefet Erdoğan’ın adaylığının önünü açmak için Anayasa suçu işlememelidir. Hiç kimsenin Anayasanın vermediği hakkı başkasına kullandırma yetkisi yoktur. 

Anayasanın maddelerinin değiştirilmesi, yeniden Anayasa yapılması anlamına gelmemektedir. 2017 yılında yapılan Referandum ile Anayasanın bazı maddeleri değiştirilmiştir. Değişiklik sadece değiştirilen maddeler ile sınırlıdır. Diğer maddeler aynen eskiden olduğu gibi geçerlidir. 2017 yılında Anayasa da yapılan değişiklik ile Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemine geçilmiştir. Ancak, halen Anayasanın 101. maddesinde '’Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır.
Bir kimse en fazla 2 kez üst üste Cumhurbaşkanı seçilebilir'’ hükmü yer almaktadır. Madde değişikliği ile hangi sistem getirilmiş olursa olsun, bu durum Anayasanın bütününü etkilememektedir. Liyakatsizler akıllarından geçeni yazılı hukuka yansıtamadıkları için, şimdi hatalarını örtmek için çırpınmaktadırlar.

Erdoğan halen Cumhurbaşkanlığının ikinci dönemini yürütmektedir. Bu durumda mevcut Anayasamızın 101’inci maddesine göre tekrar aday olması mümkün değildir. Bazıları Erdoğan Cumhurbaşkanlığının ilk dönemini eski siteme göre yapmıştır. Bu dönem yeni sistemin ilk dönemidir, dolayısı ile Erdoğan ikinci defa aday olabilir diye yorum yapmaktadırlar. Sistemin yeni olduğu doğrudur. Ancak Anayasa halen eski anayasadır. Buna göre, hiç kimse Anayasanın vermediği bir hakkı kullanamaz. Olmayan bir hakkı kullandıranlar ise Anayasa suçu işlemiş olurlar. İktidar kanadı Erdoğan’ın adaylığının önündeki Anayasa engelini çok net olarak bilmektedir. Son Anayasa değişikliği arayışının perde gerisinde bu soruna çözüm arayışı bulunmaktadır. Bülent Arınç’ın deprem sebebiyle seçimlerin ertelenmesi konusunda yapmış olduğu açıklamalar asıl niyetlerinin ne olduğunu göstermektedir.
 
2007 yılında yapılan değişikliklerden önce Cumhurbaşkanı 7 yılda bir seçiliyor ve bir daha aday olamıyordu. Yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanlığı görev süresi 5 yıla indirilmiş olup, ikinci defa seçilme imkanı sağlanmıştır.
Hatırlanacağı gibi değişiklikten önce seçilen o dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün durumu Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüş,  Yüce Mahkeme ‘’Abdullah Gül'ün görev süresinin 7 yıl'’ olduğuna karar vermiştir. Mahkeme, 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun geçici 1. Maddesindeki, 31 Mayıs 2007 tarih ve 5678 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce seçilen Cumhurbaşkanlarının, iki defa seçilememelerine ilişkin düzenlemeyi oybirliğiyle iptal etmiştir.

 Erdoğan 2014 ve 2019 yıllarında iki defa Cumhurbaşkanı seçilerek Anayasanın verdiği hakkı kullanmıştır. Mevcut Anayasaya göre bir daha aday olması mümkün değildir. Bazı hukukçular Anayasanın 116. Maddesindeki hükmün istisna niteliği taşıdığını savunmaktadırlar. Anayasa Madde 116: ‘’ Cumhurbaşkanının, ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.’’ Denilmektedir. Ancak Meclisin erken seçim kararı almasıyla, seçimlerin yenilenmesi kararını alması aynı değildir. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilerek yeniden yapılması, seçim yenilenmesidir.  Geçersiz seçimler yenilenir, geçerli seçimlerin ise tarihi öne alınır. Bu farkın iyi kavranması gerekir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde geçersizlik söz konusu olmadığı için, seçimlerin yenilenmesi olarak değerlendirilemez. Bu nedenle Sayın Erdoğan’ın görev süresi Anayasal olarak sona ermektedir. Anayasanın hiçbir maddesinde yoruma imkan veren bir ifade bulunmadığı gibi, ek geçici madde ile de tespit yapılmamıştır.

Durum bu kadar açık ve net olmasına rağmen, anlı şanlı Profesörler Anayasayı arkadan dolanarak yorumlar yapmaktadırlar. Muhalefet Partileri de, biz Sayın Erdoğan’ın aday olmasına karşı çıkarak, kendisine mağduriyet kozu vermek istemiyoruz tavrı içindedirler. Bu durum, Sayın Erdoğan’ın ‘’ben Anayasa mahkemesi Karalarına saygı duymuyorum ve tanımıyorum’’ demesinden farklı değildir. Millet İttifakı Anayasayı tanımak zorundadır. Erdoğan’ın adaylığına itiraz etmek için, her parti ve sivil toplum kuruluşu hukuki yollara başvurmalıdır. Kimse sorumluluğu Yüksek Seçim Kurulu’nun üstüne atma kolaycılığına kaçmamalıdır. Yüksek Seçim Kurulu Anayasanın üstünde değildir. Anayasa bu milletin toplumsal sözleşmesidir. Öyle futbol topu gibi iktidar ile muhalefet arasında ayaktan ayağa dolaşan oyuncak değildir. Anayasaya uyacaklarına dair yemin edenlerin, uymama yarışına girmeleri Milli İradeyi hiçe saymaktır. Soruyorum, bu Anayasa hükümleri sadece halk için mi geçerlidir?

Bu gün açıklanması beklendiği gibi, ‘’Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.’’ Denilmektedir. Ancak, seçim takviminin Milletvekili seçimlerinde 90, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise 60 gün önceden başlaması konusunda bir kargaşa söz konusudur. Anayasanın maddeleri arasında iç uyumsuzluk söz konusudur. Halbuki Anayasa net, basit ve her yurttaş tarafından anlaşılır olmalıdır. Böyle müstamel anayasalarda maddeler arası bütünlüğün olmaması, bu konuda çalışanların liyakatsiz olmalarından kaynaklanmaktadır. 

Neresinden bakılırsa bakılsın Erdoğan’ın üçüncü defa aday olmasına kapı aralayan bir açıklama bulunmamaktadır. Bu durumda Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusu gündeme gelecektir. Erdoğan aday olmakta ısrar ederse bu hukuk dışı bir dayatma olacaktır. Muhalefetin Erdoğan’a mağduriyet kozu vermek istemiyoruz bahanesiyle, hukuksuzluğa çanak tutması kabul edilemez. Duyarlı yurttaşların sorunu şahıslar ile değil, ülkeyi yönetilemez hale getiren sistemle ilgilidir. Seçimler hür eşit ve güvenlik içinde yapılmalıdır. Umarım yeni dönem, Milletimiz için aydınlık yarınların başlangıcı olur.

(10, Mart, 2023-Ankara)