HUSUSİ OL


ÖNCE “Ne demek bu” diye düşündüm sonraysa “Nasıl olunur?” dedim.
Zira sonuna yetiştim muhabbetin.
Hayıflandım, kendimi çimdikledim ama yapacak bir şey yoktu.
Bana kalan nimet bu kadardı.
“Hususi ol” emir kipinde söylenmiş bir cümle.
Kısa ve net.
Fırsat kolladım kaçırdığım ayrıntılara ulaşabilmek için ancak nafile.
Vaktini kaçırdıysan kayıplar hanesine yazacaksın.
Bende öyle yaptım.
O gün bugündür aklımdadır.
Başkası tarafından kullanımına hiç rastlamadım.
Sadece belli durumlar için tercih edilir oldu.
Yıllar geçti aradan başka konular etrafında turlarken “Bu dünyada hususiler vardır. Hak katında ve ârifler nezdinde değerlidirler. Kimi zaman bu kişiler kendilerini bilmiyor olabilirler. Bilenlerse tevazu libası içinde gezerler, aşikâr etmezler.
Hususi olmaya çalış.
Her insan biriciktir şüphesiz ama bu bahsettiğim daha ötesidir.
Özel olmak birilerinin özeli olmak, hususisi olmak lazımdır.”
Sonuna yetişmiştim sık uğradığımız çay ocağındaki bu yaşlı bilge kişinin muhabbetine.
Duyduklarımın hepsini kalbime not etmiştim.
Şöyle devam etmişti:
“Bunlar mahrem konulardır herkese açılmaz, hazmedemeyecek olana bu lokma verilmez.
Hususiler mahsus olduklarına perdelemezler kendilerini aksine olabildiğince açarlar.
Bu dile dökmek değildir, kelama dizmek hiç değildir.
Gönüllerin birbirine namahrem olmayışı hâlidir.
Tam bir aynadırlar ve daima seyir halinde olurlar.
Tüm dünyaları burasıdır.
Her şey burada olup biter. Bilinç basamaklarını burada yaşadıklarını analiz ederek yükselirler.”
Çaylar tazelendi.
Arada minik nefeslenmeler oldu, etrafı çevreleyenler gitmiş, yalnız kalmıştık.
“Unutmadan birkaç cümle daha söyleyip kalkayım” dedi, bende “Peki efendim” dedim.
“Hususilik, hulusiliktir.
Hulusi olmadan hususi olunmaz.
Kalp aynası tertemiz olmalı, berrak bulunmalı.
Hususi bir kalp hulusi bir kalptir.
Dikkat et; samimi, candan, içten, saf ve halis olmayanları özeline alma.
Selam dairene girmesinler.
Hususin olmasınlar.
Böylelerine sende hususi olma. Kalbini onlara mahsus, özel hâle getirme.”
Aklımda altı çizili kalan cümle şuydu.
“Hususilik, hulusiliktir.”
Büyük dedemin adının Hulusi olması bunda etkili olmuş olabilir, bilmiyorum.
Ama özel olmak, hulusi olmaktan, samimi ve saf olmaktan geçiyor.