Karadeniz'li belediyeler Mayıs 7 si geleneğini devam ettirmeli


Doğu Karadeniz bölgesinde geleneksel bir doğa bayramı olan Mayıs Yedisi yüzlerce yıllık geçmişe sahiptir. Ananevi törenler her yıl eski takvime göre, 20 Mayısa denk gelir. “Mayıs Yedisi” Hıdırellez bayramında olduğu gibi, aynı inanç ve adetler etrafında denizlerde yapılmaktadır.
Bu doğa festivali İslami motifler ve yerel kültürümüzle sentezlenerek yaşatılmaktadır. Geleneksel kültürümüze göre, Hızır ve İlyas peygamber, Karadeniz’in sularının karayla temas ettiği noktada, dalgalar kırıldıktan sonra buluştukları gün, “Mayıs Yedisi” diye bilinirdi.
Mayıs Yedisi” öncesinde geleneksel ritüeller sabah erken saatlerde gerçekleştirilirdi. Suya girerek gerçekleştirilen, arınma töreni ya da taş atarak gerçekleştirilen adakların amacı, Tanrı’dan istenen bereketin ve tutulan dileklerin gerçekleşmesinin karşılığını verebilmekti.
Denize bir kayık vasıtasıyla açınılan yörelerde yedi dalga aşmak, yedi dere ağzı geçmek, sahilden denize yedi çift taş fırlatmak, yedi tas su dökünmek gibi “7” rakamına doğaüstü özellikler yakıştıran bir sürü uygulamalar bu şenlikte görülürdü.Çocuğu olmayanlar sacayaktan geçerdi.
Bunun için kadınlar, çocuklar, delikanlılar, herkes deniz kıyısına gider, yedi dalgadan atlanıp, dilekler dilerlerdi. Suya girilerek ya da hayvanların üzerinde yedi kez su dökerek arınma törenleri gerçekleştirilirdi. Bu günde yedi dalgadan  geçmenin yararlı olacağına, inanılır.
“Derdim belam, denize” diyerek denize yedi tek, bir çift taş atılırdı. Teknelere doluşulup salkım saçak gezilir suya değinilirdi. Kutsal ve şifa veren bazı özellikleri olduğuna inanılan  ve atalar tarafından bir derenin denize karıştığı seçilmiş bir mevki ziyaret edilirdi.
Bu coşkulu kutlamalar hâlâ imkânlar ölçüsünde çeşitli  değişikliklerle devam etmektedir. Ve bu geleneklerimiz bugün bir doğa şenliği şeklinde yıllarca da sürecektir ve sürmelidir…Özellikle Karadeniz'li belediyeleri bu gelenekleri en içten biçimde devam ettirmeye hassaten  davet ediyorum.