FAİZ ARTIŞI VE BEKLENTİLER




İki çeşit enflasyon vardır.  Para miktarındaki artışa bağlı olarak meydana gelen enflasyon. Ve maliyetlerdeki artışa bağlı olarak meydana gelen enflasyon.  Biri diğerini tetikler. Tetikleme, enflasyona hız kazandırır.

Türkiye, negatif faize bağlı para politikası yüzünden enflasyonist süreci başlattı. Üreticiler, maliyet artışını fiyatlara yansıttılar. Ve maliyet enflasyonu meydana geldi. Maliyet enflasyonu, tetikleme görevi yarattı ve ülkemiz hızlı bir enflasyon sürecine girdi. 

Çareyi, baştan beri yazdık. POLİTİKA FAİZİNİ artırmak. Çünkü, politika faizi arttığı zaman, kredi maliyetleri artar. Düşük faizin yarattığı kaydi para sonlanır. Parasal sıkılaştırma, talebi doğrudan etkiler. Talepteki düşme, fiyatlara anında yansıyacaktır. Bu yansıma, önce fiyat artış hızındaki düşme olarak kendini gösterecektir.

Kredi maliyetlerindeki artış, stok maliyetlerini yükseltecek ve üretici malını satmak durumunda kalacaktır. Mal arzındaki artış fiyatlardaki yükselmeyi durduracaktır. 

Siyasi otoritenin “düşük faizde ısrarı” beklentileri bozuyordu. Merkez  bankasının bu günkü yüksek oranlı faiz artışı, normalleşmeye geçildiğine işaret sayılıyor. Beklentiler, normalleşme yönünde gerçekleşiyor. 

Çok geçmeden dolar kurunda düşmeyi göreceğiz. Onu, fiyat düşmeleri takip edecektir. Zira, fiyatlardaki balon  “negatif faizin devam edeceği“ yönündeki beklentiden kaynaklanıyordu. 

Son üç yılda,  “Negatif Faizin” sonuçlarını, toplum çok pahalı ödedi. Ödemeye devam ediyor.  Demekki, faiz sonuç degilmiş. Düşük faiz enflasyona neden oluyormuş. Enflasyonu düşürmek için, politika faizini yükseltmek gerekiyormuş. 

Şinasi KARA