Reklam

Maliyetsiz emek ithali her ülkeye nasip olmaz...

Çalışmak üzere gelen 18-30 yaş civarındaki insanların, yetişme maliyetlerini biz karşılamadık. Maliyetsiz emek ithali her ülkeye nasip olmaz. Bu şansı iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Maliyetsiz emek ithali her ülkeye nasip olmaz...

Çalışmak üzere gelen 18-30 yaş civarındaki insanların, yetişme maliyetlerini biz karşılamadık. Maliyetsiz emek ithali her ülkeye nasip olmaz. Bu şansı iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Maliyetsiz emek ithali her ülkeye nasip olmaz...
08 Ağustos 2021 - 18:29

Sn. ŞİNASİ KARA Bey'in  "DEĞERLENDİRME" BAŞLIKLI KÖŞE YAZISI 

Göçmen yazıma yapılan değerlendirmeler iki kutuplu. Göçmen konusunda Türkler ortak bir konsensüse varamadılar. Belli ki, Türkler  atalarının göçmen olduğunu unutmuşlar.

Benim atalarım göçmen. Horasandan Sivasa gelip yerleşmişler. Sivastan  Ulubeye gelmişler.  Ben Ulubeyde doğdum. Doğduğum topraklarda kalamadım. Göç ettim. Göçmek sıkıntılı iştir. Kişsel olarak, göç konusunda tarafım. 

Avrupayı bilirim. Hamburgda 5 yıl kaldım. Şirket kurdum ticaret yaptım. Alman, Türk olduğumu anlayınca, kafası karışıyordu. Ona göre Türk, fabrikalarda pis işleri yapabilirdi. Yanılmıyordu. Zira, çalışmak üzere Almanyaya gidenler en pis işleri yapıyordu.  Buna rağmen, Almanlar Türklerin ülkelerine gelmelerine karşıydılar.  Türkler elimizden işimizi alıyor propagandası yapıyorlardı. Tıpkı bu gün bizde olduğu gibi.  

Suriyeliler konsunda en doğru yorumu BARDY FANDUL  ismli arakadaşımız yapıyor. O yorumu okuyunuz. Bardy Fandul arkadaşımız olayın içinde yaşıyor. Doğruları  yazıyor. Arkadaşımızın ifade ettiği gibi  ''Suriyede güvenlik'' sağlanmış değil.  İnsanlar fakirlik ve sefalet içerisinde sınırdaki kamplarda yaşıyor. Türkiyedeki Suriyeliler,  çalışıp,  yakınlarına ayda 300 lira gönderme peşindeler. 

İstanbulda pek çok  fabrika sahibi arkadaşım var.  Hepsi,  göçmen işçi istihdam ediyor. Neden, Türk çalıştırmadıklarını sordum. Gülerek cevap verdiler. Türkler efendi olmuş, masa başı iş istiyor cevabı aldım.Fabrikalarda ne kadar pis iş varsa, göçmenler yapıyor.   

Ekonomik açıdan, göçmen kabul eden ülke her zaman kazançlı çıkmıştır. Amerikayı Amerika yapan göçmenlerdir. 

Bizim açımızdan önemli olan ekonomik durumdur.  Sanayide üretim sermaye ve emek ile yapılır.  Makro açıdan fromülü Kapital/Emek olarak ifade edilir.

Ülkede sermaye ne kadar çok ise Sermaye / Emek oranı yüksek olur. Oran yükseldikçe, ücretler artar. Nüfusumuz Almanya kadar. Aynı oranda çalışan insanı çıkarır. Buna rağmen Almanyada ücretler yüksek. Sebebi de bu formülün içinde saklıdır.  Kapital/Emek oranı yükseldiği zaman işçi ücretleri de yükselir. 

İşçi ücretleri yükseldiği zaman, işçi mutlu olur. Ancak, ülke uluslar arasındaki rekabet kabiliyetini kaybeder. Avrupa ülkelerinin tamamı, emek yoğun endüstride rekabet kabiliyetini kaybettiler.  Avrupadaki emek yoğun üretim yapan sermaye gidecek yer arıyor.  Hedeflerinde Türkiye var. Zira, Türkiyedeki ücretler, Avrupaya göre çok düşük.

Göçmen işçiler sayesinde Kapital/Emek oranı düşecek. Ücretlerin maliyetlerdeki yerinin düşük kalmasına neden olacak ve Avrupadaki emek yoğun endüstrinin, ülkemize gelmesine neden olacaktır.  Nitekim, Mercedes, otobüs ve kamyon üretimini Türkiyeye taşıdı. Bosh, Yunanistandaki beyaz eşya fabrikasını Çerkezköye taşıdı. Alarko, Fransız Carrieri nasıl ikna etti  de Türkiyeye getirdi sanıyorsunuz? 

1960 yılların Almanyasına benziyoruz.  Hızlı gelişme sürecine girmemiz için göçmen işçilere ihtiyacımız var. Almanyayı bu seviyelere taşıyan, göçmen işçiler olmuştur. 

Çalışmak üzere gelen 18-30 yaş civarındaki insanların, yetişme maliyetlerini biz karşılamadık. Maliyetsiz emek ithali her ülkeye nasip olmaz. Bu şansı iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Şinasi Kara

Bu haber 487 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum