Reklam

NECMİ ÖZYURT’tan, ACI AMA GERÇEK ! İMECE

Benim köyüm Niksar'a on beş km mesafede çok şirin bir köydür. Köyün geçim kaynağı tarıma dayalıdır.Köyün arazi yapısı ekim ve dikime oldukça elverişlidir. Ama sulama suyu sıkıntısı vardır.

NECMİ ÖZYURT’tan, ACI AMA GERÇEK ! İMECE

Benim köyüm Niksar'a on beş km mesafede çok şirin bir köydür. Köyün geçim kaynağı tarıma dayalıdır.Köyün arazi yapısı ekim ve dikime oldukça elverişlidir. Ama sulama suyu sıkıntısı vardır.

NECMİ ÖZYURT’tan, ACI AMA GERÇEK ! İMECE
07 Haziran 2021 - 12:18

İstanbul Niksarlılar Derneği


Şimdilerde köyün alt kısmından sondajla su çıkarılmış. Fakat saat ücreti çok pahalıya geliyormuş.
Köyün tam ortasından akan derenin suyu geceleri beton havuzda toplanır. Gündüzleri insanlar havuzun vanasını açarak arazisini sulardı. Bu havuzda biz gençler yaz aylarında çok güzel yüzerdik.
Bundan tam yirmi yıl önce köyümüzün bir sürü gelir kaynağı vardı. Örnek soğan, üzüm yaprağı, Mahlep, pancar,Haşhaş, tütün,halı gibi. Bu gelir kaynaklarından köylü vatandaş mağdur edildi. Tarım girdileri (Mazot, gübre, ilaç) arttı.Sadece üzüm yaprağı çiftçinin biraz yüzünü güldürüyor.Köylü baktı ki yaptığı ekim, dikimden para kazanamıyor, geçim gün geçtikçe zorlaşıyor köyü terk edip büyük şehirlere yerleşmek zorunda kaldı.
Böylece büyük şehirlerin yükü arttı.
Biz ilkokulda okurken okulda yetmiş iki öğrencinin bulunduğunu, üç öğretmenin görev yaptığı kayıtlarda vardır. Köyün nüfusunun altı yüz elliyi aştığını biliyorum. Okul kapanalı sanırım yirmi seneyi geçti. Köyün nüfusu iki yüzden aşağı düştü. Sadece nüfus azalması Kiracı Köyünde yok. Bütün Türkiye'deki köy nüfusu azaldı.
Şimdi köyler bomboş, tarlalar boz duruyor. Bizim köyün eskiden en büyük geçim kaynağı tütündü. Tütün ekilen ürünlerin hepsine bedeldi. Mutlaka dikilmeliydi. Çiftçi herşeyini tütüne bağlardı. Düğün ve nişan eksikleri tütün parasıyla ödenirdi.iki ton tütün yapan çiftçi zengin sayılırdı .İyi hatırlıyorum iki ton tütün parasıyla sıfır bir Renault otomobil alınırdı. Biraz da para artardı. Esnaf da tütün satımı zamanını dört gözle beklerdi. Öyle ya, tütününü satan ya borç ödeyecek yada birşeyler alacaktı. Şehirde büyük bir hareketlilik yaşanırdı.Kısacası ekonomi canlandırdı.
Tütün satan kişiler birden bol paraya kavuşunca şaşırırlardı. Hatta parayı alıp yurt içi gezisi yapanlar olurdu. Bazıları barda, pavyonda harcardı. Yani felekten bir kaç gece çalarlardı. Şehirde büyük canlılık olurdu. Lokantalar insan kaynardı. Niksar küçük bir şehir olmasına rağmen büyük konseler gelirdi. Hatta muhteşem sirkler gösteri yapardı.Bundan kırk yıl önce Niksar'ın ekonomisi bir çok ilden daha ileriydi. Şehirde sadece beş tane lastik ayakkabı Fabrikası vardı. Kısacası ilçe merkezi ve köylerin ekonomisi iyiydi.
Az kalsın unutuyorum Arabistan'dan Kiracı köyüne tırla soğan almaya Arap tüccarlar gelirdi. Bunlar hep kayboldu. Fabrikalar bir bir kapandı. Niksar içine kapalı bir ilçe olarak kaldı.
Tütünün işçiliği çok zordu.Tam bir yıl uğraşmak zorunda kalınılırdı. Yukarıda anlattığım gibi su keşik sırasına konmuştu.Su sırası en az on beş günde bir gelirdi.
Köyde evin kadını ve eşi su sırasını ve tütün fidesinin yetişmesini göz önünde bulundurarak başkalarına imece giderlerdi. Kendi su sırası gelince tütün dikmeye yada başka işe gittikleri insanları çalışmaya çağırırlardı.Su sırası ve imece işi Kiracı köyünde tam bir sisteme bağlanmıştı.
Bundan asla taviz verilmezdi.
Suyun sıralı olması sanki bir ölüm kalım işi gibiydi.Su asla israf olmazdı. Tarla sahibinin planladığı gibi tütün dikilmeliydi.
Eğer iş yarım kalırsa tarla sahibi çok üzülürdü.
Tarla tümüyle dikildiyse tarla sahibinin zevkine diyecek yoktu.
Tütün dikilirken evin hanımı tarlaya gelmez. O çalışan imecelerine en güzel yemeklerini hazırlar. İmeceleri mutlu etmeye çalışır.İmeceye bakmazsa dedi,kodu olur. İleride çalıştırmaya insan bulamaz.
İmece usulü tütün ve pancar çapasında da yapılırdı.
Zorda olsa o günler çok güzeldi. Köyde birlik beraberlik vardı.

Necmi Özyurt



 

Bu haber 1094 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum