Reklam
Reklam

ORDU'NUN GOSTİL (PATATES) HİKAYESİ

1877-78 Osmanlı Rus Savaşından sonra Kafkasya’dan gelen göçmenler Ordu tarımında uzun yıllar etkisini yaratan patatesi de beraber Ordu'ya taşımışlardır. Ordu’da ilk ciddi patates ekimi geniş manada bu göçmenlerle birlikte başlamıştır. 1880’li yılında Çambaşı yaylasının ovalık alanlarında ilk patatesler yetiştirilmiş ve kısa sürede yöreye yayılmıştır. 

ORDU'NUN GOSTİL (PATATES) HİKAYESİ

1877-78 Osmanlı Rus Savaşından sonra Kafkasya’dan gelen göçmenler Ordu tarımında uzun yıllar etkisini yaratan patatesi de beraber Ordu'ya taşımışlardır. Ordu’da ilk ciddi patates ekimi geniş manada bu göçmenlerle birlikte başlamıştır. 1880’li yılında Çambaşı yaylasının ovalık alanlarında ilk patatesler yetiştirilmiş ve kısa sürede yöreye yayılmıştır. 

ORDU'NUN GOSTİL (PATATES) HİKAYESİ
07 Nisan 2020 - 17:07


Daha sonra Aybastı, Gölköy,Gürgentepe ve Korgan ilçelerinde ve Kabadüz’e bağlı Yokuşdibi'nde dolaylarında yoğunlukla mısır ve patates yetiştirilmeye başlanmıştır. Ancak o ilk yıllarda üretilen patates mahalli ihtiyaca ancak kafi geliyordu. 1938 yılından sonra patates bölgelerinin civar köylerinde zirai faaliyetine hız verilmiştir. 1940'lı yıllarda açlık, kıtlık ve ekonomik bunalımlarda patates baş ucu nimeti,önemli bir beslenme gıdası olarak oldukça aranan kıymetli bir ürün haline almıştır. 
İkinci dünya savaşı sırasında mısır unun yanında patates ununu da bol miktarda kullanmıştır. Ordu köylüsü ikinci dünya harbi esnasında patates üretimini kendi ihtiyacının dışında oldukça artırmıştır. İkinci dünya savaşı esnasında fındık fiyatları çok aşırı bir şekilde düşünce, patatesin eskisine göre para etmesi köylünün patates üretimine önem vermesine vesile olmuştur. 
Köylerde kış erkenden bastırırsa, patatesin hasadında ve satışında, pazarlanmasında büyük güçlüklerle karşı karşıya kalınırdı. İç bölgelere ulaşan doğru dürüst bir kara yolu bulunmaması yüzünden, kışın yollar haftalarca kapalı kalırdı. Gölköy’de,Aybastı’da patatesi elinde kalan köylüler ise mağdur olurdu.
Ordu ili ihtiyacı dışında kalan patatesi, gereği gibi değerlendirilememekte ve çok defa binlerce ton patatesi kuyularda çürürdü.1947 yılındaki bilgilere göre Ordu iskelesine kadar patatesi ve daha rahat indirebilmek için bazı müteşebbisler tarafından 3-5 tonluk kamyonlar alınmıştı. Ama bu kamyonlarda patates nakli ihtiyacına kafi gelmemiştir.
1940’lı yıllarda Ordu Patatesi İstanbul piyasasında oldukça çok tanınan ve aranan bir üründü. O yıllarda Ordu patatesi, küçük ve orta boylu “sarı “patates diye tanınırdı.Ordu patatesi İstanbul ve batı illerine kışın geç geldiği için her zaman müşterisi hazırdı. 
Buna, Adapazarı patateslerinin piyasaya çok erkenden girmesi ve satılması da amil oluyordu. 1948 yılı geldiğinde Ordu genelinde üretilen patates miktarının 6-7 milyon kilogram olduğu ve daha sonraki yıllarda sürekli bu miktarın yükseldiği görülmektedir.
1960'lı yılların istatistiklerine göre, Ordu ili genelinde toplam 11.250 hektar alanda ekilen ve karşılığında 65 bin ton gibi büyük çapta patates üretildiği görülmektedir.1972 yılı rakamlarına göre patates alanları yavaş yavaş yerini fındık bahçelerine bırakınca patates üretimi il genelinde toplam 45.000 tona gerilemiştir.
 Binbir macera ile Ordu’ya kadar indirilen patates mahsulü limanımız olmaması ve deniz yoluyla naklinde karşılaşılan bir takım güçlükler yüzünden karayolundan batı illerine nakli çok zor olurdu. Karayolu nakliyatının ekonomik olmayışı,Ordu ili patatesini yurt içine satış yerleriyle olan ilintisini önemli bir şekilde etkiliyordu. 
Bugünlerde dağa, taşa her yere fındık dikilince artık patates üretimi profesyonel anlamda yok olup, tamamen bitmiştir. Gölköy, Aybastı ve Kumru’daki marketlerde bile artık Niğde vb. yabancı patates satılıyor. Ordu ilinde halen araştırıldığında, başta yaylalar olmak üzere patates için elverişli oldukça geniş ve boş araziler vardır. 
Ordu ili içinde patates yeniden gereği gibi değerlendirilmesi sağlanacak olsa, yüksek ilçelerde yaşayan ve göç eden bir çok üreticinin ekonomik yönden kalkınmalarına geniş ölçüde hizmet edilmiş olacaktır.Ordu tarımsal anlamda üretmenin ve özüne dönmenin yollarını aramalıdır.Yerli ve milli üretimden başka çıkış yolumuz yoktur.
Yazı ve Fotoğraf:Naim Güney
Güzel Ordu Yerel Tarih Araştırmaları

Bu haber 19462 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum