Reklam

PAŞA’YA ŞANS GETİREN BİT

Şair şöyle demiş: “Olucak bir kişinin bahtı kavî tâlii yâr, Kehlesi dahi mahallinde ânın işe yarâr.”

PAŞA’YA ŞANS GETİREN BİT

Şair şöyle demiş: “Olucak bir kişinin bahtı kavî tâlii yâr, Kehlesi dahi mahallinde ânın işe yarâr.”

PAŞA’YA ŞANS GETİREN BİT
12 Ağustos 2020 - 23:34


  Bu :
"İnsanın şansı yaver gidince, biti bile işine yarar" demekmiş. 
     Bazı tarihçiler diyorlar ki, Kanunî Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan doğma kızı Mihrimah Sultan, büyüyüp evlenme çağına gelince, kendisine bir koca arandı. Saray ve çevresinde pek çok aday vardı. Bunlar gözden geçirilirken, Enderun’dan yetişen ve dahi bekâr olan Diyarbekir Valisi Rüstem Paşa üzerinde duruldu. Padişah ve nazlı eşi Hürrem Sultan, biricik kızları Mihrimah’ı, Paşa ile evlendirmeye karar verdiler. 
    Amma, Paşa’nın rakipleri ve dahi onun başına böyle bir ikbal kuşunun konmasını çekemeyenler, ortaya ciddî bir dedikodu attılar:
«Rüstem Paşa, cüzzam illetine müptelâdır!»
     Bu haber, saraya bomba gibi düştü; iddianın gerçek olması korkunç bir şeydi! Muhteşem Süleyman, bu damat adayını bir devlet ve idare adamı olarak çok takdir ederdi, ayrıca kendisine olan sadâkatinden de emindi. Çünkü Rüstem Paşa, Boşnak asıllı olduğu için devşirildikten hemen sonra Acemi Ocağı’na girmeden saray hizmetine verilmişti. Enderun’da yetişerek, sırasıyla «Silâhtar» ve «İmrahor» mevkilerine yükselmişti. «Rikâp Ağalığı» görevinde iken, dış hizmete verilerek «Diyarbekir Valiliği»ne tayin edilmişti.
     Kanuni, yukarıdaki sözlerin, onu çekemeyenlerce ortaya atılan bir iftira olabileceğini düşündü;  vakit geçirmeden saray hekimbaşısını çağırdı ve sordu:
“–Hekimbaşı, cüzzam illetinin en aşikâr delil ve alâmeti ne ola?”
      Hekimbaşı, Cihan Padişahına cevap verdi:
“–Saadetli Sultanım, cüzzamın en açık alâmeti, illete müptelâ kimsede kehlenin (bitin) bulunmamasıdır!”
         Bu bilgi üzerine, hassa hekimlerinden Mehmet Halîfe huzura çağrıldı ve kimseye söylememesi sıkıca tembih edildikten sonra, mesele anlatıldı. Sonra da, bu işi gereği gibi teftiş ve araştırmaya memur edilerek Diyarbekir’e gönderildi. 
       Kısa zamanda Diyarbekir’e ulaşan Mehmet Halîfe, Paşa’nın huzuruna çıkıp fermanı kendisine uzattı. Rüstem Paşa’yı soyup, tepeden tırnağa iyice muayene etti. Ve sonunda Paşa’nın gömleğinde küçük bir bite rastladı. Hemen Dersaadet’e dönen Dr. Mehmet Halîfe, huzura çıkarak beklenen müjdeyi verdi: 
“–Rüstem Paşa cüzzamlı değil Sultanım!”
     Artık hem biti bulan hekim için, hem de bitli Rüstem Paşa için ikbal yolu açılmıştı. İstanbul’a davet edilen Paşa, parlak bir düğün yapılarak Mihrimah Sultan’la evlendirilmişti.
  Evet, hayat bu işte. Bazen bir bit bile insanın işlerinin yaver gitmesi için işe yarıyor. Şu entrikaların ve Bizans oyunlarının bol olduğu dünyamızda şansımız bol ola, işlerimiz hayırlarla sonuçlana.

Bu haber 3436 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum