Reklam

Savaşın Ortasında Minik Bir Yazar: Anne Frank

Anne Frank ve ailesi Yahudiydi. 13. yaş gününde aldığı bir hediye onun bugüne kadar tanınmasını sağladı. Anne Frank’in günlüğü onun için dertleştiği, her şeyini paylaştığı birlikte büyüdüğü kız kardeşi oldu.

Savaşın Ortasında Minik Bir Yazar: Anne Frank

Anne Frank ve ailesi Yahudiydi. 13. yaş gününde aldığı bir hediye onun bugüne kadar tanınmasını sağladı. Anne Frank’in günlüğü onun için dertleştiği, her şeyini paylaştığı birlikte büyüdüğü kız kardeşi oldu.

Savaşın Ortasında Minik Bir Yazar: Anne Frank
06 Haziran 2020 - 17:47

 Yaşadığı her anını yazdı. Radyo yayınında vatandaşlara günlüklerini savaştan sonra yayınlanmak üzere saklamaları duyuruldu. O günden sonra Anne Frank’ın tek hayali Gizli Sığınak adlı bir roman çıkartmak ve yazar olmaktı. Lakin Anne, bu hayalini bizzat gerçekleştiremeden hayatını kaybetti. Babası ise Anne’in hayalini gerçekleştirecekti.

Anneliese “Anne” Marie Frank, 12 haziran 1929 yılında Frankfurt/Almanya’da dünyaya geldi. 1920’nin sonlarında yaşanan Büyük Buhran’dan baba Otto Frank da etkilenmişti. Ayrıca Yahudilere olan tepkiler giderek tehlikeli bir hal alıyordu. Bunun üzerine baba Otto, karısı Edith, kızları Margot ve Anne’i alarak daha güvenli olacağını düşündüğü Hollanda’ya gitmeye kararı verdi.

Anne Frank ve ailesi (Baba Otto Frank, anne Edith Frank ve kız kardeş Margot Frank) ( Hollanda’da yaşamaya başladı. II.Dünya Savaşı’nın 4. yılıydı. 10 Mayıs 1940 yılında Anne’in 11. yaş gününe bir ay kala Hitler, Hollanda’ya girdi. Diğer her yerde yaptığı gibi burada da Yahudi politikasına devam ediyordu. Yahudiler için her şey kısıtlanmış ve yasaklanmıştı.

12 Haziran 1942 yılında Anne Frank, 13. yaş gününe uyandı. Frank’ı en mutlu eden hediye ailesinin ona almış olduğu ajandaydı. Anne Frank, 1942 yılından 1944 yılına kadar yazmayı hiç bırakmadı.

1 Temmuz sabahı Anne, terasta güneşlenirken kapının çalmasını duydu. Gelenin erkek arkadaşı olduğunu sanıyordu ancak gelen bir Nazi subayı idi. Bir bildiri getirmişti. Bu bildiriye göre 16 yaşını dolduran Margot, Yahudi olarak işaretlenmişti ve bu yüzden toplama kampına çağrılıyordu. Aile kızının gönderilmesini asla kabul etmeyecekti. Baba Otto Frank, uzun süredir bir kaçış planlıyordu. Bu bildirinin gelmesi ise işleri sadece hızlandırmıştı. Olaydan birkaç gün sonra aile, evlerine bıraktığı sahte bir notta İsviçre’ye kaçtıklarını yazdı. Yanlarına aldıkları dört kişilik bir aile ve birkaç parça eşya ile birlikte Prinsengrach Sokağı 263 numaralı apartmanın çatı katında bir kitaplığın ardındaki bölmede gizlice yaşamaya başladılar. Otto’nun yardımcısı onlara yakalandıkları güne kadar yardım etti. Öyle ki baskından sonra Anne’in günlüğünü buldu ve bir gün dönünce ona vereceği umuduyla daima sakladı. 

Tam iki sene boyunca burada hayatta kalmaya çalıştılar. Anne Frank, her gününü ajandasına yazıyordu. Kitty adını verdiği hayali arkadaşına her gününü anlatıyor ve  korkularını, hayallerini, umutlarını onunla paylaşıyordu. 

Küçücük bir yerde hapsolmuş iki aile için günler oldukça zor geçiyordu. 2 yıl, zaman zaman eğlenerek, zaman zaman kavga ederek ve çoğunlukla yakalanma korkusuyla geçti. 1 Ağustos 1944 yılında Anne Frank, son kez ajandasını açıp o gününü anlattı. Ve bir daha hiç yazamadı. Çünkü 4 Ağustos 1944 sabahı, saat on ile on buçuk arasında 263 numaralı apartmanın önünde bir otomobil durdu. İçinden bir SS subayı çıktı. İhbar edilmiş oldukları kesindi. 8 kişi ve onlara yardım eden 2 kişi tutuklandı.

Aile öncelikle geçici olarak Hollanda’daki ”Geçici Yahudi Kampı”na götürüldü. Ardından Polonya’ya götürüldüler. Edith Frank, bir kadın kampına gönderildi. 6 ocak 1945 yılında açlıktan ve yorgunluktan öldü. Anne ve Margot Frank, Bergen-Belsen kampına gönderildi. Anne ve Margot savaşının bitmesine yalnızca iki ay kala tifüs salgını sebebiyle hayatlarını kaybettiler. Baba Otto Frank ise Auschwitz’de yaşam mücadelesi veriyordu. Kızıl ordunun geldiği güne kadar hayatta kalmayı başardı ve savaşın bitmesiyle özgürlüğüne kavuştu. Saklanan 8 kişiden yalnızca Otto Frank hayatta kalmayı başardı. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra kızından geriye sadece bir günlüğün kaldığını öğrendi. Günlük eline geçtikten sonra Anne Frank’in kitap çıkartma hayali olduğunu ve bu ajandayı o yüzden tuttuğunu öğrendi. Kızının bu hayalini gerçekleştirmeye karar verdi. 1947 yılında ilk baskısından itibaren hep kısaltılmış şekilde ortaya çıktı. Anne’in cinsellik konularında yazdığı şeyleri çıkartılması Otto Frank’in kararıydı.

1998’de, günlüğün daha önce yayınlanmamış beş sayfası ortaya çıktı. Otto Frank bu sayfaları yayınlamak istememiş ve bir arkadaşına emanet olarak vermişti. 29. baskıda bu sayfa integral olarak yayınlandı. 

Bir süre sonra Frances Goodrich ve Albert Hackett bu kitabı tiyatroya uyarladı ve ilk kez Broadway Sahnelerinde oynandı. Daha sonra Münih Kommerspiele Tiyatrosu’nda tek dekorlu bir tiyatro olarak Alman tiyatrocu Christia Keller tarafından canlandırıldı.

3 Mayıs 1957’de                                                      ev müze haline getirildi.

Kaynak: Anne Frank’ın Hatıra Defteri
.

Bu haber 1466 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum