Reklam

SİZİN SOYADINIZIN HİKAYESİ NEDİR?

Mustafa Kemal soyadı kanununu çıkardığında TBMM tarafından kendisine Atatürk soyadı verilmişti.

SİZİN SOYADINIZIN HİKAYESİ NEDİR?

Mustafa Kemal soyadı kanununu çıkardığında TBMM tarafından kendisine Atatürk soyadı verilmişti.

SİZİN SOYADINIZIN HİKAYESİ NEDİR?
20 Şubat 2021 - 00:28

 
Mustafa Kemal soyadı kanununu çıkardığında TBMM tarafından kendisine Atatürk soyadı verilmişti. Atatürk de sevdiği dostları ve arkadaşlarına soyadlarını kendisi seçip saptayarak el yazısı le belirleyip vermişti. Soyadı kanununa karşı olanlar da vardı. Soyunun adı bile olsa gereksiz görenlerin en başında Halide Edip gelmekteydi. Soyadını gereksiz gördüğünden dolayı bir soy adını kullanmak istememişti. 
 
Ancak Atatürk’ün ısrarını da geri çevirmeyerek ADIVAR soyadını seçti. Aslında net olarak, “Ben zaten ünlü biriyim ve beni soyadımdan tanımaları gerekmiyor, benim zaten bir adım var” demek istiyordu.
Bir diğer isim ise, sert mizacı ile tanınan Hüseyin Nihal'di. "Bu Batı özentisi nedir? Bizlerin lâkabı var, buna hiç gerek yok!” diye çok sert sözlerle tepkisini dile getirdi. Sonunda "Ben adsız değilim” diyerek adsız sözcüğünü evirdi ve "Atsız” soyadını kaydettirdi.
 
Mehmet Nusret’in hikayesi de böyle bir şeydi. Kendi ifadesine göre; “Dünyanın en cimrileri ‘eli açık’, dünyanın en korkakları ‘yürekli’, dünyanın en tembelleri ‘çalışkan’ gibi soy adları aldılar. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için, soyadı yağmasında da hep sona kaldım. Bana ortada böbürleneceğim bir soyadı kalmadığından, kendime ‘Nesin’ soyadını aldım. Herkes ‘Nesin’ diye çağırdıkça, ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim.”
 
İnsanlar aslında kendi soyadlarını seçebiliyordu; ancak anlaşmazlık ya da kararsızlık durumunda onlara soyadlarını nüfus memurları veriyordu. Doğal olarak henüz yeni oturmaya çalışılan alfabeden dolayı memurların ya yanlış anlamalarından ya da duyma hatalarından dolayı ilginç soyadları da çıkmıyor değildi.
 
Kimi yaşadığı bölgenin, kimi bölgede bulunan dağın, nehrin, derenin adını soyadı olarak seçmişti. Kimininse aile içinde yaşanmış bir olay bundan sonraki hayatında adının yanına ilişecekti. Öyle ki, durumu biraz daha kendi içinde dramatize edip, soyadını ömrü boyunca sakladığı bir sır olarak seçen de vardı. İnsanın olduğu her yer hikayelere gebe demekti sonuçta.
 
Soyadı seçerken insanlar hayatından çok ilginç kesitlere yer veriyordu.
Örneğin, bir makinist "Biz trenle her yeri görüp geçiyoruz”, soyadımız "Görgeç” olsun demiş. Osmanlı Dönemi'nde kimsenin yakalayamaması ile nam salan bir eşkıya soyadını, "Uçkaç”; cüzzam hastalığı sebebiyle derisi dökülen bir tüccar, burnunu gümüşle kaplattığından "Gümüş” soyadını almıştı.
Köyün ilk ışıklı evinin ailesine "Işıklar”; donanmada iyi gözcülük edene "Keskin”; kahvede en çok çay içene de "Çaycı” soyadı verilmişti.
 
Bütün bir köy toplanıp birlikte karar verenler de vardı. Bir köy "İstiklal Marşı”nın sözlerini seçerken, bir başkası da madenlerin adını soyadı olarak almıştı.
Bunun yanında seçim konusunda kararsız köylüler için de nüfus memurları yollara düşüp, köy köy gezerek insanlara soyadı tayin ediyordu. Tazecik ekmekleri yapan fırının sahibine "Çıtır”, güleç yüzlü bir dedeye rastladığında da ailesine "Şen” soyadını kaydetmişti. Hatta bir köye vardıklarına kendilerine yemek ikram edilen memurlar, evin dedesi, "Ben tokum, yemeyeceğim” dediği için aileye "Tokkal” soyadını vermişti.
Acıdan doğan soyadları
Her hikaye öyle eğlenceli ya da spontane olmayabiliyordu; özünde acı olanlar da vardı.
 
Bir köye onarım için giden elektrikçiler, aniden bastıran yağmur ile işlerine ara vermişlerdi. İçlerinden biri ise yağan yağmura aldırmadan çalışmaya devam etti ve yıldırım çarpması sonucunda arkadaşlarının gözü önünde can verdi. Arkadaşlarının ölümüne hepsi çok üzülmüştü; ama en çok etkilenen yakın dostu idi. Arkadaşının anısında kendi soyadını"Yıldırım” olarak kaydettirdi.
 
Bu talihsiz olayın yanında şiddet dolu olanlar da vardı. Ömer, etrafında kıskançlığı ile tanınırdı. Bir gün karısının saçını taradığı sırada eve geldi. Karısı da gelenin eşi olduğunu anladığında saçını örtme ihtiyacı duymadı. Ancak adam bu duruma çok sinirlenmişti."Demek başkası aniden gelse senin saçını görecek” diye cinnet getirdi ve karısının boğazını kesti. Bir zaman sonra tekrar evlendi ve bu evliliğinden doğan oğluna Süleyman adını verdi. Süleyman'a "Kanlı Ömer'in oğlu” diyorlardı ve Süleyman bu olaya ilgili hiç konuşmadı. Bu sebepten bu ailenin soyadı da "Söylemez” oldu.
 
Pof. Dr. Emine Gürsoy Naskali
"Cumhuriyet Tarihi Soyadı Hikayeleri"

Bu haber 884 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum