''Mazot pahalandı, gübre pahalandı, alet pahalandı... Kaldırdığımız, masrafı karşılamaz.'' diye bir çok çiftçi ekim konusunda -haklı olarak-  endişeli. Fakat, ekmezsek ne olur? Hatta 3'te 1'lik bir alanı bile ekmezsek ne olur, bir düşünmek lazım...

Muz yemeden, elma yemeden, fasulye yemeden, pirinç yemeden de yaşayabiliriz. Ama buğday olmadan, un olmadan, ekmek olmadan biz yaşayamayız! Buğday demek, ekmek demektir...

Artık dışarıdan ucuz buğday ithal etme dönemi de sona erdi. Döviz çok yüksek olunca, daha doğrusu paramız çok değer kaybedince, başka ülkelerden ithal etmek çok daha pahalıya mal olacak.

Tarlalar traktörle değil, at-öküzle de sürülecek olsa; biçerdöverle değil, orak-tırpanla da biçilecek olsa; harmanı patozla döğecek olsak da, buğday ekmeliyiz! Tarlaları boş bırakmamalıyız...

''Ekici ol, bilici olma'' demiş atalarımız. Seneye ne olacağını biz bilemeyiz...

Bir köylü çocuğu olarak, acizene benim anlayabildiğim bu kadar. Eksiği, yanlışı varsa düzeltiverin. Kusurumuz varsa, hoş görün...