Reklam

URFA MİSAFİRSEVERLİĞİ DİLLERE DESTANDIR

1911 yılı kar senesinde Bey kapısı tarafından Urfa’ya İran’dan kıymetli halılar getiren bir kervan gelir. Bütün hanlar kapalıdır ve Urfa adeta hayalet şehir havasına bürünmüştür. Mevlevihane civarına ulaşırlar.

URFA MİSAFİRSEVERLİĞİ DİLLERE DESTANDIR

1911 yılı kar senesinde Bey kapısı tarafından Urfa’ya İran’dan kıymetli halılar getiren bir kervan gelir. Bütün hanlar kapalıdır ve Urfa adeta hayalet şehir havasına bürünmüştür. Mevlevihane civarına ulaşırlar.

URFA MİSAFİRSEVERLİĞİ DİLLERE DESTANDIR
21 Ekim 2020 - 20:52

11 Nisan sokakta Han kapısı gibi büyük kapı görürler ve burasının bir HAN olduğunu düşünerek kapıyı çalarlar. Çaldıkları kapı Karaçizmeliler evinin selamlık kapısıdır. Ev sahibi kapıyı açar. Kervan sorgu sual etmeden hemen içeriye dalar. Ev sahibi hayvanları ahırlara yerleştirir. İnsanlara da yatacak yerlerini gösterir. Kervanbaşı Ev sahibine “Hancı şunu getir, hancı bunu getir diye 15 gün emirler yağdırır. Ev sahibi hiç bozuntuya vermeden hizmetini sürdürür. 15 gün sonra havalar düzelip yollar açıldığında Kervanbaşı hancı zannettiği ev sahibine “Hancı biz artık gidiyoruz. Bizim hesabımızı getir” der. Bunun üzerine ev sahibi “Burası han değil, benim evimdir ve sizler de benim misafirimsiniz, borcunuz yoktur. Yediniz içtiniz, hepsi helal olsun. Yolunuz açık olsun, güle güle gidin der”. 
Evin Harem Kapısı da Kıbrıs Tekkesi sokağı tarafındandır.
Kervanbaşı çok mahcup olur ve getirdiği halılardan birini ev sahibine hediye etmek ister. Böylece aralarında uzun yıllar süren bir dostluk oluşur .
Urfalı’nın misafirseverliğini gösteren bu olay gerçekten yaşanmış tır ve 100 küsur seneden beri dilden dile anlatılmaktadır.Bizlere Bunları Anlatan Degerli Hocamız  Cihat KürkçüOgluna Teşekkür Eder Saygılarımı Sunarım

Bu haber 920 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum